Erdoğan Urfa'da: Kardeşliğin pekişmesine yönelik umut doğdu

2 saat önce
Etiketler Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Urfa AK Parti
A+ A-

Haber Merkezi Türkiye Cumhurbaşkanı Urfa’da yaptığı konuşmada “Terörün bitmesine, kardeşliğin pekişmesine yönelik umut doğdu, çok elverişli bir atmosfer oluştu” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan GAP Arena Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin 8. Olağan İl Kongresi'nde konuştu.

 "Şunu kimse unutmasın, AK Parti 85 milyonun partisidir" diyen Erdoğan, "AK Parti, hiçbir ayrım yapmadan 85 milyona hizmet üreten partidir. AK Parti, siyasi kimliğine, sandıktaki tercihine bakmadan 81 vilayetimizin hepsine adil hizmet götüren partidir" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan "Terörün bitmesine, kardeşliğin pekişmesine yönelik umut doğdu, çok elverişli bir atmosfer oluştu. Siyaset sahnesindeki müspet havayı çok kıymetli buluyoruz" dedi.  

Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Erdoğan, kongrenin hayırlara vesile olmasını diledi.

Kurulduğu günden itibaren Urfa İl Teşkilatında görev alarak ülkenin güçlenmesi, demokrasinin perçinlenmesi, milletin barış, huzur ve esenliği için ter dökmüş herkesi tebrik eden Erdoğan, "Teşkilatımızın bütün mensuplarına, 23,5 yıldır gece gündüz demeden AK Parti için, milletin ve memleketin selameti için mücadele eden bütün dava arkadaşlarıma buradan şükranlarımı sunuyorum. Teşkilatımız içinde ahirete irtihal etmiş kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle, minnetle yad ediyorum" ifadelerini kullandı.

Bugün görevi devreden teşkilat mensuplarına ülke ve AK Parti adına teşekkür eden Erdoğan, yeni sorumluluk üstlenenlere de başarılar diledi.

Fetih günlerinden terörle mücadeleye kadar bütün şehitleri, Peygamberleri, velileri, alimleri, şairleri, sanatçıları minnetle, saygıyla, rahmetle anan Erdoğan, partisinin Diyarbakır kongresine katıldığını anımsatarak, Diyarbakır halkının kucak dolusu selamlarını getirdiğini söyledi.

Diyarbakır'daki kongreyi muhteşem bir atmosfer içinde gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bizim Şanlıurfa ve Urfalı kardeşlerimle aramızda farklı bir bağ var”

"Şanlıurfa'nın da bakıyorum maşallahı var. Bugün Şanlıurfa'da çok farklı bir coşku ve heyecan gördüm. Bugün burada aydınlık geleceğine sahip çıkan bir Urfa gördüm. Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla, Zaza'sıyla, Alevi'si, Sünni'siyle kardeşliğin şehri Urfa'da bugün dalga dalga büyüyen bir umut gördüm. Umudu büyüttüğünüz için, ezeli ve ebedi kardeşliğimize sahip çıktığınız için her birinizi yürekten tebrik ediyorum. Şehre geldiğimiz andan itibaren gösterdiği misafirperverlikten dolayı Urfa halkına şükranlarımı sunuyorum. Biz Şanlıurfa'yı biliriz, Şanlıurfa da bizi iyi bilir. Urfalı kardeşlerim bizim samimiyetimizi, hüsnü niyetimizi çok iyi bilir. Çünkü biz Urfa'yla hep gönül diliyle, samimiyetin diliyle konuştuk. Peygamberler şehri Urfa'nın hikmet ışığından istifade etmeye çalıştık. Bir defa şunu çok net söylemek durumundayım. Bizim Şanlıurfa ve Urfalı kardeşlerimle aramızda farklı bir bağ var."

"Siyaset millete hizmet etme, milletin kalbini fethetme sanatıdır"

Salondakilerin, "Dik dur eğilme Urfa seninle" sloganları üzerine Erdoğan, "Dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz" dedi.

Salondaki "Filistin davası bizim kırmızı çizgimizdir." koreografisini okuyan Erdoğan, "Filistin davası bizim kırmızı çizgimizdir. Eyvallah" diye karşılık verdi.

Urfa ile aralarında muhabbetten örülü bir köprü olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Çeyrek asırdır bu bağ asla kopmadı, sarsılmadı ve zayıflamadı. Buna ne Urfalı kardeşlerim ne de biz izin verdik. Bundan sonra da böyle bir şeye kesinlikle izin vermeyeceğiz. Siyaset millete hizmet etme, milletin kalbini fethetme sanatıdır. Bizde muhalefetin yaptığı gibi millete kırılma, darılma, küsme olmaz. Biz gönüller yapmaya, gönüller kazanmaya çalışan bir hareketiz. Biz milletiyle çıkar birlikteliği değil, kader birlikteliği yapan bir partiyiz. Şunu kimse unutmasın, AK Parti 85 milyonun partisidir. AK Parti, hiçbir ayrım yapmadan 85 milyona hizmet üreten partidir. AK Parti, siyasi kimliğine, sandıktaki tercihine bakmadan 81 vilayetimizin hepsine adil hizmet götüren partidir.

Tam 22 yıldır Türkiye'nin kaptan köşkündeyiz. Siyasi mücadele açısından yarım asırdır milletimizin huzurundayız. Bu süreçte sayısız iftiraya, sayısız hakarete muhatap olduk. Okuduğumuz bir şiir sebebiyle hapse atıldığımız karanlık günler oldu. Kendi öz yurdumuzda garip hissettiğimiz, haksızlığa uğradığımız, hukuksuzluğun en nobran biçimini yaşadığımız dönemler oldu. Bir kardeşiniz olarak, içinizden biri olarak benim Urfalı vatandaşım hangi zorluklarla, engellerle karşılaştıysa biz de aynısını yaşadık."

Kız evlatlarını başörtüsünden dolayı yurt dışında okutmak zorunda kalan bir kardeşinizim. "Muhtar bile olamaz" manşetleriyle siyasi hayatı bitirilmek istenen bir siyasetçiyim. Burada saymak istesek saatler alacak pek çok hukuk cinayetine maruz kalmış bir vatan evladıyım. Kardeşlerim, göreve gelirken bir şey söyledik, biz adaleti ve kalkınmayı tüm unsurlarıyla hayata geçireceğiz, dedik. Baskıların, yasakların  hüküm sürdüğü değil özgürlüklerin hakim olduğu Türkiye'yi inşa edeceğiz dedik. Ayrımcılığı iliklerimize kadar teneffüs etmemize rağmen bulunduğumuz makamlarda hiç kimsenin diline, inancına, etnik kimliğine bakmadık.

“CHP'nin nifak tohumları ekerken biz birleştirici olduk”

 CHP'nin milletin fertleri arasına nifak tohumları saçan siyaseti karşısında biz her zaman birleştirici, bütünleştirici, kucaklayıcı olduk. Bu topraklardaki bin yıllık kardeşliğimize kasteden her türlü dışlayıcı tavrı elimizin tersiyle ittik. Ayrıştırıcı, ötekileştirici yaklaşımların hiçbiri siyasetimizde kendisine yer bulamadı.

“Hitler özentisi siyaset yapanlara millet sandıkta dersini verdi” 

14-28 Mayıs seçimleri sürecinde her türlü rezilliği, ırkçılığı, fitneyi körükleyenlere rağmen kuşatıcı tavrımızı muhafaza ettik. Kaybetsek de mazlumun yanında duracağız dedik. Türkiye'ye sığınmış Suriyeli muhacirleri zorla göndermekle tehdit ettiler. Kim? CHP. Ne dedi "Biz sizi tekrar Suriye'ye göndereceğiz" dedi. Biz ne dedik: "Siyasi geleceğimize dahi mal olsa onları koruyacağız" dedik. Sırf 3-5 oy daha fazla alabilmek uğruna kimlerin kimlerle gizli anlaşmalar yaptığını inanıyorum ki sizler de unutmadınız. Suriyeli mazlumları hedef gösterenleri, ırkçı-faşist söylemlerle milletin fertleri arasına nifak sokanları, kimlik siyasetinin en pervasız biçimine sarılanları hiçbirimiz unutmadık ve unutmayacağız. Hitler özentisi siyaset yapanlara önce millet sandıkta dersini verdi, sonra da kendi partileri siyasetten bir daha geri gelmemek üzere def etti.

“Kaybettikleri 13 seçime rağmen çekilmeyi bilmiyorlar”

 Karşımızda kaybettikleri 13 seçime rağmen yenildiklerini kabul edip onurluca çekilmeyi bilmiyorlar. Sosyal medyadan arsızca ve ahlaksızca milleti kutuplaştırmaya, siyasi iklimi zehirlemeye ne yazık ki devam ediyorlar. Türk siyasetinde artık hiçbir karşılıklarının olmadığını, itibarlarının kalmadığını ne düşündüklerini artık hiç kimsenin umursamadığını bir türlü anlayamıyorlar.

“Muhalefetin yapay gündemleriyle vakit kaybetmiyoruz” 

Biz bugüne kadar hep kardeşliği savunduk, yine kardeşliği savunacağız. Bizi birbirimizle hasım eylemeye çalışanlara asla fırsat vermeyeceğiz. Bir kere şunu herkesin bilmesini istiyorum: Köken üzerine milletin ayrıştırılmasını reddediyoruz. İnançlar üzerinden insanımızın bölünmesini, hayat tarzı üzerinden vatandaşlarımızın ötekileştirilmesini reddediyoruz. Hiç kimseyi dışlamadan, ihmal etmeden, kırmadan 85 milyonun tamamını aynı ortak paydada buluşturmaya çalışıyoruz. Muhalefetin bizi de içine çekmek istediği yapay gündemleriyle vakit kaybetmeden Türkiye Yüzyılı hedefimize ulaşmak için koşturuyoruz. Bizim yolumuz kardeşlik yoludur. Bizim yolumuz ileri demokrasi yoludur.

“Zihinlerini Batı'ya köle edenler bizi anlayamaz”

Bulunduğumuz makam, koltuk, mevkilerin hepsi bu hedefleri gerçekleştirmek için birer vasıta, araçtır, bize verilmiş birer emanettir. Milletimizin yüzlerce yıllık değerlerine sırt çevirenler bunu idrak edemezler. Zihinlerini Batı'ya köle edenler, kiralayanlar, iradelerini Batı'ya peşkeş çekenler bizim insan ve siyaset tasavvurumuzu kavrayamaz. Sırf Türkiye'ye zarar veriyor diye terör örgütlerini besleyenler, bunun için bölgeye dair planlarlar yapanlar Şanlıurfa'nın şanının nereden geldiğini hesaba katmıyorlar. Bu şan sıradan sıradan bir unvan değil istiklal beratıdır. Şanlıurfa şanının nereden geldiğini gayet iyi bilir. Şanlıurfa bölgemizdeki hiçbir zulüm, acı, adaletsizliğe bugüne kadar bigane kalmadığı gibi bundan sonra da kalmayacaktır.

“Halep'in sevinci Şanlıurfa'nın sevincidir””

 Şanlıurfa bugün Suriye'nin özgürlük hareketlerine karşı çıkanların aynı çanaktan beslendiğini çok iyi bilir. Bugün Halep'in sevinci Şanlıurfa'nın sevincidir. Hama'nın, Humus'un, Şam'ın zaferi Şanlıurfa'nın da zaferidir. Baas mezaliminin bitmesine sevinemeyenler, bir türlü kabullenemeseler de Suriyeli kardeşlerimizin zaferi komşuları olarak bizim de zaferimizdir. Şunu artık herkes anlasın ve kabullensin: Türkler, Araplar, Kürtler, Türkmenler olarak hepimiz biriz, beraberiz. Hepimiz aynı toprağın, aynı tarihin, aynı geleceğin evlatlarıyız. Hepimiz aynı çınarın dalları, aynı sevdanın yolcularıyız.

“Terörü bir araç ve maşa olarak kullanma dönemi bitmiştir”

 Kardeşi kardeşe kırdırmak için her yolu denediler. Bunun için bir ara darbecileri kullandılar. Daha sonra terör örgütlerini devreye aldılar. 40 yıldır da bölücü örgüt üzerinden senaryolarını hayata geçiriyorlar. Bu kirli oyunun artık raf ömrü tükenmiştir. Terör örgütleri eliyle bölgemizi sömürenlerin devri sona ermiştir. Terörü bir silah, araç ve maşa olarak kullanma dönemi tamamen bitmiştir. Bölücü örgütü terör örgütünü bu topraklara kandan, gözyaşından, acıdan başka bir şey getirmedi. Terörle varılabilecek hiçbir yer yoktur. Şiddetle elde edilebilecek hiçbir netice yoktur. Kan dökerek, katledilerek ulaşılacak hiçbir hedef yoktur. Terörler bir yere sonuç alınamayacağı ayan beyan görülmüştür. 

“Ya silahlar gömülecek ya da silah doğrultanlar gömülecek”

Bölücü örgütün kendini tasfiye etme dışında bir seçeneği kalmamıştır. Daha önce de ifade ettim, terörle demokrasi yan yana olmaz. Terörle siyaset aynı kapta bir arada bulunmaz. Gelinen tarihi yol ayrımında tercihler daralmıştır. Bir tarafta meşruiyet, hukuk, demokrasi, kalkınma, refah ve huzur var. Diğer tarafta daha fazla istikrarsızlık, gerilim ve huzursuzluk var. Bir yanda kardeşliğin egemen olduğu Türkiye Yüzyılı var. Diğer tarafta emperyalistlerin kanlı senaryoları var. Ya namlusu ülkemize dönük o silahlar gömülecek ya da Türkiye'ye silah doğrultanlar gömülecek. Bunun haricinde üçüncü yol, alternatif mevzubahis değildir. 

“Siyasi partiler arasında çok büyük mutabakat oluştu” 

Terör musibetinden kurtulalım istiyoruz. İnşallah bunu başaracağız. Görüyoruz ki siyasi partiler arasında çok büyük bir mutabakat oluştu. Terörün bitmesine, kardeşliğin pekişmesine yönelik bir umut doğdu, çok elverişli atmosfer oluştu. Siyaset sahnesinde oluşan bu müspet havayı çok kıymetli buluyoruz. Terörden nemalanlar bundan elbette rahatsız oluyorlar ve olacaklar. Ama Allah'ın yardımı, aziz milletimizin desteği ve samimi duasıyla terörsüz Türkiye hedefine mutlaka ulaşacağız. Bu konuda kararlıyız. Cumhur İttifakı olarak fikir birliği içindeyiz. Temennimiz sükunet içinde ve suhuletle gerçekleşmesidir. Ama yanlış yola girilirse, eski hatalar tekrarlanırsa bu durumda yapmamız gerekeni yaparız. Burada bölücü örgütle sınırlarımız içinde ve dışındaki Kürt kardeşlerimizi aynı paranteze alarak ahkam kesen yabancı mihraklara şunu hatırlatmak isteriz: Sizin bildiğiniz kadar bizim unuttuğumuz var. Sizin bir hesabınız varsa bizim de bir hesabımız. Ne yaparsanız yapın bizim kardeşliğimizi bozamayacaksınız. Bir asır önce olduğu gibi böl, parçala, yönet planlarınızı tekrar uygulayamayacaksınız.”

 

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli