Alper Tan: Türkiye’nin üyeliği NATO’nun Haçlı ordusu olduğunu kamufle ediyor

Ankara (Rûdaw) - Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başkan Yardımcısı Alper Tan, NATO Liderler Zirvesi’nden bir sonuç çıkmayacağını söyledi.

NATO Liderler Zirvesi bugün Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlendi.

Rûdaw’a konuşan Alper Tan, “NATO Toplantısı rutin bir görüşme olacak, hiçbir şey beklemiyorum. Zaten beyin ölümü gerçekleşen bir organizmadan birşey beklenemez” dedi.

NATO’nun Türkiye’ye bakışının belli olduğunu belirten Tan, “NATO’nun Sovyetlerin 1991 yılında dağılmasından sonra hedefine Müslümanları koydu. NATO bir Haçlı ordusudur. Bunu kamufle eden Türkiye’nin NATO üyeliğidir. Türkiye eski Türkiye şartlarında Amerika’nın baskısı ile NATO üyesi olmuştur. Fakat şimdi eski Türkiye söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.

“Türkiye kendi eksenini oluşturan güçlü bir devlettir” diyen Tan, sözlerine şunları ekledi:

“Türkiye’nin ayrılması durumunda NATO safi bir Haçlı ordusuna dönüşecektir. Beyin ölümü gerçekleşen NATO’nun yapacağı toplantıdan birşey çıkmaz. Son yıllarda yaptığı bütün müdahaleler başta Afganistan olmak üzere ters tepmiştir. Böyle uluslararası bir organizasyonun yeniden canlanması, faaliyet yürütmesi ve başarılı olması mümkün değildir. Toplantıya katılım şeklidir, hiçbir şey beklenmemeli. Türkiye NATO’da veto hakkı olan bir devlettir. NATO’nun kararlarını veto ederek bloke etme imkanına sahiptir. Taktiksel olarak bir süre daha kalması uygun olabilir ama bunun uzun süreceğini zannetmiyorum.

ABD Türkiye’yi tam bir düşman olarak gören bir devlettir, bunu da gizlememektedir. Türkiye’ye yönelik CAATSA yaptırımları Amerika’nın düşmanlarına uygulanan bir yaptırımdır. Bu gizli ve saklanan bir durum değildir. Biden-Erdoğan görüşmesinden bir şey beklemiyorum. Şekli ve göstermelik bir toplantı olacağı kanaatindeyim.”

“NATO önemini kaybetmedi”

Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (KAFKASSAM) Başkanı Hasan Oktay, “Özellikle bu tür bütün dünyanın dikkatini çeken zirvelerin hazırlığı 6 ay önceden yapılır ve neler konuşulacağı bellidir. Brüksel’deki NATO Zirvesi’ni bir sonuç bildirgesi şeklinde değerlendirmek gerekir” değerlendirmesinde bulundu.

Hasan Oktay, “Bundan sonraki süreçte NATO’nun daha kapsamlı ve daha kalıcı bir şekilde dünya politikasında çok önemli bir rol üstleneceği anlaşılmaktadır” diye konuştu.

Yükselen değer Çin’in şu anda NATO’nun konsepti arasında işaretlenmeye başlandığını kaydeden Oktay, şöyle devam etti:

“NATO önemini kaybetmediği gibi aksine kendini yenileyerek önümüzdeki dünya siyasetinde Amerika tek başına dünya siyaseti ile ilgilendiğinde ciddi anlamda eleştiriliyordu. Kurumsal olarak buna NATO’yu da katarak Amerika bir anlamda Çin’e karşı ciddi bir süreci başlatacak gibi gözükmektedir. Tabi burada Çin’e karşı yapılacak NATO harekatında Biden-Putin görüşmesi ciddi anlamda üzerinde durulması gerekiyor. Çünkü Putin bu süreçte Batı’ya daha mı yaklaşacak yoksa Batı’dan uzaklaşıp Çin’e mi yaklaşacak buna bakmak gerekir. Putin kendi geleceğini garanti almak adına biraz daha NATO değerlerine yaklaşacak gibi gözükmektedir.

Bu noktada Türkiye’nin rolü de çok önemli. Türkiye Doğu ile Batı arasında çok önemli bir denge politikası yürütüyor. Türkiye’de bazı anlayışlar NATO’nun bittiğini ve Türkiye’nin NATO’dan çıkarak yeni arayışlara girmesi gerektiği ile ilgili cümleler kuruyor, bunlar yanlış. Türkiye önümzdeki dönemde NATO’da çok fazla önemli hale gelecek. Hatta belki hayal olarak değerlendirilebilir: Bir Türk NATO Genel Sekreteri olmanın zamanının geldiğini ifade ediyoruz. Türkiye 70 yıldır NATO süreci içerisinde ve bu noktada NATO’nun ikinci büyük kuvveti olmasına rağmen bir genel sekreterlik bağlamında Türkiye temsil edilmedi. Biden-Erdoğan görüşmesinde bu da gündeme gelebilir.”

Oktay ayrıca, “Türkiye-Amerikan ilişkilerin daha reel bir zemine oturtularak önümüzdeki dönemde tıkanıkların çözüleciğini ve Türkiye’nin bölgede daha aktif yere oturacağını söylemek gerekir” dedi.