Erdoğan’dan Mahmur Kampı açıklaması
Haber Merkezi- Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Mahmur Kampı, PKK’nın kuluçka yuvası. Şu anda orada 12-13 bin kişi var. Burayı kimin dağıtması lazım? BM de artık bu işten bıktı. Orayı dağıtma havası içindedir” dedi.
Erdoğan, Fransa dönüşü geleneksel hale getirdiği üzere gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
ABD’nin PKK’nin lider kadrosundan 3 isim için 12 milyon dolar ödül koymasına ilişkin konuşan Erdoğan, “Biz bunu, PKK ile PYD’nin ayrı yapılar olduğu iddiasını meşrulaştırmak için ortaya atılmış bir oyun biçiminde telakki ediyoruz. Bu oyuna gelmeyiz” ifadelerini kullandı.
Mahmur Kampı’nı da gündeme getirerek, “Burayı kimin dağıtması lazım?” diye soran Erdoğan, konuşmasında şunlara yer verdi:
“YPG konusunda da bazı konularda kendi aralarında bir iletişimsizlik var gibi geliyor bana. ‘Bu konuda da beraber yapabileceğimiz çok şey olabilir’ dedim. Bu konuda gerek Mevlüt Bey’in gerek Savunma Bakanımızın, muhatapları ile yapacakları çalışmalar inşallah bizi daha rahatlatacaktır.
Mahmur Kampı için çalışma yapmamız lazım. Tüm bu süreç içinde uluslararası camianın, PKK konusunda çok büyük vebali var. Birleşmiş Milletler’in (BM) çok büyük vebali var. Zira sadece Kandil değil, bir de Mahmur Kampı meselesi var. Mahmur Kampı, PKK’nın kuluçka yuvası. Şu anda orada 12-13 bin kişi var. Burayı kimin dağıtması lazım? BM de artık bu işten bıktı. Orayı dağıtma havası içinde.
Peki dağıtıldıktan sonra ne olacak? Bu konuda gerek ABD, gerek koalisyon güçleri, gerek merkezi yönetim ile daha yoğun temas içine girerek, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’ni dahil ederek, Irak’taki PKK varlığı hususunda çalışma yapmamız gerekecek. Bu çalışmayı hep beraber yürütmemiz lazım. Temenni ederim ki bu adımlarla bu sıkıntıyı çözeriz. ABD’nin bu iddialı çıkışını Kandil’de böylece farklı bir zemine oturturuz.”
BM’nin reforme edilmesi şart. Yeni bir BM Güvenlik Konseyi yapısının oluşması şart. Sayın Guterres sağ olsun bu düşüncelerimizi aynen destekliyor. O da aynı kanaatte. Müdahale edebilme gücü olması lazım. BM Güvenlik Konseyi, beş ülkenin iki dudağı arasında ya da bir ülkenin dudağı arasında olmamalı. Bunun sayısı 20 olur ve 20’si de daimi olur. Bunlara bir yaptırım gücü sağlanır ve bu yaptırım gücü ile birlikte de müdahil olur. Bunun başarılması lazım. BM noktasında güvenlik dendiği zaman akla ne geliyor? Barış gücü geliyor. Yaptırım gücünün olabilmesi için barış gücü dışında bir şey düşünülmesi gerekir.”