Babacan: Kürtlerin haklarının pazarlık konusu yapılması bir hataydı
Haber Merkezi - Antep'te partisinin kongrelerine katılan Ali Babacan, “Kürt meselesinin varlığını dahi reddeden bu zihniyetin, Kürt meselesini çözmesi mümkün değil. Önce bir sorunu kabul edeceksin. Diyarbakır’a gelince Dicle’nin kenarındaki kuzuyu hatırlıyor, Ankara’ya gidince kurdun yanı başında hepsi buharlaşıyor” açıklamasını yaptı.
Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Antep'teki Şahinbey ve Şehitkamil kongrelerine katıldı.
“Çözüm sürecini Ankara’da başka, Diyarbakır’da başka değerlendiremezsiniz”
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretini ve buradaki açıklamalarında verdiği mesajları değerlendiren Babacan şu ifadeleri kullandı:
“Diyarbakır’a gelince sahip çıktığı çözüm sürecinin, kendi bilgisi dahilinde yapılan pek çok detayı, bugün bazı davalarda suçlama konusu. Bunu bilmiyor mu? Ama artık bir karar vermeli: Çözüm süreci yargılama konusu olan adli bir vaka mı, yoksa başarısız olduğu için üzüldüğü bir tecrübe mi? Çözüm sürecini Ankara’da başka, Diyarbakır’da başka değerlendiremezsiniz. ‘Çözüm sürecini biz başlattık, sürecin bazı partnerlerini de cezaevine koyduk’ mu demek istiyor? Çözüm ortaklarının hapiste olduğu bir dönemde, çözüm süreci sayesinde bazıları hapse giderken, yine çözüm süreci sayesinde şu anda Cumhurbaşkanlığı Sarayında olduğunu unutmaması gerekiyor.
Biz geçmişten ders çıkarmasını bilen bir siyasi hareketiz. Çözüm süreci iyi niyetli bir girişimdi. Ancak Kürtlerin doğuştan sahip oldukları haklarının tanınmasının bir pazarlık konusu yapılması, al-ver konusu yapılması bir hataydı. Bizler; vatandaşlarımızın analarından emdikleri ak süt kadar helal olan bütün hakları koşulsuz, pazarlıksız, müzakeresiz derhal tanıyacağız. Geçmişte yaşanan hiçbir acıya kör, hiçbir feryada sağır kalmayacağız. Bu acıların bir daha yaşanmaması için elimizden geleni yapacağız.”
Babacan, “Kürt meselesinin varlığını dahi reddeden bu zihniyetin, Kürt meselesini çözmesi mümkün değil. Önce bir sorunu kabul edeceksin. Diyarbakır’a gelince Dicle’nin kenarındaki kuzuyu hatırlıyor, Ankara’ya gidince kurdun yanı başında hepsi buharlaşıyor” diye konuştu.
“Diyarbakır işkencehanesi hafıza müzesi yapılmalı”
Erdoğan’ın açıklamalarında dile getirdiği tek yeni konunun Diyarbakır Cezaevini kültür merkezi haline getirileceği olduğunu belirten Babacan, “Diyarbakır Cezaevi ki, gencecik insanlara akla hayale sığmayacak işkencelerin yapıldığı yer. Acının, eziyetin, şiddetin adresi. Bu utanç abidesinden kültür merkezi çıkmaz. Olması gereken; Diyarbakır işkencehanesini hafıza müzesi olarak gözden geçirilmesi ve vatandaşlarımızın yaşadığı acının hafızalardan silinmemesi. Bunlarla yüzleşmemiz gerekir ki herkes ders alsın” dedi.
Van’da askerler tarafından helikopterden atıldığı ve işkence sonucu hayatını kaybettiği belgelenen Servet Turgut’un evini ziyaret ettiklerini anlatan Babacan, “Buna sebep olan yönetim, işkenceye göz yuman yönetim Diyarbakır Cezaevini anlayamaz” diye konuştu.
Erdoğan’ın “2005’te ne dediysem arkasındayım” dediğini anlatan Ali Babacan, şu ifadeleri kullandı:
“2005’te ne dediğini hatırlatayım ama örneğin 2015’te, 2019’da, 2020’de ne dediğini de bir hatırlayalım. 2005’te ‘Kürt sorunu benim de sorunumdur’ demişti. Hatırlatayım, 2015’te ne dedi: ‘Varsa yoksa Kürt sorunu. Kardeşim, ne Kürt sorunu ya?’. 2019’da ise ülkemizin vatandaşı olan Kürtlere ‘Kürdistan’a defolun’ dedi. Daha yeni, 2020’de ‘Kürt sorunu yok’ diye de tekrarladı. Sayın Erdoğan, siz hangi sözünüzün arkasındasınız?”
“Diyarbakır’a ortağı sayın Bahçeli’yi niçin götürmemiş?”
DEVA Partisi lideri Babacan, “İki buçuk senedir adım atmadığı Diyarbakır ne hikmetse aklına geldi. Tabii sokaklarda DEVA rüzgârı var, telaş başlamış. Sözüm ona milleti dinlemeye Diyarbakır’a geldiğini söylüyor ama sürekli kendisi konuşmuş. Çözüm sürecini başlattığıyla ve bitiren taraf olmadığıyla övünmeye başlamış. Küçük ortak çözüm süreci için ‘ihanet’ demişti ama Erdoğan nasılsa ‘Diyarbakır’da konuşulan Diyarbakır’da kalır’ diye düşündüğünden olsa gerek, rahat rahat konuşmuş. Sayın Erdoğan Diyarbakır’a küçük ortağını, Sayın Bahçeli’yi niçin götürmemiş, niye beraber görüntü vermemiş acaba?” diye sordu.
“Cumhurbaşkanı için doğal adayım”
Babacan, kongrenin ardından Antep Gazeteciler Cemiyeti´ni ziyaret etti. Cemiyet Başkanı İbrahim Ay ve yönetim kurulu ile sohbet eden Babacan, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Ali Babacan, bir soru üzerine 2023'te yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri için, partisinin doğal adayı olduğunu belirterek, şöyle dedi:
"Biliyorsunuz her siyasi partinin genel başkanı partisi içerisinde doğal bir aday. Bunu söylemenin çok bir anlamı yok. Bizim gibi yeni kurulmuş iddialı bir siyasi parti içinde teşkilatlarda genel merkezde iddialı olacaktır. Bununla birlikte genel başkan da iddialı olacaktır. Dolayısıyla bu zaten doğal durum. Her partinin olduğu gibi Deva Partisi´nin de genel başkanı doğal bir adaydır. İttifaklar konusunda da adaylık konusunda da bugünden net bir tavır almıyoruz. Seçim tarihi belirlendiğinde o günün şartlarına göre hem ittifak hem aday konusu partinin yetkili organları tarafından belirlenecektir. Hiçbir partinin genel başkanı 'ben aday değilim' demez. Doğal durumdur bu. Bazı partiler belki öyle düşünmeyebilir ama bizim durumumuz doğal olandır."
Öte yandan ittifaklarla ilgili hiçbir parti ile görüşmelerinin olmadığını, ittifakların seçimden sonra gönüllü birliktelik olarak kaldığını söyleyen Babacan, kendi özgün kimliklerini inşa etme aşamasında olduklarını sözlerine ekledi.