Erdoğan’dan ‘Kürdistan petrolü’ açıklaması!
Erbil (Rûdaw) – Kürdistan petrolünün Türkiye'ye akışının yeniden başlaması konusunda Rûdaw’ın sorusunu yanıtlayan Erdoğan, “Bizim Irak'tan petrol alımına yönelik bir sıkıntımız söz konusu değil. Merkezi yönetim ve Kuzey Irak arasındaki sıkıntıdan kaynaklı bir durum. İlgili arkadaşlarım görüşmeleri yapıyorlar. Aştıkları anda biz petrol hatlarının açılmasından yanayız” ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta düzenlenen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sonrası basın toplantısı düzenledi.
Gündemdeki konulara ilişkin konuşan Erdoğan, tahıl koridoru, İsveç'in NATO'ya üyeliği ve Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan, sonrasında ise gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Rûdaw'ın "Kürdistan petrolü" sorusuna yanıt
Rûdaw muhabiri Zınar Şino'nun Kürdistan petrolünün Türkiye'ye akışının yeniden başlaması konusundaki sorusuna Erdoğan, “Bizim Irak'tan petrol alımına yönelik bir sıkıntımız söz konusu değil. Bu tamamen Irak içerisinde, merkezi yönetim ile Kuzey Irak arasındaki sıkıntıdan kaynaklanan bir şey. Bu konuda da ilgili arkadaşlarım görüşmelerini yapıyorlar. Bizim de bu konuyla ilgili attığımız adım, Kuzey Irak yönetimi ile merkezi yönetimin arasındaki sıkıntıyı aşmalarıdır. Aştıkları anda biz zaten petrol hatlarının açılmasından yanayız. Çünkü kazan-kazan esasına göre onlar da kazansın biz de kazanalım" karşılığını verdi.
Erdoğan'ın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:
"Savaşın sona ermesi için yoğun çaba harcıyoruz"
Türkiye olarak müttefiklerimizle dayanışma içinde hareket ederken aynı zamanda savaşın sona ermesi için yoğun çaba harcıyoruz. İlk günden itibaren Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni titizlikle uyguladık. Savaş gemilerinin Türk boğazlarından geçmesine müsaade etmedik. Böylece çatışmaların diğer bölgelere sıçramasının önüne geçtik. İstanbul süreci ile başlayan temas trafiği Ukrayna tahılının sevkine izin veren Karadeniz Girişimi ve esir takasları ile devam etti. Yaptığımız görüşmeler neticesinde tahıl anlaşması 2 kez uzatıldı. Mutabakat kapsamında bugüne kadar 33 milyon tondan fazla tahıl ürünü dünya pazarlarına ulaştırıldı.
"Bölgemizde barış umutlarını yeniden yeşertmek istiyoruz"
Ancak söz konusu mekanizmanın süresi 17 Temmuz'da doluyor. Yüz milyonlarca insana umut olan Karadeniz girişiminin tekrar uzatılması için görüşmelerimiz devam ediyor. Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Zelenskiy'nin geçen cuma günü ülkemize yaptığı ziyarette diğer meselelerle beraber bu konuyu ele aldık. Sayın Zelenskiy girişimin devamından yana. Sayın Putin'in de bazı önerileri oldu. Bu önerileri de dikkate alarak çözüm odaklı çalışıyoruz. Her iki komşumuz ile olan yakın diyaloğumuzu girişimin uzatılması ve krizlerin çözüme kavuşturulması için kullanmayı sürdüreceğiz. Hep söylediğimiz gibi savaşın kazananı, barışın da kaybedeni olmaz. Bölgemizde barış umutlarını yeniden yeşertmek istiyoruz.
Zirvenin ilk oturumunda müttefiklerin savunulmasını ilgilendiren konuları ele aldık. Türkiye'nin müttefiklerini savunma taahhüdüne bağlı olduğunu, ittifak dayanışması içerisinde sorumluluklarını her zaman yerine getirdiğini bir kez daha vurguladım. Tabii dayanışma sadece bizim değil tüm müttefiklerin içselleştirmesi ve rehber edinmesi gereken bir ilkedir. Esasen ittifakın üzerinde yükseldiği taşıyıcı sütun budur.
"NATO'nun terörizm ile mücadele alanındaki gayretlerin artırılması şart"
Batı müttefiklerimizin bilhassa PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD/YPG ile kurdukları çarpık ilişki ittifakın birlik ve bütünlüğüne zarar veriyor. Bu yaklaşımın makul ve mantıklı hiç bir açıklaması yoktur. Son yıllarda yaşadığımız onca acıya rağmen terörle mücadele konusunda halen bunları konuşuyor olmak gerçekten düşündürücüdür. Müttefiklerimize terör örgütleri arasında ayırım yapmayın, İslam düşmanlığı ile mücadele edin demeyi kendimize zül sayıyoruz. NATO'nun iki temel tehditten biri olarak gördüğü terörizm ile mücadele alanındaki gayretlerin artırılması şart.
"Terörle amansız ve amasız mücadele bizim kırmızı çizgimizdir"
Yaklaşık 40 yıldır bölücü terör örgütü ile mücadele eden bir ülkeyiz. Şimdiye kadar binlerce vatandaşımızı terör örgütlerinin kanlı saldırılarında kurban verdik. Daha ağzı süt kokan bebeklerden, 4 yıllık eğitimi sonrasında öğrencileri ile buluşmanın sevincini yaşayan öğretmenlerimize, evine ekmek götürmeye çalışan işçilerimizden kadınlara nice masum insanımız bizden kopartıldı. Daha 3 gün önce iki kahraman mehmetçiğimiz teröristler tarafından kalleşçe şehit edildi. Terörle amansız ve amasız mücadele bizim kırmızı çizgimizdir. Artık tüm müttefiklerimizden kararlı ve net bir tavır bekliyoruz. Bu konudaki mesajımızı açık bir şekilde mevkiidaşlarıma ilettim. NATO tarihinde ilk defa Genel Sekreter tarafından terörizm ile mücadele özel koordinatörü atanacağı duyuruldu. 10 yılı aşkın süredir güncellenmeyen rehber ilkelerin gözden geçirilmesi çalışmalarına başlanması kararı alındı. Ayrıca aramızda konuşup mutabakat sağlanan ilave pek çok husus var. Bunlar ittifakın terörizme karşı duruşunu teyit ve tahkim eden adımlardır. Bu kararların alınmasına Türkiye'nin yürüttüğü çalışmaların büyük tesiri olmuştur.
Rusya - Ukrayna savaşı konusunda teklifin gelmesi halinde ara buluculuk yapmaya hazırız.
ABD'den F-16 Tedariki
Bıden'ın bize ifade ettiği konu onlarda da kongre bağlayacı olduğunu söyledi ve takipçisi olacağını söyledi. Her zamankinden daha umutluyum.
İsveç'in NATO'ya üyelik süreci
Bu konuda karar TBMM'nindir. Mümkün olduğu kadar kısa zamanda bu işi bitirmek bizim hedefimiz.
Türkiye'nin AB üyelik süreci
Liderlerden olumlu yaklaşım ve uygulamaları görmek istiyoruz.
Vize serbestisine yönelik adım atılır mı?
Biz bunu bütün liderlerle görüştük, en son Ursula von der Leyen ile de görüştük, kendilerinden olumlu bir yaklaşım bekliyoruz. Büyükelçi Çağatay Bey bu konuyu takip edecek.”