Süleyman Çevik: Kürtçenin seçmeli olması garabettir, Kürtçe zorunlu ders olmalı

08-02-2025
Rûdaw
Süleyman Çevik de Rûdaw 15.00 bültenine konuk olarak konu hakkında Hêvîdar Zana'nın sorularını yanıtladı. / Video alıntısı / Rûdaw
Süleyman Çevik de Rûdaw 15.00 bültenine konuk olarak konu hakkında Hêvîdar Zana'nın sorularını yanıtladı. / Video alıntısı / Rûdaw
Etiketler Kürtçe seçmeli ders Kürtçe Okul Eğitim Nûbihar Yayınevi Süleyman Çevik Hêvîdar Zana
A+ A-

Erbil (Rûdaw) - Nûbihar Yayınevi Genel Müdürü Süleyman Çevik, Kürtçe seçmeli dersler hakkında, "Milyonlarca nüfusa sahip bir millet için haftada 2 saat Kürtçe dersi yeterli değil ve bu bir garabettir. Talebimiz bu dersin zorunlu olmasıdır" dedi.

Türkiye’de okullarda seçmeli ders tercih dönemi başladı. Aileler 17 Şubat'a kadar orta okullarda aralarında Kürtçenin de olduğu dersleri seçebilecek.

Sivil toplum kuruluşları, yayınevleri ve Kürt dili aktivistleri, ailelerin Kürtçe dersini tercih etmeleri için kampanyalar başlattı.

Süleyman Çevik de Rûdaw 15.00 bültenine konuk olarak konu hakkında Hêvîdar Zana'nın sorularını yanıtladı.

Nûbihar Genel Müdürü Çevik, Kürtçe dersinin zorunlu olmasını istediklerini belirterek, "Dersin seçmeli olması başlı başına bir garabettir. Yani dersi almak istersen alırsın, istemezsen almazsın, bu bir garabettir" dedi.

"Kürtçe dersinin zorunlu olmasını istiyoruz"

Çevik, Kürtçe dersinin önündeki engeller ve çalışmalardan bahsederek, "Kürt çocukları için haftada 2 saat seçmeli Kürtçe dersi bir garabettir. Talebimiz bu dersin zorunlu olmasıdır. Kürt çocuklarının kendi dillerinde eğitim görmesini istiyoruz. Seçmeli olması yeterli değil. Bu işin önünde birçok engel var. Siyasi engeller var. Birçok şeyi sayabiliriz. Milyonlarca nüfusa sahip bir millet için haftada 2 saat Kürtçe dersi yeterli değil ve bir garabettir. Dersin seçmeli olması başlı başına bir garabettir. Yöneticilerin engelleri ve korkuları var. Halkın korkusu var. Bu yüzden insanlar bu meseleye el atmıyor. Kürt siyasetinin de ilgisizliği var. Bazı yöneticilerin, şahsiyetlerin ve yayınevlerinin, Kürt medyasının çabası ve tutumu ile binlerce öğrenci dersi tercih ediyor. Ama bu artmalı. Milyonlarca Kürt var; 20 bin, 30 bin, 40 bin kişinin seçmesi elbette az. Talebimiz bunun artmasıdır” diye konuştu.

"Dil her şeyin temelidir"

Süleyman Çevik dili çınar ağacına benzeterek şöyle devam etti:

“Dil çınar ağacı gibidir, köklüdür. Eğer o çınar ağacını dil olarak görürsek bilmeceler, türküler, destanlar ona yüklenir. Kökü olmayan bir şeye başka bir şey yüklenemez. Her şeyin temelinde dil vardır. İnsanların dersleri tercih etmeleri için her şeyden önce atmosferin değişmesi gerekir. Rahat bir atmosferin oluşması gerekir. İnsanlar korkmadan ve endişe duymadan tercih yapabilmeli. Maalesef 100 yıldır Kürtçe başka şeylerle ilişkilendirilmiş. Kürtçeden bahsedildiğinde sanki terörden bahsediliyormuş gibi algılanıyor.

"Dil korkusu halk arasında kalkmalı"

Kültürel bir çalışma nasıl terörle ilişkilendirilebilir, bu korkunun halkın içinden çıkması gerekir. Halk bunun terörle, şiddetle hiçbir ilgisinin olmadığını bilmeli. Doğal bir şeydir ve insanın bir parçasıdır. Bunun böyle kabul edilmesi gerekir. Bu birinci nokta. İkincisi ise devlete ve Kürt siyasetine baskı yapmamız, gündeme getirmemiz ve devlet yetkililerinin bu meseleyi normalleştirmesi gerekir."

"Dil için yeni yasalar çıkmalı"

Nûbihar Sorumlusu Çevik, Kürtlerin her şeyden önce dil meselesini gündeme getirmeleri gerektiğini belirterek şöyle konuştu:

"Şimdi bir barıştan, süreçten bahsediliyor. Eğer mesele çözülecekse her şeyden önce dil meselesi çözülmeli. Devlet yeni kararlar almalı. Dilin önünü açmalı. Süreçte her şeyden önce dil meselesini gündeme getirmeliyiz. Eğer bir şey gerçekleşecekse dilimiz kazanmalı ve imkanlar elde edilmeli. Yasalara ve kanuna göre dil için yeni kararlar çıkmalı. Kürt kurum ve kuruluşları da devlete baskı yapmalı ve en temel ve önemli meselemizin dil olduğunu söylemeli.

"Dil için statü talep edilmeli"

Dil için bir statü talep edilmeli ve dil seçmeli olmaktan çıkarılmalı. Kürtçe zorunlu olmalı, seçmeli dersi kimse okumuyor öğrenciler de soğuyor. Öğrenciler 8 yıl zorunlu olarak Türkçe okuyacak ama 2 saat Kürtçe seçecek, bu olmaz. Bu kanunu Türkler için çıkarsalar belki Türkler de bu derslere gitmez. Siyasetçilere, aydınlara, yazarlara ve yetkililerimize, kurumlarımıza baskı yapmalıyız ki bu mesele için tutum göstersinler. Devletle görüştüklerinde devlete bu meseleyi çözmeleri gerektiğini söylesinler. Çözüm süreci döneminde işimiz çok iyiydi. Kürdoloji bölümleri açıldı, televizyon açıldı. Öğrenciler bu okullara kayıt yaptırıyordu. Kürtçe de seçmeli ders olarak 4 yıl okullarda okutuluyordu. Bu şeylerin işimiz üzerinde de etkisi var.

"Diyarbakır Fuarı'nda çocuk kitaplarımızın hepsi satıldı"

Son 2-3 yılda yaklaşık 30 çocuk kitabı bastık. Diyarbakır Kitap Fuarı'nda çocuk kitaplarımızın hepsi satıldı. Tahmin ediyorum ki bu da öğrencilerin seçtiği Kürtçe dersinden dolayıdır. Önceki yıllara göre çocuklar için iyi bir ilgi var. Biz de çocuklar için iyi kitaplar hazırlıyor ve iyi bir editörlük yapıyoruz.”

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli