İnce ve Oğan TRT'de propaganda konuşması yaptı

Haber Merkezi - Cumhurbaşkanı adaylarının propaganda konuşmaları TRT'de yayınlandı. Memleket Partisi cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ve Ata İttifakı cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan konuşmalarını yaptı.

İnce, yaptığı konuşmada, 21 yıldır iktidarda bulunanların Türkiye'nin hiçbir temel sorununu çözemediğini, hala içi boş vaatlerle bir seçim daha kazanma peşinde olduklarını söyledi.

TRT, Kızılay, Merkez Bankası, TÜİK gibi devlet kurumlarına güvenin azaldığını belirten Memleket Partisi Genel başkanı ve cumhurbaşkanı adayı  İnce, şöyle konuştu:

"Devletin kurum ve kuralları tarumar edilmiş, devlet iş yapamaz hale getirilmiştir. Ekonomi yönetilemez hale gelmiş, işsizlik ve yoksulluk artmış, ülke ve insanlar borç batağına batmış durumdadır. Yürütülen yanlış tarım ve hayvancılık politikaları sonucunda Türkiye kendini besleyemez duruma düşürülmüştür."

İnce, Türkiye'nin kontrolden çıkmış bir göç politikası sonucunda devasa bir mülteci ve sığınmacı sorunuyla karşı karşıya bırakıldığını, kontrolsüzce Türkiye'ye girmelerine izin verilen bu sığınmacıların şimdiden çok ciddi bir beka ve asayiş sorunu haline geldiğini söyledi.

AK Parti iktidarı döneminde liyakat ve ehliyetle makam ve görevler arasındaki bağın koparıldığını belirten İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Partili olmak ve kayıtsız olarak biat etmek her görev için şart haline getirildi. Liyakat bir kenara atıldı. Ortak akılla, bilimle ve tarih bilinciyle yönetilmesi gereken devlet ayaküstü kararlarla ve günübirlik politikalarla idare edilir hale geldi. Türkiye'nin hiçbir sorununa çare olamayan bu iktidarın gitmesi şarttır. Ancak 'Bu gitsin de yerine ne gelirse gelsin' mantığı doğru bir mantık değildir. Değerli vatandaşlarım, memleketimizin içinde bulunduğu bu karanlık tabloyu dağıtmak ve umudu yeniden yeşertmek üzere ülkemizin bu iktidardan da bu muhalefetten de kurtulması gerektiği inancıyla, üçüncü bir yol olarak her türlü zorluğu, meşakkati ve saldırıyı göze alarak karşınızdayız. Biz ne iktidara karşı olduğumuz için teröristiz ne de bu muhalefeti eleştirdiğimiz için bölücüyüz."

"Ne Cumhur ne Millet, tek yol 'Memleket' diyoruz"

İnce, muhalefetiyle, iktidarıyla Türkiye'yi içinde bulunduğu duruma düşürenlerin, ülkeyi bu durumdan kurtarmalarının beklenemeyeceğini söyledi.

İktidardakilerin 21 yıldır iktidarda değillermiş veya daha önceki vaatleri yerine getirmişler gibi yeni vaatlerde bulunmalarının, muhalefettekilerin de daha önce defalarca seçim kaybetmelerine rağmen aynı yöntemlerle iktidarı devredecekmiş gibi ortaya çıkmalarının milletin aklıyla alay etmek olduğunu belirten İnce, "O nedenle ne Cumhur ne Millet, tek yol 'Memleket' diyoruz. Memleketin yararlarını sarmak ve milletimizin dertlerine derman olmak hedefiyle ne sağdan ne soldan, Atatürk'ün yolundan diyoruz" dedi.

“Devleti yönetirken akıllı, adaletli ve ahlaklı olacağız”

İnce, şöyle devam etti:

"Adalet devletin dinidir. Adaleti olmayan bir devlet ayakta kalamaz. Devlet gerekli kontrol ve denetim mekanizmalarını sağlayamıyorsa yapanın yanına çalanın hanesine kar kalıyorsa, orada ekonomi işlemez, refah artmaz, hiçbir işte bereket olmaz. Devleti yönetirken akıllı, adaletli ve ahlaklı olacağız. Yeniden inşa politikaları çerçevesinde başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere devlet kurumlarının tarafsız, çağdaş ve demokratik denetim yapma yetkisini kullanabilmesi için gerekli düzenleme ve reformları derhal yapacağız. Bağımsız, etkin, gecikmeyen ve talimatla hareket etmeyen bir yargı düzeni kuracağız. Yargıdaki siyasallaşmayı mutlaka önleyeceğiz. Demokrasimizi, milli bütünlüğümüzü ve güvenliğimizi tehdit eden FETÖ, PKK, Hizbullah, DHKPC, IŞİD ve benzeri bütün terör örgütlerine karşı tavizsiz mücadele edeceğiz. Kamu yöneticilerinin seçiminde liyakat ve ehliyet ana ilkemiz olacak. Her tür ayrımcılığa son vereceğiz. Zengini daha zengin yoksulu daha yoksul yapan ekonomi politikalarına son vereceğiz. Tüketim, israf, borçlanma sarmalına dayalı ve iflaslar doğuran ekonomik modeli terk edeceğiz."

İnce, Merkez Bankası para politikasını bağımsız bir şekilde uygulayacağını, kamu bankalarını siyasetin etkisinden çıkaracaklarını belirterek, hedeflerinin Türkiye ekonomisinin her yıl en az yüzde 7 büyümesi olduğunu söyledi.

Ata İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, "Cumhurbaşkanı seçilirsem benim bir numaralı kararnamem Suriyelilerin ve sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi. İki numaralı kararnamem bir Afet Bakanlığının kurulması olacak" dedi.

Sinan Oğan konuşmasında, devletin yayıncılık ve haber sağlamada en önemli kurumu olan TRT'nin adaylara eşit şartlarda yer vermediğini söyledi.

Bütün adaylara eşit şekilde yer verilmesinin anayasal bir zorunluluk olduğunu ifade etmelerine rağmen TRT ekranlarında yeterince yer bulamadıklarını belirten Oğan, şöyle konuştu:

"Bizim tam da aday olma sebeplerimizden birisi budur. Sevgili vatandaşlarım, biz bu ülkede adaleti sağlayacağız, biz bu ülkede haksızlığı ortadan kaldıracağız. Hiç kimse ne cumhurbaşkanı adayı ne herhangi bir vatandaş hakkının yenildiğini düşünmeyecek. Bizim cumhurbaşkanlığımızda ve Ata İttifakı'nın yönetiminde vatandaşlarımızın adalet ihtiyacı olmayacak. Devletin dininin adalet olduğu ilkesi bütün vatandaşlarımızca benimsenecek ve bu devletimiz tarafından da herkese eşit bir şekilde gösterilecektir."

Oğan, demokrasinin herkese lazım olduğunu, demokrasinin tüm kurum ve kuruluşlarıyla işletilmesi gerektiğini kendi yönetimlerinde göstereceklerinin altını çizen Oğan, bugün cumhurbaşkanı adayı ve parlamentoda milletvekilleri adayları olarak eşit şartlarda yarışmadıklarını ifade etti.

"14 Mayıs seçimleri ülkemiz için bir kader seçimidir"

Seçmenlere ,"Sandık başına gittiğinizde bu eşit şartlarda yarışmayan adaylara karşı siz de lütfen tutumunuzu belirtin, gösterin." ifadesini kullanan Oğan, şöyle devam etti:

"14 Mayıs seçimleri ülkemiz için bir kader seçimidir. 14 Mayıs'ta siz neyi oylayacaksınız? 14 Mayıs'ta öncelikle siz 'bu ülkeden 13 milyon sığınmacı gitsin mi yoksa kalsın mı?' onu oynayacaksınız. Sinan Oğan'a ve Ata İttifakı'na oy verirseniz 13 milyon sığınmacı ve göçmen gidecek. Eğer diğerlerine verirseniz bir kısmı ensar, muhacir edebiyatı yapacak size, bir kısmı 'Gönüllü gönderelim' diyecek, ötekiler 'Davetiye çıkaralım' diyecek ama bir tek Ata İttifakı kararlı ve istikrarlı bir şekilde sığınmacıların, kaçakların ülkelerine gönderileceği sözünü size verecek.

Şimdiye kadar 150 milyar dolardan fazla Türk milletinin parasının harcandığı, çok sayıda suça karıştıkları halde hükümet tarafından bunların gösterilmediği, sokaklarda kadınlarımızın rahatsız edildiği, rahatça yürümediği bir sürecin sonunda biz size şunun sözünü veriyoruz ve diyoruz ki sığınmacılar ülkelerine gidecek. Sığınmacılar ülkelerine mutlu ve mesut bir şekilde gidecek. Gerekirse zorla gidecek ancak bu zorluk hukuk içinde olacak. Kaçak olarak giren bir Türk, İngiltere'de yakalandığında bu Türk'ü İngiltere, Almanlar, ABD ne yapıyor? Sınır dışına gönderiyor. Biz de aynısını yapacağız."

"Biz bütün bu ayrıcalıkları kaldıracağız"

Oğan, AK Parti'nin sığınmacılara birçok ayrıcalık tanıdığını, hatta sığınmacıların Türk vatandaşlarının sahip olmadığı ayrıcalıklara sahip olduğunu söyledi.

Türk vatandaşlarının hastaneye gittiğinde, ilaç aldığında para ödediğini ama bunların bir Suriyeli için bedava olduğunu dile getiren Oğan, "Biz bütün bu ayrıcalıkları kaldıracağız. Cumhurbaşkanı seçilirsem benim bir numaralı kararnamem Suriyelilerin ve sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi. İki numaralı kararnamem bir Afet Bakanlığının kurulması olacak" diye konuştu.

Maraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Oğan, resmi açıklamalara göre 50 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini ifade etti.

İlk günden beri bulundukları deprem bölgesinde liyakatsizlik ve beceriksizliğin söz konusu olduğunu aktaran Oğan, şöyle konuştu:

"2012 senesinde Meclis'te daha milletvekiliyken Sinan Oğan'ın verdiği önerge, kanun teklifi kabul edilseydi, Afet Bakanlığı kurulsaydı bu kadar insanımız hayatını kaybetmezdi. O sebeple de iki numaralı Cumhurbaşkanlığı kararnamemiz elbette ki Afet Bakanlığının kurulması olacak. O sebeple de biz bu ülkede artık raydan çıkan sistemi yeniden rayına oturtacağız. Siyasetçilerin bu ülkeyi aşağı çekmesine artık son vereceğiz. Depremdeki liyakatsizliğin bize nelere, kaç cana mal olduğunu ben şahsen yakından biliyorum ve bunların tekrar etmesine müsaade etmeyeceğim. Bizim cumhurbaşkanı olduğumuz bir ülkede Kızılay çadır satamayacak. Bizim cumhurbaşkanı olduğumuz bir ülkede ilk 3 gün depreme müdahale konusunda gecikilmeyecek. Anında herkes kim ne iş yapacağını bilecek. Kimse tek adam rejiminde olduğu gibi en tepeden bir talimat beklemek zorunda kalmayacak."