Tescillenen buğdaya Diyarbakır'ı fetheden komutanı ‘Ganem’in ismi verildi
Haber Merkezi - Diyarbakır'da GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi (UTAEM) tarafından yürütülen ıslah çalışmalarının ardından geliştirilen buğday, "Ganem" adıyla tescillendi.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne (TAGEM) bağlı GAP UTAEM, kurulduğu 1962 yılından bu yana yaptığı çalışmalarla hem bölge hem de ülke tarımına büyük ivme kazandırdı.
Buğday, arpa, kırmızı mercimek, nohut, pamuk, çeltik ve yem ile tıbbi ve aromatik bitkiler olmak üzere bugüne kadar 55 çeşidi ıslah eden merkez, çiftçinin yüksek verim elde etmesini ve sanayicinin de yüksek kaliteye ulaşmasını sağladı.
Kurum, yürüttüğü ıslah çalışmalarıyla makarnalık buğday çeşitlerine yenisini ekledi.
Merkezin kurulduğu günden bugüne yaptığı çalışmalarda makarnalık sert buğdayda en yüksek verime ulaştığı buğdaya, 639 yılında Diyarbakır'ı fetheden İslam ordusunun komutanı İyaz bin Ganem'in ismi verildi.Ancak Arapça’da ‘g’ harfi bulunmuyor. Kaynaklarda İyaz b. Ğanm (Xanım) olarak geçiyor.
Yapılan deneme üretiminde "Ganem" adıyla tescillenen makarnalık sert buğdaydan yüksek verim elde edildi.
Yapılan sözleşme ile TİGEM'in tohum geliştirme çalışmalarını sürdürdüğü "Ganem"in, gelecek yıl çiftçiye ulaştırılması planlanıyor.
"Ülkemiz ve çiftçimize hayırlı olsun"
GAP UTAEM Müdürü Mehdi Sümerli AA’ya, merkezlerinin 1962'de tarımsal sorunların çözümü ve bölgenin kalkınması amacıyla kurulduğunu söyledi.
Merkezlerinde bugüne kadar tür bazında 55 bitkisel ürünün tescil edildiğini, bu çeşitlerden 30'unun makarnalık ve ekmeklik buğday olduğunu ifade eden Sümerli, "Islah çalışmaları zahmetli, zaman isteyen ve süreklilik isteyen bir iş. Bu açıdan hububat, baklagil ve diğer alanlarda çalışan arkadaşlarımız ıslah ve çeşit geliştirme çabası içerisindeler. Bir çeşidin geliştirilmesi bir mühendisin yıllarını alıyor." dedi.
Sümerli, merkez olarak çiftçi ve sanayicilerin taleplerini dikkate alıp, ıslah ve çeşit geliştirme çalışmalarına aralıksız devam ettiklerini, son olarak ıslah ettikleri makarnalık sert buğdaya Diyarbakır'ı 639 yılında fetheden İslam ordusu komutanı İyaz bin Ganem'in ismini verdiklerini belirtti.
"Bu çeşidimiz ülkemiz ve çiftçimize hayırlı olsun. Kalitesi ve verimiyle hem çiftçiyi hem de sanayiciyi memnun edecek bir çeşit. Ganem'den merkezimizin sulu deneme şartlarında dekardan 1 ton 150 kilograma kadar verim aldık. Çiftçilerimize sulu şartlarda 800 kilogramın üstünde verim alacaklarını, iyi bakım yaptıklarında deneme şartlarında yakaladığımız verime ulaşabileceklerini söyleyebiliriz." diyen Sümerli, yeni ıslah edilen buğdayın kalitesi, verimi ve hastalıklara karşı dayanıklılığıyla mevcut makarnalık çeşitleri geçtiğini aktardı.
"Çiftçilerimiz 2025'ten itibaren bu çeşidi TİGEM'den temin edebilecek"
Sümerli, "Makarnalık buğdaydaki ıslah çalışmalarında tescil ettiğimiz çeşitler içerisinde en yüksek verim aldığımız 'Ganem'dir. TİGEM yapılan sözleşme kapsamında yeni buğdayın tohum çoğaltma çalışmalarını sürdürüyor. Çiftçilerimiz 2025'ten itibaren bu çeşidi TİGEM'den temin edebilecekler." ifadelerini kullandı.
Sümerli, çiftçileri ekim yapacakları çeşitlerle ilgili bilgi almak ve yürütülen çalışmaları yerinde takip etmek için merkezlerine beklediklerini sözlerine ekledi.
Diyarbakır ne zaman fethedildi
Diyarbakır'ın Mekke'nin fethinden 10 yıl sonra İslam orduları tarafından 639 yılında İslam halifesi Hz. Ömer döneminde fethedildi.
Tarihçilerin anlatımına göre Hz. Ömer Diyarbakır fethi, görevini İyâz b. Ğanm'e verdi. İyâz, 8 bin kişilik bir kuvvetle harekete geçti. Kuşatma uzun sürdü. Bütün saldırılar, şehri baştanbaşa kuşatan surlar karşısında neticesiz kalıyordu. İslam ordusu, 5 ay kadar bu kale duvarları dibinde beklemeye katlandılar. Bu arada İyâz, Hakem b. Hişam'ı bir miktar kuvvetle Meyafarkin'e (Silvan) göndererek orayı fethetti.
Halid BinVelid’in sur dibine sık sık yaptığı keşiflerden birinde surun doğu yönünde, sur duvarlarında gördüğü gizli bir su deliğini genişleterek oradan içeri girilmesiyle harkat başlatıldı.
Halid b. Velid, bir gece yüz kadar iyi savaşan ve çoğu sahabeden oluşan askerleri alarak bu delikten içeri girdi. Bu yere yakın bulunan ve şehrin fethinden sonra Fetih Kapısı ismini alan kapıyı açarak İslam ordularının şehre girişini sağladı.
27 Mayıs 639'da Diyarbakır'ın İslam ordusunca fethedildiği bildiriliyor.