DEVA Partisi Genel Merkezi’nin açılışı dijital ortamda yapıldı
Haber Merkezi - DEVA Partisi Genel Merkezi’nin açılışı dün dijital ortamda gerçekleştirildi.
DEVA Partisi yeni tip koronavirüs (Covid-19) nedeniyle partisinin genel merkez binasının açılışını dijital ortamda gerçekleştirdi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Bilkent Otel’de, partisinin genel merkez binasının dijital ortamda gerçekleştirilen açılışında yaptığı konuşmada, 81 ilde ve 922 ilçede yepyeni bir teşkilat yapısını tuğla tuğla inşa ettiklerini söyledi.
Babacan, “Enflasyonu tek haneli düzeye indirmek temel hedefimiz olacak. Mali disiplin anlayışını kalıcı hale getirmek ve öngörülebilirliği arttırmak amacıyla, 'mali kural' uygulamasını hayata geçireceğiz” dedi.
Teşkilatlanma çalışmaları tamamlandığında, Türkiye'nin her köşesinden gelen bilgi ve değerlendirmelerin, ülkenin sorunlarının tespiti ve çözümü konusunda başlıca dayanakları olacağını belirten Babacan, her kademede kadınların ve erkeklerin beraberce siyaset yaptığı bir örgütlenme yapısı tasarladıklarını ifade etti.
Kadınları partilerine davet eden Babacan, “Siyaset, sadece erkeklere bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir. Siyasetin sizin üslubunuza, yaratıcılığınıza, sorun çözme becerilerinize, kucaklayıcılığınıza, zekanıza ihtiyacı var. Sizleri partimizde görev almaya davet ediyorum. Lütfen öne çıkın ve göreve talip olun. ve sakın mütevazı olmayın, gerçek sanırlar” diye konuştu.
“Katılımcı ve çoğulcu bir siyaset hedefliyoruz”
Kuvvetler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü esasına dayanan, özgürlükçü, katılımcı ve çoğulcu bir demokrasi hedeflediklerini ifade eden Babacan, sözlerine şunları ekledi:
“Özgürlüklerin doyasıya yaşandığı, yoksulluğun azaldığı, her alanda fırsat eşitliğinin sağlandığı, insanların iş bulabildiği, refah ve bolluk içinde yaşayan bir Türkiye hedefliyoruz. Tek bir vatandaşımızın dahi kendini garip, öteki, dışlanmış hissetmediği bir Türkiye istiyoruz. Daha fazla demokrasi, daha fazla adalet, daha fazla özgürlük için mücadele edeceğiz. 'Önce insan' demeye devam edeceğiz. Ülkemizin öncelikli sorunlarını çok iyi biliyoruz ve hepsi için bir planımız var.”
Dünyanın dijital bir devrim dönemine girdiğine işaret eden Babacan, dijital devrim ve teknolojinin, ekonomide katma değerin nerede ve nasıl oluştuğunu, nasıl dağıldığını köklü bir şekilde değiştirdiğini kaydetti.
Teknoloji geliştirmenin ön şartının, gençlere özgür bir ortam sağlamak olduğunu belirten Babacan, “Ülkemizde ise şu anda teknolojiye karşı sansürlerle, kısıtlamalarla ve yasaklarla yaklaşan bir siyaset anlayışı var. Gençlerimiz ‘dislike attı’ diye teknolojiyi karşısına alan bir zihniyet var” dedi.
“Güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme stratejisi”
Türkiye’nin kalkınmasında esas dayanaklarının, birleşik insan gücü olacağını ve ülkeye yararlı olabilecek tek bir insanı bile bu birleşik gücün dışında bırakmayacaklarını vurgulayan Babacan, şöyle devam etti:
“Süratle 'Güçlü, Sürdürülebilir ve Kapsayıcı' bir büyüme stratejisini hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde ekonomi alanındaki en önemli önceliğimiz, başta gençler ve kadınlar olmak üzere işsizlik sorunuyla mücadele etmektir. Üretken olmayan sektörler ile imar rantına dayalı bir büyüme yerine, başta sanayi olmak üzere üretken sektörlerde yatırım, üretim ve ihracat artışına öncelik veren bir modele geçeceğiz. Verimliliğin artırılması için en büyük sermayemiz olan insanımızın bilgi ve becerisini artıracak, teknoloji ve yenilikçilik alanında köklü bir dönüşüm gerçekleştireceğiz. Kapsayıcı büyüme yaklaşımımız çerçevesinde gelir dağılımın iyileştirilmesi ve yoksulluğun azaltılması, en önemli hedefimiz olacak. Başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm vatandaşlarımızın ekonomik hayata katılımlarını artırarak, hem ülkemizin büyüme hızını yükseltecek hem de herkesin bu büyümeden pay almasını sağlayacağız.”
Güçlü bir ekonomi için teşebbüs hürriyetini ve mülkiyet hakkını, olmazsa olmaz koşullar olarak gördüklerini vurgulayan Babacan, rekabeti bozan ve haksız kazanca yol açan kamu müdahalelerine karşı olduklarını kaydetti.
Düzenleyici ve denetleyici kurumların bağımsız ve etkin çalıştığı bir piyasa ekonomisi anlayışını esas alacaklarını belirten Babacan, politika ve uygulamalarda, sosyal refah ve adaleti, insani çalışma koşullarını, doğa ve çevrenin korunmasını en üst düzeyde dikkate alacaklarının altını çizdi.
Babacan, partinin ekonomiyle ilgili diğer hedeflerini de şöyle sıraladı:
“Enflasyonu tek haneli düzeye indirmek, temel hedefimiz olacak. Mali disiplin anlayışını kalıcı hale getirmek ve öngörülebilirliği arttırmak amacıyla, 'mali kural' uygulamasını hayata geçireceğiz. Bütçe disiplinini, vergi oranlarını yükselterek değil, tahsilat oranını arttırarak, kayıt dışılığı azaltarak ve harcamaları kontrol altına alarak tesis edeceğiz. Kamu vicdanında büyük yaralar açan, bütçe harcamalarındaki lüks, gösteriş, israf ve savurganlığa son vereceğiz. Bütçe çalışmalarında, doğa ve çevrenin korunmasına, dezavantajlı grupların gözetilmesine ve cinsiyete duyarlı bütçeleme anlayışına özen göstereceğiz. Kamu alımlarının şeffaf, adil, rekabeti bozmayacak ve yerli üretimi teşvik edecek şekilde gerçekleştirilmesini sağlayacağız. İhale ve satın alma süreçlerini tüm taraf ve yurttaşların izleyebilmesine açık tutacağız.”
“Düşünce suçu’ kavramını yok edeceğiz”
Teşkilatlanma sırasında, Türkiye’nin yepyeni bir siyasi anlayışa acilen ihtiyacı bulunduğuna tanık olduklarını belirten Babacan, her görüşün serbestçe ifade edilmesini teşvik edeceklerini, “düşünce suçu” kavramını yok edeceklerini söyledi.
Babacan, popülizme asla prim vermeyeceklerini belirterek, “Yolsuzluğun, israfın, adam kayırmacılığın beslendiği bataklıkları kurutmak için ne gerekiyorsa kararlılıkla yapacağız. Liyakat ve fırsat eşitliği ilkelerini devlet yönetiminin her kademesinde hayata geçireceğiz. Muhalefet kurumunu ve muhalif görüşleri, siyasetin vazgeçilmez bir parçası olarak kabul ediyoruz. Türkiye'nin tek bir akla, dar bir kadroya sığdırılamayacak kadar büyük bir ülke olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.
Zamanın, Türkiye için sorumluluk alma zamanı olduğunu ifade eden Babacan, “Türkiye için demokrasi zamanı geldi, atılım zamanı geldi, diyoruz. Artık Türkiye için iyileşme zamanı başladı, diyoruz. Artık deva zamanı diyoruz” ifadelerini kullandı.