Diyarbakır Barosu: Geç kalındı, Narin'in kopan bacağında et kalmamıştı
Diyarbakır (Rûdaw) – Diyarbakır Barosu, Narin Güran'ın 'kaybolmasından' 19 gün sonra dere yatağında çuval içinde ölü bulunmasına ilişkin soruşturmadaki ihmallerle ilgili açıklama yaptı. Baro Başkanı Nihat Eren "Aileden şüphe edilmekte geç kalındı... Narin'in kopan bacağında et kalmamıştı" dedi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, sekiz yaşındaki Narin Güran'ın köyü Tavşantepe'de 'kaybolduktan' 19 gün sonra dere yatağında, çuval içinde ve üzerine taşlar konmuş şekilde ölü bulunmasına ilişkin soruşturmadaki ihmal ve eksiklikler ile ilgili basın toplantısı düzenledi.
Eren, "Dosyanın faillerin ortaya çıkarılması açısından önemli bir noktaya geldiğini düşünüyorum" ve "Adalet açısından önemli bir noktaya geldik" ifadelerini kullansa da, soruşturma sürecini eleştirdi. Ailenin, Narin'in kaybolduğu saate ilişkin yanlış bilgiler verdiğini, resmi raporlara sadece beyanlara dayanan 'tespit'lerin girdiğini söyleyen Eren, "Her evden örnek alınmalıydı. Geç kalındı" ifadelerini kullandı.
Cinayetin ana şüphelisi ve ilk tutuklanan kişi olan amca Salim Güran'ın yeniden ifadesinin alınması gerektiğini vurgulayan Eren, şu an için ifadelerin tamamının çeliştiğini vurguladı. Eren, Narin Güran'ın dere yatağında bulunduğunda bir bacağının tamamen kopmuş olduğunu ve üzerinde et kalmadığını da açıkladı.
Eren, dosyaya müşteki olarak başvuru yaptıklarını da açıklayarak, "Bütün aile bireylerinin bu dava dosyası açısında şüpheli konumunda oldukları ve tutuklu olduklarından müşteki sıfatı kazanamayacaklarından dolayı dosyaya resmi anlamda müşteki sıfatıyla dahil edilme talebinde bulunduk" dedi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren'in düzenlediği basın toplantısından öne çıkanlar şöyle:
Baro başkanı, soruşturma sırasında ifade tutanaklarının satır satır sızdırılmasına tepki gösterdi; bu durumun süreç içinde faillerin işine yarayacağını vurguladı.
Nahit Eren, aile üyeleri arasından ilk gözaltının arama çalışmalarının sekizinci gününde yapıldığını, abi Enes Güran'ın gözaltına alınıp bırakıldığını hatırlatarak soruşturmanın yürütülme biçimini de eleştirdi; aile üyelerinin süreci yanlış yönlendirmesine izin verildiğini söyledi. Eren, kendilerinin ise bilinçli olarak aile ile temasa geçmediklerini söyledi.
Eren, "Enes Güran vücudundaki izler yüzünden gözaltına alındı. İstanbul'a da gönderildi. Ama adli tıptan gelen rapor, kolundaki ve sırtındaki izlere dair bir DNA belirlemesi yapılmadan döndü. Sonrasında ise basın, bu izlerin kime ait olduğuna dair haber yaptı. Fakat hiçbir tespit yapılamamıştı" dedi.
Kendisinin de otopsiye girdiğini hatırlatan Eren, Narin Güran'ın bulunduğunda bir bacağının kopmuş olduğuna dair haberleri de değerlendirdi:
"Nevzat, üzülerek ifade ediyorum, bir bacağının dışarıda kaldığını ifade tutanağında ifade ediyor. O bacak kopmuştur. Doğrudur. Yine savcı tutanağına baktığımızda, o bacağın üzerinde hiçbir et parçası kalmadığını size açıklamak istiyorum. Dizden aşağı olan bölümde hiçbir et parçasının olmaması, dışarıdan bir canlının müdahalesinin işaretidir" dedi.
Eren, bir gazetecinin "Yani dışarıdan hayvan müdahalesi mi?" sorusuna yanıtında, "torba içerisindeki bedenin deforme olmakla beraber bütünlüğünü koruduğunu ama bacağın üzerinde hiçbir et parçasının bulunmadığını" tekrarladı.
Eren şöyle devam etti:
"Kayalıklardaki kan Narin'in değil dendi. Hala dosyaya kan örneklerini beklediğimiz sonuçlar. Hangi bilimsel veriye göre bu açıklama yapıldı? Köylülerden alınan beyan üzerine bu açıklamanın yapıldığını anlıyoruz."
'Salim Güran yeniden ifadeye çağrılmalı'
Eren, ortaya çıkan yeni deliller uyarınca amca Salim Güran'ın acilen yeniden ifadesinin alınması gerektiğini söyledi.
"Şu çok net" diyen Eren, "Özellikle Enes'in gözaltına alındığı 29 Ağustos itibarıyla... Sonrasında köyde yapılan toplantılar, ki bunlar basına da yansıdı. Ağız birliği, ifade tutanaklarına yansıyor. Ne tür ifade vermeleri gerektiği, ilk gün kendilerine aktarılıyor. Olayların oluş tarzı, yer zaman itibarıyla tamamen çelişiyor. İfadelerin tamamı çelişiyor" diye konuştu.
Nahit Eren, Narin Güran'ın suda kalan cesedinin üzerinde başka kişilerin DNA örneklerinin ilk etapta bulunamamasının normal olduğunu söyledi; alınan 91 adet numune üzerindeki incelemelerin sürdüğünü söyledi. Eren, İstanbul Adli Tıp'tan nihai raporun beklendiğini vurguladı.
'Saat bilinçli olarak yanlış iletildi'
Eren, ailenin 'Narin'in kaybettirildiği saati bilinçli olarak yanlış ilettiğini ve soruşturmanın bunun üzerine kurulduğunu' söyledi; "Bu 30 dakikayı çözdüğünüz zaman, kimler hangi konumdaydı, fail ortaya çıkacak" dedi.
Nahit Eren, dün gece ortaya çıkan 'ses kaydı'nı da değerlendirdi. "O kayda ilişkin soru işaretlerini gidermek adına biraz daha zamana ihtiyacımız var" dedi. Söz konusu kayıtta, amca Salim Güran'ın, bir işçisine telefonda "Kız yaşıyor mu öldü mü?" dediği belirtilmişti.