Tahir Elçi davasının karar duruşması görülüyor
Haber Merkezi – Diyarbakır Barosu eski başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesine dair açılan davanın 11’inci duruşması Diyarbakır’da başladı. Savcı, sanık polisler hakkında beraat kararı verilmesi talebini yineledi.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde tarihi Dört Ayaklı Minare önünde 28 Kasım 2015’te Sur’un tarihi yapılarını tahrip eden çatışmaların durması için basın açıklaması yapıldığı sırada katledilen Tahir Elçi’nin ölümüne dair açılan davanın 11'inci duruşması Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
Bugün karar çıkması beklenen duruşmaya Elçi’nin eşi CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, ayrıca, CHP adına görevlendirilen Ankara milletvekilleri Aliye Timisi Ersever ile Okan Konuralp, Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İzmir milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç ile Yüksek Taşkın, Muğla Milletvekili Cumhur Uzun ve Trabzon Milletvekili Sibel Suiçimez ile Türkiye Barolar Birliği yöneticileri, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, DEM Parti milletvekilleri, çok sayıda kentin baro başkanı, uluslararası hukuk kuruluşları ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri takip ediyor.
Sanık polisler Sinan Tabur, Fuat Tan ve Mesut Sevgi’ye “bilinçli taksirle ölüme neden olmak" suçlaması yöneltiliyor. Firari Uğur Yakışır ise, "2 polisi öldürmek ile devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak" gerekçesiyle yargılanıyor.
Savcının beraat istediği sanık polisler duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Savcılık, celse arasında mahkemeye sunduğu esas hakkındaki görüşünü tekrar etti. Savcı, Tahir Elçi'nin nereden geldiği belli olmayan bir kurşunla hayatını kaybettiğini ileri sürerek, suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığını belirtti ve sanık polisler hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.
Nahit Eren: Olay yerinde keşif dahi yapmadınız
Durşmada söz alan Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, "4 yıl süren soruşturmanın ardından açılan davada, soruşturma aşamasının etkin bir şekilde yürütülmediğini söyledik ve eksikliklerin giderilmesi için taleplerde bulunduk. Hepsini reddettiniz. Tahir Elçi’nin katledilmeden önce hedef gösterilmesi ve katledildikten sonra da ülkenin siyasi yetkililerince yapılan açıklamalar bize bu davanın, Tahir Elçi’nin katledilmesinin siyasi bir suikast olduğunu gösteriyor. Bunu dönemin başbakanı da söyledi. Bu nedenle cinayetin aydınlatılması, adaletin sağlanması için çok kez talepte bulunduk. Ancak mahkemeniz bir kez bile taleplerimizi kabul etmedi. Dosyanın aydınlatılması konusunda cesaret gösterilmedi. Olay yerinde keşif dahi yapmadınız. Soruşturma aşamasında bulunan bir tanık, bir savcı tarafından Tahir Elçi’nin örgüt tarafından öldürüldüğü şeklinde ifade vermesi konusunda baskı gördüğü ve karşılığında cezasızlık ile ödüllendirilmek istendiğini anlattı. Bu tanık hakkında dahi hiçbir işlem yapmadınız. Bu ve daha önce soruşturmanın eksikliklerinin giderilmesi için sunduğumuz tüm talepleri yineliyoruz. Sunulan mütalaa asla bu davaya ait olamaz” dedi.
“Savcılık delil yetersizliğinden beraat isteyemez”
Avukat Orhan Kemal Cengiz de şunları söyledi:
"Tarafsız ve bağımsız bir yargılama yapılmadığını başından bugüne gördük. Sunduğumuz onlarca talebi reddedip delil toplamayan cumhuriyet savcısı bugün delil yetersizliğinden sanık polislerin beraatini mütalaa ediyor. Olay yerine 4 ay sonra gidilmesi, delillerin kısmen toplanması, Dört Ayaklı Minare’yi gören onlarca kamerada ya hiç görüntü olmaması ya da görüntülerin olay saatinde aniden kesilmesi, dinlenen tüm tanıkların baskı gördüklerini söylemesi bunların birinin dahi peşine düşmeyen savcılık delil yetersizliğinden beraat isteyemez.”