Babacan’dan ‘Şeyh Said’ ve Ekmen’den ‘Kürdçe seçmeli ders’ sorularına yanıt

Diyarbakır (Rûdaw) - DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, Şeyh Said hakkında bir soruya, “Siyasetçilerin işi tarihte olan olaylar konusunda ülkeyi kutuplaştırmak, ayrıştırmak değil; tam tersine ülkeyi yarınlarda buluşturmaktır. Herkes kendi öğretisi, kendi anlayışı doğrultusunda tabii ki yorum yapabilir, anlayabilir ama geçmişten aldığımız ortak derslerle ülkemizin yarınlarında buluşalım, geçmişte yapılan hataları tekrar etmeyelim” yanıtını verdi. DEVA Parti Milletvekili Ekmen de, Kürdçe seçmeli dersler konusunda yaşanan üç problemi anlattı.

Ali Babacan, DEVA Partisi’nin Diyarbakır’da aday tanıtım toplantısında konuştu. Düzenlenen basın toplantısına, DEVA Partisi teşkilatı yanı sıra DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Ali Ekmen ve Diyarbakır Belediye Başkan Adayı Cenap Ekinci de eşlik etti.

Babacan açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Tarihteki olayların farklı toplum kesimlerinde farklı algıları da olabilir”

Rûdaw muhabiri Abdulselam Akıncı’nın “Diyarbakır’da bir bulvara Şeyh Said isminin verilmesi üzerine yaşanan tartışmaları takip etmişsinizdir. Hala tartışılmaya devam ediyor. Bu konuda sizin görüşünüzü merak ediyorum” sorusu üzerine Babacan, şu değerlendirmede bulundu:

“Türkiye'nin yakın tarihinin çok farklı analizlerini yapabiliriz. Herkes kendisine göre farklı bir tarih okuması da yapabilir ama aynı zamanda tarihteki olayların sosyal dokuda bir anlatısı vardır, öğretisi vardır. Tarihteki olayların farklı toplum kesimlerinde farklı algıları da olabilir. Bunları tek tek anlayışla karşılamak gerekir ve tek tek her kesimin kendi tarih okumasını da anlamak ve o anlayışa da saygı göstermek gerekir.

“Geçmişten aldığımız ortak derslerle ülkemizin yarınlarında buluşalım”

Ancak siyasetçilerin işi tarihte olan olaylar konusunda ülkeyi kutuplaştırmak, ayrıştırmak değil; tam tersine ülkeyi yarınlarda buluşturmaktır. Dolayısıyla, biz yakın tarihimizde olan pek çok konuyla alakalı bu konular üzerinden bir kimlik siyaseti, bu konular üzerinden bir ayrıştırıcı siyaset oluşturmak yerine, tarihi hep beraber okuyalım, hep beraber anladığımız şekilde anlayalım. Herkes kendi öğretisi, kendi anlayışı doğrultusunda tabii ki yorum yapabilir, anlayabilir ama geçmişten aldığımız ortak derslerle ülkemizin yarınlarında buluşalım, geçmişte yapılan hataları tekrar etmeyelim. Biz siyaseti bu temel üzerinde yapıyoruz ve siyaseti ülkemizin yarınları için yapıyoruz.”

“(Kürdçe seçmeli ders) Bize göre sorun öğretmenlerin az olması”

2012 yılından beri Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ortaokullarda okutulan Kürdçe seçmeli dersler konusunda yaşanan öğretmen atama sıkıntısı ve bu konuda yaşanan engellerle ilgili DEVA Partisi’nin görüşü hakkındaki soruya yanıt veren Babacan, “Bize göre sorun öğretmen ağzında. İktisat diliyle konuşuyoruz ya, siz yeterince öğretmen atamazsanız, yeterince imkanlar açılmazsa, derslere kayıtta sınırlı kalır” dedi.

Geçen sene 2 ve önceki sene 1 bir öğretmen ataması olduğunu, fakat seçimlerden önce apar topar 50 öğretmenin atandığını belirten Babacan, “Ama şimdi seçimden önceki yıllara bakın, yılda 1-2 tane öğretmen atanmış” diye konuştu.

Ekmen: Seçmeli dersler noktasında 3 ayaklı problemler var

Babacan, bu konudaki değerlendirmeyi partiden sonra Milli Eğitim Bakanlığını takiple sorumlu Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen’e bıraktı.

Ekmen, “Seçmeli derslerle ilgili bilgilere geçmeden önce partimizin ana dille eğitim, ana dille eğitimle ilgili duruşu açık ve nettir. Ancak bunun için bir anayasa ve Meclis’te çok geniş bir uzlaşıya da ihtiyaç olduğu açıktır” dedi.

“Seçmeli dersler noktasında üç ayaklı problemler var” diyen Ekmen, bu problemleri şöyle sıraladı:

“Birincisi, üniversitelerde lisans eğitimi alan öğrencilerin, yani öğretmen adaylarının eğitimi. Mesela, Malatya Alparslan Üniversitesi'nde öğrenciler eğitim alıyorlar, ama formasyon alabilecekleri o ilde atanmış rehber öğretmen bulunmadığı için lisans eğitimlerini formasyonla tamamlayamıyorlar. Bununla ilgili olarak biz hem klan bütçe komisyonuyla Sayın Bakana, hem YÖK Başkanına, hem de geniş bir sorun belgesi az sonra ifade edeceğim, ikinci kez Sayın Bakana sorduk. Sayın Bakan da bu konuda çalışacaklarını ifade ettiler.

“133 Kürdçe ya da Zazaca öğretmen ataması yapılmış”

İkinci konu, mezun olan öğretmenlerin ve formasyon sahibi olanların atanması. Bir önceki Diyarbakır ziyaretimizin tamamında, siz bu yılda 1 ya da 2 atama mezunu defalarca kez dile getirdiniz. Bu ısrarlı takipten sonra, geçen yıl toplam 50 atama yapıldı. Ama bu 50 atama geriye doğru 2013'e doğru gidersek 10 yılda toplam 133 atamaya tekabül ediyor. Yani Türkiye'de 1 milyon 200 bine yakın öğretmen var, 133 Kürdçe ya da Zazaca öğretmen ataması yapılmış durumda. Bunun ihtiyacı karşılamadığı açıktır. Atama sayısının arttırılması gerekir. Birçok okulda öğrenciler ders seçmek istiyor, ancak orada o dersi verecek öğretmen olmadığı için de o ders seçilemiyor.

Son olarak, geçmişte maalesef bir takım yanlış şeyler de oldu. Yani öğrenciye Siyer’i mi seçmek istiyorsun, seçmeli ders mi diye sorular soruldu. Öğrenci doğal olarak Siyer’i ya da Kur'an-ı Kerim dersini seçti. İdarecilerin de seçmeli ders döneminde işi zorlaştırmamaları, öğrencilere haklarını, hukuklarını bir ikileme, bir mukayeseye sokmadan hatırlatmaları gerekiyor.”

HEZKURD’dan Hüdai Morsümbül ile iki hafta önce lisans eğitimi, lisansüstü eğitim atama sayısı, seçmeli dersler ve her ilde seçmeli dersi, seçen öğrenci sayısını kapsayan yaklaşık 15 soruyu önergeye dönüştürdüklerini belirten Ekmen, “Siz rakamları bilmediğimizi söylediniz, gerçekten bilmiyoruz, yarım yamalak alınan bilgiler var. Eğer Milli Eğitim Bakanlığı işgüzar yapmazsa, bu soruya, önergemize tamamıyla cevap verirse, biz bu 10 yıllık seçmeli ders hikâyesinin bütün verilerine ulaşmış olacağız. O soru önergemize cevap alabilirsek inşallah, sizinle de paylaşmış olacağız” dedi.