Erdoğan: Esasen yüksek enflasyon tüm dünyanın sorunudur

Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Küresel ekonominin tüm önemli kurumları ve aktörleri, bizim uyguladığımız ekonomi programını teyit ve tavsiye eden açıklamalar yapmaya başladı" dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir’de katıldığı toplu açılış töreninde konuştu.

Yola çıkarken dört ana başlığı söylediklerini belirten Erdoğan, "Eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Bu 4 ana başlığı daha sonra ulaşım, enerji, tarım, dış politika, bunlarla güçlendirdik. Türkiye'yi 20 yılda hamdolsun bu 4 temel direk üzerinde yükselterek buralara geldik" ifadesini kullandı.

Erdoğan, "Durmak yok, yola devam. Çalışacağız, üreteceğiz, istihdam sağlayacağız ve evelallah ihracatımızı da bununla patlatacağız. Biz göreve geldiğimizde 30 milyar dolarlık bir ihracatımız varken, bugün artık 250 milyar dolara yaslandık. Türkiye ya. Burası kasaba devleti değil. Türkiye, Türkiye. Altılı masa bundan anlamaz. Onlar daha adaylarını tespit edemediler" diye konuştu.

Dünyanın, İkinci Cihan Savaşı’nın ardından sonrasındaki en zorlu dönemini yaşadığına, küresel, siyasi ve ekonomik güç dengelerinin temellerinden sarsıldığına dikkati çeken Erdoğan, salgının ve savaşın tetiklediği ekonomik ve sosyal sıkıntıların giderek daha köklü değişimlerin habercisi haline dönüşmeye başladığını belirtti.

Erdoğan, bu tablonun ister istemez Türkiye'yi de etkilediğine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin farkı, son 8-9 yıldır ardı ardına maruz kaldığı saldırılar ve mücadele ettiği sıkıntılar sebebiyle bu süreci çok önceden görebilmesidir. Biz bunu gördük. Kurduğumuz altyapı, aldığımız tedbirler, hayata geçirdiğimiz mekanizmalar sayesinde küresel krizlerin ülkemize etkilerini en alt düzeyde tutuyoruz. Hatta bununla kalmıyor, ön alarak pek çok alanda dünyaya örnek olacak adımlar atıyoruz. Sağlık sistemimizin gücü sayesinde salgın döneminde böyle bir misyon üstlendik. Allah'a hamdolsun. Sağlıkta dünya ile yarıştayız. Ve şu anda 20 şehir hastanemiz dünyaya örnek, örnek. Üretim gücümüzle geliştirdiğimiz kendi iktisadi büyüme modelimiz sayesinde ekonomik kriz döneminde benzer bir rol oynuyoruz. Hatırlarsanız bizim ekonomideki uygulamalarımızı daha birkaç ay öncesine kadar içeride ve dışarıda birileri yerden yere vuruyordu. Sonra küresel ekonominin tüm önemli kurumları ve aktörleri bizim uyguladığımız ekonomi programını teyit ve tavsiye eden açıklamalar yapmaya başladı. Hep söylediğimiz gibi, biz en başından beri ne yaptığımızı biliyorduk. Neyi hedeflediğimizi biliyorduk."

“Gelişmiş ülkeleri tehdit eden pek çok sorun pusuda bekliyor"

Enerji ve emtia kriziyle başlayıp giderek genişleyen ekonomik sorunlar sebebiyle bilhassa gelişmiş ülkeleri sıkıntılı bir kışın beklediğini belirten Erdoğan, "Bizim böyle bir derdimiz var mı? Elhamdülillah, bizim böyle bir derdimiz yok. Mesela sadece doğal gaz, sadece petrol, sadece elektrik değildir. Gelişmiş ülkelerin güvenlik ve refah kalelerini tehdit eden daha pek çok sorun her an baş göstermek üzere pusuda bekliyor" ifadelerini kullandı.

Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkeyi büyütme esasına dayanan programı kararlılıkla uyguladıkları belirten Erdoğan, "Üretim tarafı oldukça iyi gidiyor. İstihdamda tarihimizin en yüksek seviyesi olan 31 milyona dayandık. İhracatta her ay rekor kırıyoruz. Dış ticaretimizde enerji maliyetlerindeki aşırı artışlar ve sanayideki ara ürün ithalatından kaynaklanan bir sapma yaşanıyor. Ama bunu ileride fazlasıyla telafi edebilecek potansiyele sahibiz" dedi.

Erdoğan, "Şurada Karadeniz'de, ah ah, artık sondaj gemilerimiz var mı? Kendi sondaj gemilerimizle 12 bin metre derinliğe iniyor, oralarda sondaj yapıyoruz. Eskiden nerede böyle sondaj geminiz olacak? Yok böyle bir şey ama şimdi var. Burası Türkiye. İki tane de sismik araştırma gemimiz var. Bütün bunlarla beraber inşallah şimdi doğal gazımızı da çıkardığımız andan itibaren Türkiye'nin nereye varacağını anlayın." diye konuştu.

"Yüksek enflasyon tüm dünyanın sorunudur"

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"En büyük sorunumuz geçtiğimiz aralık ayından itibaren malum yükselişe geçen enflasyonun insanlarımızın günlük hayatlarında yol açtığı sıkıntılardır. Esasen yüksek enflasyon tüm dünyanın sorunudur. Bugün Avrupa'dan Amerika'ya dünyanın neresinde yaşayan bir yakınınız varsa lütfen telefon açıp kendilerine enflasyonun günlük hayatlarına olan yansımalarını sorun. Gerçek tabloyu onlar size anlatacaktır. Ülkemizin farkı, bu tür tartışmaların yerli ve milli bir anlayıştan uzak şekilde, ideolojik saplantıların ürünü argümanlarla yürütülmesidir. İnsanlarımızın refah düzeylerinde yaşanan kayıpları en iyi biz biliyoruz ve bunu telafi edecek tedbirleri de yine biz alıyoruz biz. Ülkemizin ve milletimizin hiçbir meselesinde olmadığı gibi hayat pahalılığı hususunda da gözümüzü gerçeklere kapatmadık, kapatmayız. Burada önemli olan ülkenin ve milletin meselesini yapıcı yaklaşımla, hüsnüniyetle, yükü artıran değil yük paylaşan bir anlayışla tartışma erdemini ortaya koyabilmektir. Maalesef bu erdemden yoksun belli kesimler tamamen milletimizi karamsarlığa sürükleme gayesiyle pireyi deve yaparak ortalığı yaygaraya vermek için çalışıyor. Birileri de bu puslu havayı fırsat bilerek hak ettiğinin çok ötesinde kazançlar sağlama, hatta resmen devleti ve milleti soyma peşine düşüyor. Ne yaygaracılara ne fırsatçılara meydanı bırakmadık, bırakmayız."

Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye genelinde 76 üniversite varken bu sayının 208'e çıktığını belirterek, "Artık bizim gencimiz Iğdır'dan çıkıp Ankara'ya, İstanbul'a gitmesin. Muş'tan çıkıp Ankara'ya, İstanbul'a gitmesin. Artık profesörlerimiz, doçentlerimiz, hocalarımız Iğdır'a gitsin, Ağrı'ya gitsin, Muş'a gitsin. Dolayısıyla yavrularımızı orada eğitsinler, orada yetiştirsinler. Oralardan artık bakıyorsunuz birinci olarak mezun olan yavrularımız var. Buraya durup dururken gelmedik. Bunların önünü hazırladık. 76 üniversiteden 208 üniversiteye. Yaptığımız yüksek ücret artışlarıyla işçisinden memuruna, emeklisinden sosyal yardım alanına herkesin yanında yer aldık. Göreve geldiğimizde neydi burs? 45 liracıktı. Şimdi burs 850 lira oldu. Doktora öğrencilerininki asgari ücrete çıktı. İnşallah yılbaşında tüm bu kesimlerin durumlarını tekrar düzenleyerek, refah kayıplarını biraz daha telafi edecek adımları atacağız" diye konuştu.

"Bay Kemal, sen hiçbir şey yapamazsın"

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bizim bu ülkeye yaptığımız en büyük hizmetlerden biri, eski Türkiye'nin hastalıkları arasında yer alan kamu mali dengesindeki bozulmalara izin vermeyişimiz olmuştur. Eskiden harç alınıyordu öğrencilerden. Bu harç sebebiyle gençler hatırlayın, boykotlar yapılıyordu. Biz geldik, harcı ne yaptık? Tamamen kaldırdık. Şimdi var mı harç? Yok. İsteyene burs, kredi veriyor muyuz? Veriyoruz. Yurtlarımız şu anda ihtiyacı karşılayacak noktada. 850 bin öğrenci kapasiteli Türkiye genelinde yurtlarımız var. Hani diyorlardı ya '1 yılda yaparız.' Bay Kemal, sen hiçbir şey yapamazsın. Sen, Sosyal Sigortalar Kurumunu duman ettin, mahvettin. Savaş Ay'ın programını hatırlayın. Hastanelerde rehin alınan hastalarımız vardı. Kimdi o zaman SSK'nın başında? Bay Kemal. Bundan bir şey olmaz. Aman dikkatli olalım. 15 seçimdir, seçim kazanamayan bu Bay Kemal'e benim milletim inanmadığı için bu yolu açmıyor. Bundan sonra da Allah'ın izniyle açmayacak.”

"Mevcut sıkıntıları da biz çözeriz, biz çözeceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke için kalıcı bir tehdit ve telafisi zor bir yıkım haline dönüşecek hiçbir adımı atmayacaklarını, attırmayacaklarını ifade ederek, "Şimdi sadece fiyatlardaki dalgalanmayla mücadele ediyor, insanlarımızın gelirlerini yeni fiyat seviyesine göre yükseltmeye çalışıyoruz. Çünkü sorunumuz, devletin batması değil fiyatların dalgalanmasıdır. Bu basit gerçeği göremeyen sözde iktisatçılar hala 'faiz' lafı gevelemeye devam ededursun, biz kendi işimize bakarak üretimi ve istihdamı desteklemeyi sürdüreceğiz. Bu kardeşiniz bu görevde olduğu sürece faiz her geçen gün, her geçen hafta, her geçen ay inmeye devam edecektir. Kimse bize bu konuda akıl vermesin. Yatırımcı gelsin, bizim devlet bankalarından kredi talebinde bulunsun ve onları faize ezdirmeyeceğiz. Çünkü yatırım yüksek faizle olmaz. Onun için düşük faiz" diye konuştu.

Başbakanlığı döneminde enflasyonu 6,4'e düşürdüklerini, faizi de 4,6'ya indirdiklerini belirten Erdoğan, "Bunu biz yaptık. Allah'ın izniyle yine şu andaki bu gidişi biz düze çıkaracağız. Bugüne kadarki demokrasi ve kalkınma adımlarını nasıl başarıyla neticelendirdiysek, inşallah mevcut sıkıntıları da biz çözeriz, biz çözeceğiz" dedi.