Bakırhan’dan Özgür Özel’e: Size mi kalmış arabuluculuk yapmak?
Haber Merkezi - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Sayın Özgür Özel, 'Erdoğan ile Esad arasında arabulucu olabilirim' diyor. Sayın Özel, Erdoğan ve Esad Kürt karşıtlığı üzerinden ittifak yapmaya çalışıyor. Sen arabuluculukla Kürt karşıtı bir ittifakı mı örgütlemeye çalışıyorsun. Sizin yapacağınız tek şey Rojava ve Suriye'de insanların kendi geleceğini kendilerinin karar verebileceğini sağlayacak bir dış politikayı savunmaktır. Size mi kalmış Kürtlerin statüsü karşısında bir araya gelmek isteyen iki tane Kürt düşmanı arasında arabuluculuk yapmak. Bu, CHP'ye de size de sizin önümüzdeki dönem yürüteceğiniz politikalara da uygun bir duruş değildir" dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, partisinin Meclis grubu toplantısında konuştu.
Yönettikleri belediyelere kayyım atanmasına karşı “İradeye saygı" yürüyüşü yaptıklarını hatırlatan Bakırhan, "Sanıyorlar ki gün geçtikçe Hakkari'deki bu gasbı unutacağız, bu olağan bir hale gelecek" şeklinde konuştu.
Bakırhan, “Bunu unutmayacağız, o kayyım gidene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Kayyım kesinlikle bölgenin hakiketine uygun değil. Bu kayyımları niye atıyorlar? Bu üç ay içerisinde öylesine hizmetler yürüttüler ki emin olun 5 yılda yapamadıkları hizmetleri bazı belediyelerimiz sürdürdü. Halfeti Belediyesi'ni 460 milyon borçla devralmıştık, belediyede mazot alacak para yoktu. Buna rağmen 900 milyon TL'ye yakın para arttırdılar. Şırnak'ta Sırtköy beldemiz var ama üç ayda bütün altyapı çalışmaları bitirilmek üzere. Tatvan'da Van denizinin kenarında harfiyat birikmiş, 32 ton çöp 500 kamyon harfiyatı çekerek nefes alabilecekleri bir Tatvan sahili yarattılar” dedi.
“TÜİK yoksulların sofrasından çalmaya devam ediyor”
Ekonomiye de değinen Bakırhan, "TÜİK, asgari ücretli nasıl daha az ücret alır diye hileye başvuruyor ve yoksulların sofrasından çalmaya devam ediyor. TÜİK'in kendi verilerine göre zengin ve fakir arasındaki fark 15 kata çıkmış. Hükümet 4 milyon emekliye, kök maaş diye bir şey icat ettiler, bununla emeklilerin, enflasyon farkı alması engelleniyor” dedi.
"Ekmek ve adalet kampanyası"
"Ekmek ve adalet" başlığıyla 19 Temmuz'da ilk olarak Mardin'de tarım mitingi düzenleyerek kampanya başlatacaklarını söyleyen Bakırhan, "Sadece mitingler üzerinden nutuk atıp parlamento binamıza ve merkezlerimize dönmeyeceğiz. Tarım ve üreticilerimizle görüşeceğiz, elimizde olan yerel yönetimlerle birlikte işçilerin, çiftçilerin gelirini arttırmanın yolunun nasıl olacağını kararlaştıracağız" dedi.
"Ana muhalefet partisinin başkanının da bu konuda iştahı kabarmış"
Türkiye'nin en çok savrulduğu konulardan birisinin de Suriye politikası olduğunu ifade eden Tuncer Bakırhan şunları söyledi:
“Büyük gelgitler yaşadılar. Bir siyasette savrulma dersi verilecekse Türkiye'nin savrulmasının ileride ders olarak okutulacağından eminim. Sadece bu dersin ismini koymamışlar, onu da koyalım; bu dersin adı Kürt düşmanlığının ağır bilançosu olarak işlenmeli. Attıkları her adımda Kürt karşıtlığı üzerinden bir düşmanlık yürütüyorlar... Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) olmadı şimdi ne yapıyor? 'Esed' tekrar 'Esad' oldu. Kardeşine çağrılar yapıyor, görüşmek istiyor. Bu Tahran ile Şam ile Bağdat ile Kürt karşıtı muhatap arama yerine bir gün de Esad'a, Türkiye'nin üzerine ne düşüyor diye söylesenize...
“Olacaksanız barışa arabulucu olun”
Hadi iktidarı anladık, şimdi bir de ana muhalefet partisinin başkanının da bu konuda iştahı kabarmış. Sayın Özgür Özel, 'Erdoğan ile Esad arasında görüşmeyi sağlamak için arabulucu olabilirim' diyor. Sayın Özel, Erdoğan ve Esad Kürt karşıtlığı üzerinden bir ittifak yapmaya çalışıyor. Sen arabulucukla Kürt karşıtı bir siyaseti mi örgütlemeye çalışıyorsun. Bunun size de Türkiye halklarına da bir yararı yok. Sizin yapacağınız tek şey Rojava ve Suriye'de insanların kendi geleceğini kendilerinin karar verebileceğini sağlayacak bir dış politikayı savunmaktır. Size mi kalmış Kürtlerin statüsü karşısında bir araya gelmek isteyen iki tane Kürt düşmanı arasında arabuluculuk yapmak? Bu, CHP'ye de size de sizin önümüzdeki dönem yürüteceğiniz politikalara da uygun bir duruş değildir. Arabulucu olmak istiyorsanız savaşa değil barış siyasetini harekete geçirecek bir politika için arabulucu olun.”