Maraş (Rûdaw) - Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı İsmet Kurt, Alevi dernekleri olarak depremzedelere yardım ulaştırmak istediklerini belirterek, bu konuda bazı engellerle karşılaştıklarını söyledi.
6 Şubat günü merkez üssü Maraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve en az 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler 10 kentte büyük yıkıma yol açtı.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) depremlerde can kaybının 12 bin 873'e yükseldiğini açıkladı. Yaralı sayısı ise 62 bin 937 olarak duyuruldu. Bölgede enkaz altında kalanları kurtarmak için arama çalışmaları devam ederken bir yandan da dışarıda kalanlara yardım için seferberlik başlatılmış durumda.
Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı İsmet Kurt, depremden en çok etkilenen Pazarcık'ta Rûdaw Ankara Temsilcisi Şevket Herki’ye konuştu.
Maraş, Antep, Urfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay’da devasa bir felaket yaşandığını vurgulayan Kurt, “Narlı, Pazarcık, Maraş, Adıyaman’ı gezdim. Şu an Malatya’da Cemal Dede var. Elbistan’da Ercan Geçmez başkan var, diğer Alevi kurum başkanları da sahada. Bizim en büyük eksiğimiz çadır, minder, battaniye. Hem burada hem de Narlı’da gözlemlediğim küçük çocukların ve kadınların soğukta kaldıkları için ateşi çıkıyor. Kurumlarımıza söyledik, ateş düşürücü, öksürük şurubu gibi tıbbi malzemeye de ihtiyacımız var” dedi.
“Ayırımcılık hissediyoruz”
Alevi kurumları olarak TIR’larla yardım malzemesi, gıda, giyim malzemesi getirdiklerini belirten İsmet Kurt, şunları söyledi:
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile organize ettik, TIR’ımız yolda, çadır getiriyoruz, döşek getiriyoruz. Yeme içme konusunda belli bir noktaya geldik, sıkıntıyı aştık. Köylerimize de ulaştırıyoruz. Tabi bunu yaparken de biz 72 millete hep aynı nazardan bakıyoruz. Alevi-Sünni ayrımı yapmıyoruz. Ama ne yazık ki bu son süreçte Malatya-Elazığ depremi, İzmir depremi ve orman yangınlarında bizim yaşadığımız bir sıkıntı vardı. Biz Alevi Kültür Dernekleri olarak bu ülkenin kamu yükünü alıyoruz. Yani bu ülkede yaşıyoruz. Ama bir ayırımcılık hissediyoruz. Bunu inkar etmiyoruz. AFAD’la, devlet yetkilileri ile yazışmalarımız oldu. TIR’ların durdurulması, AFAD’a aktarılması. Biz bu ülkenin insanlarıyız, burada yaşıyoruz. Buraya gelmişiz, burada sahada cemevlerimiz, örgütlerimiz var, yönetimleri var, kadın kolları, gençlik kolları var, gönüldaşları var.
Bunlarla beraber kendi köylerimize, kendi bulunduğumuz noktalarda hizmet yapmaya çalışıyoruz. Yani bugün zelzele olmuş, insanlar enkaz altında. AFAD o işleri yapsın. Biz sahadaki diğer işleri tamamlarız. Yemek konusunda, giyim konusunda, gıda konusunda bunları tamamlarız. Son 10-15 saattir kepçe ve greyderler geldi ama vinç eksiği var, kolonlar kalkmıyor. Kolonlar vinçlerle daha rahat kaldırılır. Kepçelerle kaldırıldığında enkaz altında kalan canlarımız varsa onu da kaybedebiliriz.
Mesela Adıyaman’da yaşadık. Genel Başkan Yardımcımız, Adıyaman Şube Başkanımız hakka yürüdü. Yine Genel Merkez Yönetim Kurulu üyemiz kendi gayretleri ile çocuklarıyla beraber enkazın altından çıkmıştı. Bugün Adıyaman’da Mahmut başkanı bıraktığımda kendi imkanları ile kepçe kiralamışlardı. Yani artık isyan etme noktasındayız. Herkes elinden geldiğince gayret içerisinde ama aksayan yönlerde, bizim yaptığımız yardımların önü kesilmesin diye sizin aracılığınızla bir kez daha yetkililere sesleniyorum; Türkiye’nin başı sağ olsun diyorum. Büyük bir felaket, kelime bulamıyorum.”
“Şu an kalacağımız bir yer olsa sıkıntı olmayacak”
Hasan Uzungenç isimli vatandaş da “Bir kaç gündür perişan durumda olduklarını belirterek, “Aracımız da evle beraber gitti. Şu anda ortadayız. Bir yer bulamadık” dedi.
Uzungenç, bölgeye gelen yardımların kimine ulaştığını, kimine de ulaşamadığını belirterek, “Doğru düzgün bir organize yok. Şu an kalacağımız bri yer olsa sıkıntı olmayacak. Henüz çadır temin edemedik, isim yazdırdık ama henüz alamadık” diye konuştu.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın