Pınar Gültekin davasında karar çıkmadı

Haber Merkezi – Muğla'da vahşice katledilen üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in ölümüyle ilgili dava, Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşti. Davada karar çıkmazken, duruşma Nisan ayına ertelendi

Muğla'da, Bitlisli üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i boğduktan sonra varile koyup yakan Cemal Metin Avcı ile suç delillerini gizleyip, yok ettikleri öne sürülen kardeşi Mertcan Avcı, annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı eşi Eda Karagün ve ortağı Şükrü Gökhan Orhan´ın yargılandığı davanın bugün 10'uncu duruşması gerçekleşti.

Duruşmaya sanık Cemal Metin Avcı, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

Tutuksuz sanıklar Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı, eski eşi Eda K., babası Selim Avcı, annesi Ayten Avcı, iş ortakları Şükrü Gökhan O. ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Gültekin'in babası Sıddık ile annesi Şefika Gültekin ile Pınar Gültekin'in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir de duruşmada yer aldı.

Duruşmada, sanık Cemal Metin Avcı ile diğer sanıklar ve avukatların son savunmaları dinlendi.

"Müebbet hapisle cezalandırılmasını istiyoruz"

Avukat Dr.Epözdemir, duruşmadaki savunmasında, sanık Cemal Metin Avcı'nın canavarca hisle eziyet çektirerek hunharca Pınar Gültekin'i katlettiğini, cinayeti en ince detayına kadar tasarlayan profesyonel bir kadın katili olduğunu, sanığın savunmalarının tamamının ezberlenmiş, kurgulanmış haksız tahrik savunmalarına dayandığını iddia etti.

Sanığın cinayeti meşrulaştırmak için her yola başvurduğunu, kurgulanmış, ezberletilmiş savunmaları okuduğunu ancak tüm delillerin toplanınca bu yalanların çürütüldüğünü belirten Epözdemir, şunları söyledi:

"Cinayetin her aşamasını tasarlayan bir katil karşımızda. Bütün hususlar bir tarafa değerlendirildiğinde sanığın eylemine uyan suçtan dolayı emsal bir ceza alması gerekir. Sanık adaletin tecellisine maddi gerçeğin ortaya çıkmasına da yardımcı olmadı. Sanığın iyi hal indirimi uygulanmaması gerektiğini ve eylemine uyacak şekilde ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep ediyoruz."

Baba Sıddık Gültekin de kızının bir aile örgütü tarafından hunharca öldürüldüğünü söyledi.

Sinirden konuşamadığını ifade eden Gültekin, "Benim kızım diri diri yakılmış, bunlar örgütlü suç işlemiş, kararı yüce mahkemeye bırakıyorum. Adalete güveniyorum, inanıyorum" dedi.

Anne Şefika Gültekin de sanığın en ağır cezayı almasını istedi. Her gün evde tekrar tekrar öldüklerini dile getiren Şefika Gültekin, "Bu cani sadece Pınar'ın değil hepimizin katili. İdam cezası getirilmesini ve böyle canilerin idam edilmesini istiyorum. Sanığın en ağır cezayı almasını istiyoruz" ifadesini kullandı.

Baba Gültekin salondan çıkarıldı

Mahkeme başkanının sanık Metin Avcı'ya "Siz her kolunuzla 60 kilo kaldırdığınızı söylüyorsunuz, Pınar Gültekin'i neden iple bağlayarak varile koydunuz? sorusu üzerine, Avcı, "Her taraf kan içindeydi üzerime kan bulaşmasın diye iple bağlayarak varile koydum. Bu olayın açığa çıkacağını düşünmediğim için de bağ evinde her yeri en ince ayrıntısına kadar çamaşır suyu ile temizledim. Tüm delilleri ortadan kaldırdım" diye konuştu.

Sanık konuşmaya devam ederken baba Sıddık Gültekin, salonda bağırması üzerine dışarı çıkarıldı.

Duruşma 11 Nisan’a ertelendi

Mahkeme heyeti ara kararında sanık Cemal Metin Avcı'nın tutukluluk halinin devamına, Mertcan Avcı ile ilgili yapılan suç duyurusu hakkında Muğla Cumhuriyet Başsavcılığının hazırlayacağı dosyanın beklenmesine, Mertcan Avcı hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin devamına, diğer sanıkların sorgularının yapılmış olması ve dosyada delillerin toplanmış olması nedeniyle duruşmadan vareste tutulmasına karar vererek, duruşmayı 11 Nisan'a erteledi.

"Biz dosyanın beklenmemesi gerektiğini düşünüyorduk"

Duruşma sonrası açıklama yapan Avukat Dr. Rezan Epözdemir, sonuna kadar hak arama özgürlüklerini kullanacaklarını söyledi.

Duruşmada bugün karar çıkmasını umut ettiklerini belirten Epözdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geldiğimiz nokta itibarıyla biz özellikle Mertcan Avcı'nın eyleminin cinayete iştirak olduğunu düşünüyoruz. Hakkındaki dava suç delillerini gizleme ve değiştirmeden açılmıştır. Yargılama buradan yürüyordu ama biz buna ek savunma verilmesi için itirazda bulunduk. Cinayete iştirakten mahkum edilmesini istedik. Geldiğimiz nokta itibarıyla mahkeme başsavcılığa ihbarda bulunmadığı için biz Muğla Cumhuriyet Başsavcılığına başvurduk. Mahkeme de bu soruşturma dosyasının neticelenmesine karar verdi. Biz dosyanın beklenmemesi gerektiğini düşünüyorduk ve bunu da duruşma salonunda anlattık. Artık esas hakkında mütalaa geldi. Mütalaa alındıktan sonra karar verilecek."

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve bazı kadın dernekleri de adliye önünde Pınar Gültekin'in fotoğrafları ile kadın cinayetlerini protesto etti.

Ne olmuştu

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin (27), 16 Temmuz 2020'de kayboldu.

Soruşturma kapsamında 5 gün sonra gözaltına alınan Cemal Metin Avcı (32), Gültekin'i boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti.

Avcı'nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Gültekin'in kısmen yanmış cansız bedenine ulaşıldı. Adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı ise çıkarıldığı mahkemece 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürmek' suçundan tutuklandı.

Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı'nın telefon sinyallerinden ağabeyiyle aynı zamanda bağ evinde olduğu tespit edildi. Gözaltına alınan Mertcan Avcı da sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Şüpheliler hakkında dava açıldı.

Mertcan Avcı, 15 Şubat 2021'deki duruşmada, imza atma yükümlülüğü ve yurt dışı çıkış yasağı ile tahliye edildi. Pınar Gültekin'in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, sanık Cemal Metin Avcı'nın annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı Eda K. ortağı Şükrü Gökhan O. da “delilleri yok etme, gizleme ve değiştirme” suçunu işlediğini iddia ederek şikayetçi oldu.

Muğla Cumhuriyet Savcılığı, 2 Ekim 2020'de şüpheliler hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Avukat Epözdemir ise karara itiraz etti. Muğla Sulh Ceza Hakimliği de itirazın kesin olarak reddine hükmetti.

Epözdemir, Muğla Sulh Ceza Hakimliği'nin verdiği kesin kararın Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulması istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Başsavcılık, kararı bozarak 4 şüpheli hakkında iddianame hazırlanmasına karar verdi. Savcılık, şüpheliler Selim Avcı, Ayten Avcı, Eda Karagün ile Şükrü Gökhan Orhan'ın kasten adam öldürme sonrasındaki zaman diliminde, olay mahalline birlikte gidip, suç delillerini yok ederek, gizlediklerine dair haklarında yeterli şüphe bulunduğuna kanaat getirerek ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesini talep etti.

Mahkeme, ilerleyen süreçte, her iki dosyanın birleştirilmesine karar verdi. Geçen yıl 27 Eylül'de görülen 6'ncı duruşmada, cinayetten sonra olay yerine giderek delilleri gizlemeye çalıştıkları iddia edilen sanığın annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı Eda Karagün ve ortağı Şükrü Gökhan Orhan'ın da savunmaları alındı. Şüphelilerin tamamı savunmalarında, suçlamaları reddetti.

Savcı 9'uncu duruşmada mütalaasını verdi

Davanın 24 Ocak günü görülen 9'uncu duruşmasında savcı mütalaasını açıkladı. Savcı Pınar Gültekin'in hayattayken yangına maruz kaldığının oy birliği ile kabul edildiğini belirterek, Cemal Metin Avcı'nın 'canavarca hisle öldürme' suçundan cezalandırılması talep etti.

Mertcan Avcı'nın da 'suç delillerini gizleme ve değiştirme eyleminde bulunması' suçundan cezalandırılmasını, Cemal Metin Avcı'nın eski eşi Eda Karagün, iş ortağı Şükrü Gökhan Orhan, annesi Ayten ve babası Selim Avcı'nın da 'suç delillerini yok etmek ve gizlemek' suçundan cezalandırılması istedi.