Erdoğan’dan tahıl koridoru açıklaması: Süre tahdidi koymak yanlış olur

Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin arabuluculuğunda Rusya ve Ukrayna ile imzalanan tahıl koridoru anlaşmasının devam edip etmeyeceğine yönelik, "Orada süre tahdidi koymak bana göre yanlış olur. Biz kendilerine bu işi ne kadar uzun tutarlarsa o kadar isabetli olacağını belirttik. Öte yandan bana göre bizim daha çok bu işin sınırını iyi çizmemiz, bunun üzerinde iyi çalışmamız lazım” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk Devletleri Teşkilatı 9. Zirvesi”ne katıldığı Özbekistan ziyareti sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

Zirvede devlet başkanlarıyla görüştüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

“Bugün de aynı şeyi gerek Kırgızistan, gerek Özbekistan, gerek Kazakistan'la yine konuştuk. Dedik ki 'Bu konudaki mücadeleniz hangi safhada? FETÖ ile mücadelede belli bir mesafe kaydedebildiniz mi? Sizler yok diyorsunuz ama bizdeki istihbarat bilgilerinde ne yazık ki hala sizin devlet kademelerinde bile bunların olduğunun bilgileri bize geliyor. O zaman benim size söyleyeceğim tek şey var; istihbarat dairenizi bizim istihbarat başkanlığımızla bir araya getirelim, müşterek olarak çalışsınlar, eğer hakikaten temizlenmişse mesele yok, siz de rahat edersiniz biz de rahat ederiz. Ama bilin ki bunlar sizin için büyük tehlike ve tehdittir.' Mesela liderlerden bir tanesi bugün bana şunu söyledi; 'Ben, siz bu işin üzerinde bu kadar dururken bu FETÖ'nün ne olduğunu hala bilmiyordum' dedi. 'İşte sizin bu noktadaki bilgi kaynaklarınız maalesef size yanlış bilgi aktarıyor. Yanlış bilgi aktardığı için de bu alçakların, bu namussuzların ne olduğunu anlayamıyorsunuz. Bunların 160'a yakın ülkede okulları vardı ve bu okullarda bunlar güya iyi niyetle eğitim öğretim yaptırdıklarını söylüyorlardı. Oranın yöneticileri de 'Bunlar kötü bir şey yapmıyor, bunlar eğitim öğretim yaptırıyor.' diyorlardı. Ama o eğitim öğretim yaptırıyor dediğiniz yerde oraların zeki çocuklarını alıyorlar, onları zehirliyorlar ve onları da ondan sonra hem kendi ülkeleri hem de Türkiye aleyhine birçok çalışmaların içerisine sokuyorlar. Bakın işte bizde 15 Temmuz hadisesinde her şey patlak verdi ve bizim 252 canımız maalesef şehit oldu. Bunun yanında askeriydi, siviliydi 2 bini aşkın vatandaşımız yaralandı, gazi oldu. Bütün bunları biz yaşadık. Gelen başbakanlara, başkanlara Meclisimizi gösteriyoruz. İşte demokrasinin merkezi olan Meclisimizi bunlar bombaladılar. Neyle? Bu ülkenin, bu devletin, bu ordunun uçaklarıyla bombaladılar. Helikopterlerle geldiler vurdular. Eğer zaman yarışında isabet ettirebilseydiler bugün belki ben de olmayacaktım. Benim iki tane korumam şehit oldu. Bunların hepsi yaşanmış hadiseler. Benim canım yandığı için ben size bunları anlatıyorum' dedim.”

Tahıl koridoru anlaşması uzatılacak mı?

Ukrayna-Rusya savaşına değinen Erdoğan, "Tabii başta Amerika olmak üzere Batı, Rusya'ya adeta sınırsız saldırıyor. Bütün bunların karşısında da tabii şu anda Rusya bir direnç ortaya koyuyor. Biz de acaba nasıl olur da -işte bir tahıl koridoru olayı gerçekleşti- buradan bir barış koridorunu açabiliriz, bunun gayreti içerisindeyiz. Bunun için de en güzel yol, diyalogdan barışa giden bir yol olabilir diye düşünüyoruz" dedi.

Erdoğan, 19 Kasım'da tahıl koridoru anlaşmasının sona ereceği hatırlatılarak "Uzatılması için görüşmelerin devam ettiğini biliyoruz. Acaba siz taraflara yine 4 ay mı, yoksa daha uzun süreli bir anlaşma mı önereceksiniz? Bir tavsiyeniz olacak mı?" sorularını şöyle yanıtladı:

"Orada süre tahdidi koymak bana göre yanlış olur. Biz kendilerine bu işi ne kadar uzun tutarlarsa o kadar isabetli olacağını belirttik. Öte yandan bana göre bizim daha çok bu işin sınırını iyi çizmemiz, bunun üzerinde iyi çalışmamız lazım. Yani Putin'in söylediği gibi, Afrika ülkeleri adıyla bu adım atılabilir. Çünkü şu anda fakir fukara, garip gureba hep Afrika ülkelerinde. Afrika'yı bir tarafa koyup Avrupa'ya göndermek adil bir yaklaşım olmaz. Zira 'Biz böyle yapacaktık ama böyle olmadı, Avrupa ülkelerine gidiyor.' dedi. Ve Avrupa ülkelerine gidiş de onun bu konudaki yaklaşımını olumsuz etkiledi. Şimdi tekrar görüşmemizde özellikle Afrika ülkelerine -yani bu zikrettiğim ülkelerin adedini çok daha artırabiliriz- garip gureba, fakir fukara ülkelere yoğun bir şekilde tahıl koridorundan tahıl, gübre, amonyak akışı sağlarsak oradaki halkları da rahatlatmış oluruz."

ABD ile F-16 görüşmeleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile F16 tedariki ve F35 konusunda devam eden süreçten “Yunanistan'ın rahatsız olduğu” değerlendirmesi üzerine şunları kaydetti:

"F35 noktası bizi rahatsız etmekten çok aslında Amerika'yı rahatsız ediyor. Niye? Çünkü biz üzerimize düşeni yaptık. Ödemeler planında ödemelerimizi yaptık ama bu yaptığımız ödemeler maalesef karşılığını bulmadı. Bunun üzerine F16 talebimize ilişkin teknik çalışmalar planlandığı şekilde devam ediyor. 'Bu işi bu şekilde yürütelim, çözelim ve dosyayı da kapatalım’ dedik. Zaman zaman Amerika tarafı, Savunma Bakanım Hulusi Paşa'ya olumlu, güzel şeyler söylüyor.

“Cumhuriyetçiler başarılı çıkarsa iş bizim için çok daha kolay olacaktır”

Tabii şimdi bir seçim yaşadılar. Bu seçimle birlikte şu anda bazı olumlu haberler yine geliyor ve bunları da bizler yakın takipte sürdürüyoruz. Temennim odur ki yani önümüzdeki ay bazı müjdelerle dolu olsun ve F16 konusunu çok daha olumlu istikamette geliştirelim. Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçiler açık ara işi önde kapattılar ama şimdi tabii senato var. Senatoda iki, üç yer çok büyük önem arz ediyor. Yani bu iki, üç yerde eğer Cumhuriyetçiler başarılı çıkarsa belki iş bizim için çok daha kolay olacaktır. Şimdi süreci takip ediyoruz."

Kılıçdaroğlu'na: “Daha ileri konuşmayayım, zor sabrediyoruz”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Varlık Barışı 9 kez yenilendi" yönündeki açıklamalarını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Diyor ki 'Varlık Barışı 9 kez yenilendi.' 19 kez de yenilenir. Ülkeyi kim yönetiyorsa Varlık Barışı'nın ömrünü uzatmak veya kısaltmak onun elindedir. Biz şu anda bunu 9 kez uzattıysak, süre bittikten sonra gene uzatmak gerekirse gene uzatırız ama anlamıyor adam, bilmiyor. Akıl hocası kimdir? Malum.

Şimdi 'Bu Varlık Barışı'ndan gelen para nereden geldi?' diye gösteriyor, 'Esrar, eroin, uyuşturucu kaçakçılığından.' diyor. Hakaret ettiği Bakan'ım çıktı ve kendisine ağır bir ifadeyle 'Sen bunu ispat edemezsen namertsin.' dedi. Hadi çık, ispat et. Var mı elinde bir delilin? Neye göre bunu söylüyorsun? Ya sen bu ülkenin evladı değil misin? Bu ülkenin evladı olarak bu ülkenin yönetimi, devleti nasıl olur da uyuşturucu işi yapar diyebilirsin. Bir belge varsa çıkar belgeni göster. Elinde bir belge yoksa nasıl oluyor da kalkıp Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne 'Uyuşturucu kaçakçılığı yaparak bütçesini dengeliyor.' dersin. Daha ileri konuşmayayım. Zor sabrediyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kılıçdaroğlu'nun 'Temiz para bulacağım, getireceğim' dediği ve İngiltere'ye giderek birtakım görüşmelerde bulunduğu hatırlatılarak, buna yönelik değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Şimdi 'Temiz para getireceğim.' diyor. Sen kimsin? Hani Londra'ya gidişi eleştiriyordun? Buradan getireceğin parayı kime getireceksin? Sen iş adamı mısın? Senin yanında böyle bir para talebinde bulunan birileri mi var? Parayı kime getiriyorsun? Yani affedersiniz İngiltere'de bu kadar enayi var mı, sana kalkacaklar bu paraları verecekler, 'Al Bay Kemal bunu Türkiye'de nerede kullanırsan kullan.' Diyecekler” diye konuştu.

“Demek ki masada 6 kişi yetmiyor"

Erdoğan, Saadet Partisi'ne yakın bir televizyon kanalının Hakan Şükür'ü canlı yayına konuk aldığı anımsatılması üzerine, "Onu değerlendirmeye gerek yok. Demek ki masada 6 kişi yetmiyor. 7, 8 falan arıyor olabilirler” dedi.

Kimyasal silah iddiası: Bu işin peşini bırakmayacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kimyasal silah kullandığı iddiasını gündeme getiren CHP ve HDP milletvekilleriyle ilgili “hangi adımların atılacağı” sorusuna da şu karşılığı verdi:

"Yasal süreç başladı onlarla ilgili olarak. Şu anda yasal süreç devam ediyor. Tabii gereğini yargı yapacaktır. Zaten 3 tanesinin dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik adımlar da şu anda atıldı. Bu işin peşini bırakmayacağız."