Kurtulmuş: Suruç ile Kobani'yi birbirinden ayıran nedir?
Haber Merkezi - AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Mardin’de yaptığı konuşmada “Diller bizim için bir ayrılık vesilesi değil, bir bütünleşme vesilesi ve zenginlik meselesidir. Ana dili ana sütü gibi helaldir ve herkesin hakkıdır” ifadesini kullandı.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Mardin'deki temasları kapsamında, partisinin Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı.
Toplantıda konuşan Kurtulmuş, "Faili meçhul cinayetlerden, yol kesip adam kaçırmalara, şehirlerin içerisinde insanların malına mülküne çökülmesine iktidarımızda fırsat vermedik. Yolların çevrildiğini, insanların bir şekilde dağa kaçırıldığı haberlerini çok duymuşuzdur. AK Parti iktidarlarından önceki Türkiye'nin bu karanlık savruluşuna bir daha Türkiye geri dönmeyecek" dedi.
“Suruç ile Kobani'yi birbirinden ayıran nedir?”
Barış ve huzurla beraber gelişme ve kalkınmanın olduğunu aktaran Kurtulmuş, "Nusaybin ile Kamışlı'yı birbirinden ayıran nedir? Suruç ile Kobani'yi birbirinden ayıran nedir? Aradaki bir tren yoludur. Emperyalistler inançla, meydanlarda mücadeleyle ve savaşla yenemedikleri bu bölge halkını etnik çatışmalar üzerinden birbirlerine düşman kılmaya çalıştılar. Sınırları çizdiler. 'Burası Suriye', 'burası Irak', 'burası Türkiye' diyerek, suni sınırlarla Kürt, Arap, Türk, Türkmen'i birbirinden ayırdılar. Sınırlarını ayırdıkları insanların gönüllerini ayıramadılar " ifadelerini kullandı.
"Ana dili ana sütü gibi helaldir"
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Maalesef emperyalistlerin ve onların kuklası olan bazı çevrelerin ülkemizde yapmak istedikleri, insanları etnik köklerine göre mezheplerine göre bölmek. Bunun için de yıllardır ana dilini bir ayrımcılık aracı olarak kullanmışlardır. Benim annem Türk olduğu için ana dilim Türkçedir. Diller bizim için bir ayrılık vesilesi değil, bir bütünleşme vesilesi ve zenginlik meselesidir. Ana dili ana sütü gibi helaldir ve herkesin hakkıdır. Bir müddet evvel Mardin'de Diyarbakır ve Şanlıurfa'da da insanlar resmi kurumlara gittiklerinde ana dillerini konuşamazdı. Hatta mahkemelere gittiklerinde ana dilleriyle ifade veremezlerdi. Hatırlıyorum, seçim meydanlarında ana dillinde konuştu diye haklarında tahkikat yapılan milletvekili adayları vardı. Resmi dilimizin Türkçe olması doğal, kaçınılmaz olandır. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Her devletin bir dili olur. Ama o devlette vatandaşların ana dillerini ve ana kültürlerini geliştirmesinin önündeki engellerin kaldırılması, eşit vatandaşlık hakları bakımından önemli bir adımdır. Faili meçhul cinayetleri, siyasi suikastları kaldıran, karanlık çetelerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da milletin ensesinde boza pişirmesinin önüne geçen, ana dilin ve ana kültürün üzerindeki hakları ve özgürlükleri genişleten bir siyasi harekatın mensubu olarak adımız aktır, yüzümüz aktır."
"Siyasi suikastlerin önlenmesi vatandaşlık görevi"
Muhalefet tarafından dile getirilen siyasi cinayetler iddialarına ilişkin ise Kurtulmuş, “Son günlerde Türkiye'deki güven ve istikrar ortamını bozmak için muhalefetten bazılarının ve ne yazık ki Türkiye'nin en çok oy alan ikinci partisinin genel başkanı, bir siyasi suikastlerdir tutturmuş gidiyor. Arkadaş; herhangi bir bilgin veya belgen varsa siyasi suikastlerin önlenmesi bir vatandaşlık görevidir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı, umarım tanık olarak Sayın Kılıçdaroğlu'nu da 'Gel ne biliyorsan söyle.' diye çağıracaklardır" şeklinde konuştu.