Erdoğan: Hassasiyetimizi Irak makamlarına ilettik
Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Irak'ın teröre karşı verdiği mücadeleyi samimiyetimizle destekliyoruz. Iraklı kardeşlerimizden haklı beklentimiz Irak topraklarının ülkemize yönelik terör eylemlerinde bir üs olarak kullanılmasına izin vermemeleridir. Dışişleri Bakanımız, MİT Başkanımız ve Milli Savunma Bakanımız bu konudaki hassasiyetimizi Irak makamlarına iletti” dedi.
Erdoğan İsveç'in NATO üyeliği talebinin onaylanmasının ardından ABD'nin Türkiye'ye F16 satışını onaylaması hakkında da, “F-16 talebimizin olumlu sonuçlanmasından memnuniyet duyuyoruz. Ülkemize yönelik kısıtlamaların kalkmasının ardından Türk Savunma Sanayimiz daha da büyüyecektir” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin Kürdistan Bölgesi topraklarında PKK’ye karşı yürüttüğü operasyonlar ve Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in geçen hafta gerçekleşen Erbil ziyaretine değinen Erdoğan, “Türkiye elbette Irak'ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygılıdır. Irak'ın teröre karşı verdiği mücadeleyi samimiyetimizle destekliyoruz. Iraklı kardeşlerimizden haklı beklentimiz Irak topraklarının ülkemize yönelik terör eylemlerinde bir üs olarak kullanılmasına izin vermemeleridir” dedi.
Türkiye Dışişleri Bakanı, MİT Başkanı ve Milli Savunma Bakanının bu konudaki hassasiyetlerini Irak makamlarına ilettiğini belirten Erdoğan özetle şunları söyledi:
“F-16 talebimizin olumlu sonuçlanmasından memnuniyet duyuyoruz. Ülkemize yönelik kısıtlamaların kalkmasının ardından Türk Savunma Sanayimiz daha da büyüyecektir. Reisi'yi 24 Ocak'ta misafir ettik. İmzaladığımız 10 farklı anlaşma ikili ilişkilerimizi geliştirmenin güzel bir ifadesidir. Milli Güvenlik Kurulumuzun, Ocak ayı toplantısında sınır ötesi operasyonlarımızı kapsamlı değerlendirmeye tabi tuttuk. Şu gerçeği net bir şekilde görüyoruz. Türkiye, terörü kaynağından yok etme stratejisiyle terörü dar bir alana hapsetmiştir. Bölücü örgütün ömrünü uzatan ana faktör kimi müttefiklerimiz ile Kuzey Irak'taki bazı yapıların teröristlere verdiği desteklerdir. Türkiye elbette Irak'ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygılıdır. Irak'ın teröre karşı verdiği mücadeleyi tüm samimiyetimizle destekliyoruz. Iraklı kardeşlerimizden de haklı beklentimiz, Irak topraklarının ülkemize yönelik terör eylemlerinde bir üs olarak kullanılmasına izin vermemeleridir. Gerek Dışişleri Bakanımız, gerek MİT Başkanımız, gerekse Milli Savunma Bakanımız bu konudaki hassasiyetlerimizi Irak makamlarına iletti. Bu sene yaz aylarında Pençe Harekat Bölgesi'ndeki tahkimatımızı önemli ölçüde tamamlamış olacağız. Böylece 40 yıldır sürdürdüğümüz bölücü terör örgütüyle mücadelede çok daha etkin tedbirleri alma imkanına kavuşacağız.
“Türkiye 'teröristan' kurulmasına müsaade etmeyecek”
Terörün yok edilmesi, Irak'la hayata geçirmeyi planladığımız Kalkınma Yolu projesi için de önemlidir. Türkiye, ne pahasına olursa olsun güney sınırlarında bir 'teröristan' kurulmasına müsaade etmeyecektir. Terör örgütü mensuplarını nerede bulursak orada kafalarını ezmeyi, bu amaçla oluşturulan altyapıları imha etmeyi sürdüreceğiz. Evlatlarımıza, sınırlarımızın dışında da terörün olmadığı güvenli, huzurlu, istikrarlı ve barışın hüküm sürdüğü bir bölge bırakacağız.
İcraatlarını anlattı
Siyaset kulvarında partimizin ve Cumhur İttifakımızın adaylarının tanıtımını yaptık. 31 Mart seçim beyannamesini kamuoyumuzun takdirine sunduk. İzmir'de şehir hastanemizi ve bağlantı yollarını hizmete açtık. Gayrettepe-Kağıthane hattını 29 Ocak'ta hizmete aldık. İstanbul Havalimanı ile Gayrettepe arasında kesintisiz metro ulaşımını sağladık. İstanbul'da tamamlanan raylı sistem uzunluğu 338,5 kilometreye çıkmıştır. Şu an toplam uzunluğu 52,7 kilometre olan 4 metro hattının inşası sürüyor. 'Ulaştıran İstanbul' parolasıyla şehrimizin trafik çilesini bitirecek adımları atmaya devam ediyoruz. 4 ayrı proje kapsamında, 34 kilometrenin üzerindeki uzunluğa ve 18 istasyona sahip raylı sistemi şehrimize kazandıracağız.
"İki ayda 75 bin konut teslim edeceğiz"
Depremin 1. yıl dönümünde konutların teslimini yapmak, hem de acılarına ortak olmak için bölgedeydik. Yeniden inşa çalışmaları kesintisiz sürüyor. Sadece ziyaret ettiğimiz 5 ilimizde kuralarını çekerek, hak sahiplerine teslim ettiğimiz konut ve köy ev sayısı 31 binin üzerindedir. 2 ay içinde deprem bölgesi genelinde 75 bin konutun teslimini gerçekleştireceğiz. Devam eden dönemde de 15-20 bin konutu sahibine kavuşturacağız. Yıl sonuna kadar hedefimiz 200 bin evi vatandaşlarımıza teslim etmektir. Deprem bölgesinde sadece konut inşa etmiyoruz. Alt yapı üst yapı çalışmalarını da biz yapıyoruz. İstihdamı ve üretimi canlandıracak projeleri devreye alıyoruz. İskan ve İstihdam temasıyla yürüttüğümüz deprem bölgesi şehirlerimizi savunma sanayi merkezleri haline getirecek yatırımlardır. Ziyaretlerimizde bu müjdeleri paylaştık. Deprem bölgesini tamamen ayağa kaldırana kadar var gücümüzle çalışacağız. Aile Gençlik Fonu ile ilgili mevzuat çalışmaları tamamlandı. İlk etapta deprem bölgesinde hayata geçireceğimiz fona başvuruları 15 Şubat'ta almaya başlıyoruz.
“Bambaşka bir ligin oyuncusudur”
Son 10 yıldır her seçimi dönemi öncesinde olduğu gibi 31 Mart seçimleri yaklaşırken de milletimizi huzursuz edecek görüntüler ardı ardına gelmeye başladı. Terör saldırılarından eski Türkiye'den ödünç alınma, provakatif çıkışlara kadar her türlü oyun devreye soruldu. Halbuki artık siyaseti, toplumu, ekonomisiyle bambaşka bir Türkiye var. Geçtiğimiz mayıs seçiminde milletimiz bunu bir kez daha ispatladı. Yüzlerine çarpılan gerçeğe rağmen mahalli idareler seçimlerini ülkemizi tökezletmenin aracı haline dönüştürme hayali kuranların inşallah yine heveslerini kursaklarında bırakacağız. Bu ülkenin rahmetli Menderes'le birlikte 1950'de başlayan demokrasi ve kalkınma yolculuğunu 1960 darbesiyle kesenlerin, hemen ardından yeniden toparlanan siyasi ve ekonomik düzeni 1971 darbesi ve 1980 darbesiyle sabote edenlerin, rahmetli Özal'ın büyük Türkiye hayalini 28 Şubat'ta kesenlerin, yeniden darbe ve kaos silahına sarılanların, bu milleti sırtından hançerleyenlerin devri artık kapanmıştır. Türkiye artık hem siyasi hem ekonomik hem askeri olarak bambaşka bir ligin oyuncusudur.”