Haber Merkezi - AİHM, verilen karara rağmen hala tutuklu bulunan Osman Kavala'nın ilk başvurusuna ilişkin verilen kararın yerine getirilmemesi üzerine yapılan ikinci başvuruyu öncelikli olarak incelemeye alacak. Bu doğrultuda AİHM, Türkiye'ye başvuruyla ilgili sorular gönderdi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Gezi davası kapsamında tutuklu bulunan Osman Kavala'nın ikinci başvurusunu öncelikli olarak incelemeye alacağını duyurdu. AİHM'in 18 Ocak 2024 tarihinde yapılan bu başvuruyu Türk Hükümeti'ne ilettiği ve hükümetten 16 Temmuz 2024 tarihine kadar savunma sunmasını talep ettiği bildirildi.
AİHM kararı uygulanmadı
Karar’da yer alan habere göre, Kavala'nın avukatları Profesör Başak Çalı ve Profesör Philip Leach, AİHM'in bu kararını açıkladıkları bir basın açıklamasında değerlendirdiler. AİHM'in öncelikli olarak inceleyeceği başvurunun, Osman Kavala'nın daha önce verilen hak ihlali kararlarına rağmen devam eden tutukluluğuna ve yeni ihlal iddialarına odaklandığı belirtildi.
AİHM'in 2019 ve 2022 tarihli ihlal kararlarının Türk mahkemeleri tarafından göz ardı edildiği vurgulandı. Kavala'nın tutukluluğunun keyfi olduğu ve siyasi saiklere dayandığına dair AİHM kararlarına rağmen, Türk mahkemelerinin bu kararları dikkate almadığı ifade edildi. Bu durumun, Türkiye'nin Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin denetim süreci ve AİHM kararlarına uyma yükümlülüğü üzerindeki etkisi olduğu belirtildi.
Başvuruda Kavala'nın hak ihlalleri ve şikayetleri detaylı bir şekilde sıralandı. Bu şikayetler arasında Kavala'nın tutukluluğunun hukuka aykırı olduğu, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, siyasi amaçla tutuklandığı ve susturulduğu gibi iddialar yer aldı.
AİHM'in Türk Hükümeti'nden 16 Temmuz 2024 tarihine kadar savunma sunmasını talep ettiği bu sürecin, Osman Kavala'nın hak ihlallerine ilişkin uluslararası bir platformda yapılan mücadelesinin devamı olduğu vurgulandı.
Profesör Başak Çalı, Profesör Philip Leach ve Kavala'nın avukatları tarafından yapılan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Osman Kavala’nın derhal salıverilmesini gerektiren 2019 ve 2022 tarihli kararların icrasını denetlemeye devam etmektedir. Türkiye hukuken bağlayıcı olan bu kararlara uymakla yükümlüdür. Mahkemeye yapılan yeni başvuru, Bakanlar Komitesi’nin denetim süreci ve Türkiye’nin AİHM’in kararından doğan ve devam eden hukuki yükümlülükleri üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Yeni başvuru, AİHM’in 2019 yılında verdiği ihlal kararından beri devam eden ve yeni hak ihlallerini dile getirmektedir."
Yeni başvuruda şu şikayetler yer aldı:
Osman Kavala’nın 10 Aralık 2019 tarihinden bugüne kadar süren tutukluluğu bir bütün olarak hukuka aykırıdır (AİHS’in 5. maddesi);
Yerel mahkemeler Osman Kavala’nın tutukluluğunun hukukiliğini süratle denetlememişlerdir (AİHS’im 5(4). maddesi);
Osman Kavala’nın adil yargılanma hakkı ağır bir şekilde ihlal edilmiştir (AİHS’in 6(1), 6(2) ve 6(3)(d) maddeleri);
Osman Kavala’nın Türk Ceza Kanunu’nun 312. maddesi (Hükümeti devirmeye teşebbüs etmek) uyarınca mahkûm edilmesi öngörülebilirlik şartına uygun değildir (AİHS’in 7. maddesi);
Osman Kavala’nın tutuklanması, kovuşturulması ve hapis cezasına çarptırılması kendisinin bir insan hakları savunucusu olarak susturulması ve cezalandırılması amacını taşımaktadır ve ifade özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü haklarını ağır bir biçimde sınırlandırmaktadır (AİHS’in 10. ve 11. maddeleri);
Osman Kavala siyasi bir amaçla tutuklanmış, mahkûm edilmiş ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır. Bu siyasi amaç, onu susturmak ve cezalandırmaktır (AİHS’in 18. Madde ile beraber 5, 6, 7, 10, 11. maddeleri);
Masum bir insanın aşırı derecede uzun, keyfi, siyasi saiklere dayalı ve hukuka aykırı bir şekilde tutuklanması ve hakkında verilen müebbet hapis cezasının gözden geçirilme imkanının bulunmaması AİHS’in 3. maddesini ihlal etmektedir.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın