‘İstanbul, Antalya, Adana ve Mersin’de sonucu Kürdler belirleyecek’
Erbil (Rûdaw) - Prof. Dr. Abdullah Kıran ve Prof. Dr. Ahmet Özer, 31 Mart’ta yapılacak seçimlerde Kürdlerin tekrar kilit rol oynayacağını söyledi. Kıran DEM Parti’nin büyük şehirlerde kayıtsız şartsız muhalefetin adayını desteklemesinin kendi seçmeninde bir kırılma yaratacağını söyledi. Özer ise DEM Parti ve Kürd seçmenin önünde üç seçenek bulunduğuna dikkati çekti.
Türkiye’de 31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Seçimleri için seçim süreci başladı.
Cumhur İttifakı cephesinde AK Parti ile MHP’nin işbirliği hem büyük şehirler için hem de diğer şehirler için önemli ölçüde kesinleşti. Ancak seçimlerden sonra dağılan Millet İttifakı cephesinde ise durum daha farklı. İttifakın en büyük bileşenleri CHP ve İYİ Parti kendi adayları ile seçime girecek gibi görünüyor.
Bu durumda Kürd seçmenden büyük destek alan DEM Parti’nin tavrı özellikle de İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Adana ve Antalya gibi büyük şehirlerde oldukça önem kazanıyor.
Rûdaw TV’de Sima Abkhezr'ın sunduğu bülterne konuk olan Muş Alparslan Üniversitesi Öğretim Üyesi Siyaset Bilimci Prof. Dr. Abdullah Kıran ve Siyaset bilimci Prof. Dr. Ahmet Özer, bu konuyu değerlendirdi.
Kıran: DEM Parti’nin alacağı tavır çok önemli
DEM Parti’nin yerel seçimlerde tavrının çok önemli olduğuna vurgu yapan Kıran, “Özellikle batıdaki metropol kentlerde DEM Parti’nin alacağı tavır çok önemli. Bilindiği gibi 2019’daki yerel seçimlerde o dönem HDP bir şekilde CHP’yi destekledi ve bu sayede 10 büyük şehirde CHP adayı kazandı. Bu sçeimlerde de yine Kürd seçmenlerin tercihi belirleyici olacak. İstanbul gibi bir şehirde ki seçmenlerin üçte birini Kürdler oluşturuyor, yine Ankara ve İzmir’de de durum aşağı yukarı bu şekildedir. Dolayısıyla Kürt seçmen kime meyil gösterirse o taraf seçimleri kazanır.
DEM Parti’nin büyük şehirlerde önceki seçimde olduğu gibi üstü örtülü bir şekilde, kayıtsız şartsız CHP adayını desteklemesinin kendi seçmeninde rahatsızlık yaratacağını belirten Kıran, HDP ve devamında DEM Parti’nin 2015 yılından bu yana seçimler konusunda izlediği politikayı eleştirdi.
Kıran, “İzlenen bu politika Kürdler, Kürd sorununu çözümü için iyi değil, uzlaşma ve olumlu bir sonuç elde etmek açısından da doğru bir politika değil. Çünkü politika uzlaşma sanatıdır. Doğasında alış veriş vardır. Bu alışveriş prensipler ve Kürdlerin çıkarları üzerinde olursa doğru olur. Mayıs 2023’teki seçimlerde de Yeşil Sol Parti bu şekilde bir yol izlemeyerek büyük bir hata yaptı” yorumunu yaptı.
Özer: DEM Parti’nin önünde üç yol var
Siyaset bilimci Prof. Dr. Ahmet Özer de, DEM Parti’nin önünde 3 yol olduğunu söyledi.
Özer, “Birinci yol kendi başına seçime girmesidir. Bunu tercih ederse bu AK Parti’ye yarar. Mersin, Adana, Antalya ve İstanbul’daki belediyeleri AK Parti CHP’den alabilir. İkinci yol, AK Parti ile uzlaşabilir ki zaten bunun için üç şartları var. Kayyım politikalarının ortadan kaldırılması, Kobani ve kendilerinin dediği şekilde ‘kumpas davalarının’ son bulmasu ve tutuklu partililerin serbest bırakılması. Ayrıca Öcala üzerindeki tecridin kaldırılması şeklinde üç talepler bunlar. Üçüncü yol ise CHP ile ittifak yaparak seçime katılmaktır” dedi.
2019’daki seçimlerde HDP’nin “Kürt kentlerinde belediyeleri biz kazanalım, metropollerde ise AK Parti’ye kaybettirelim” şeklinde bir yol izlediğini belirten Özer, “Ama şimdi, ‘Politikamız kaybetmek değil kazanmak üzerine. Van, Diyarbakır, Mardin’de kendi adaylarımızla katılacağız ama İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde ise kapımızı çalanlarla birlikte ittifak yapabiliriz’ diyorlar. Yani gizliden değil, açık müzakere ile bir uzlaşmaya varmak istiyorlar. Bazı partiler açıktan ittifak yapmak istemiyorlar. Mayıs’taki Cumhurbaşklanlığı ve Milletvekili Seçimlerinde de Altılı Masa HDP’yi içine almadı ancak HDP dışarıdan destekledi. HDP ve seçmenleri artık bu politikanın ortadan kaldırılmasını istiyor” ifadelerini kullandı.
“DEM Parti büyük şehirlerde aday çıkarısa AK Parti’nin adayı kazanır”
Prof. Dr. Ahmet Özer, DEM Parti için MHP faktörü nedeniyle AK Parti ile uzlaşma yolunun kapalı olduğuna işaret ederek, şunları dile getirdi:
“MHP milliyetçi bir parti ve AK Parti ile Kürdler arasında büyük bir bariyer haline gelmiş. Kürdler üzerine baskı bu nedenle devam ediyor. AK Parti açıktan DEM Parti ile görüşürse o zaman MHP Cumhur İttifakı’ndan çekilme tehdidinde bulunur. Yani AK Parti ile ittifak imkansız değil ama zordur. CHP ile daha yüksek ihtimaldir. Buna karşılık CHP’den de İstanbul’da bazı ilçe belediyelerini istiyor. Örneğin Esenyurt, Adalar, Sancaktepe gibi DEM Parti’nin oylarının yüksek olduğu ilçeleri. Esenyurt’da DEM Parti’nin 120 bin küsür oyu var. CHP’nin de 120 bin oyu var. Aynı şekilde Mersin’de Akdeniz, Toroslar, Tarsus, Adana’da Ceyhan, Seyhan, Yüreğir, Aydın, İzmir, Balıkkesir gibi illerde 27 merkez belirlenmiş. Burada ittifak yapılmazsa kendi adayını çıkaracağını söylüyor. Böyle olursa DEM Parti İstanbul, Ankara, Adana, Mersin’de sadece merkezlerde değil, büyükşehir için de aday çıkarırsa o zaman CHP buralarda seçimi kazanamaz. Mesela Mersin’de MHP kazanır, çünkü orayı MHP’ye vermişler. Adana’da, İstanbul’da AK Parti kazanır.”
“Kürdler için asıl mesele kazandıkları belediyeleri korumak olmalı”
ORC'nin yaptığı son seçim anketinde CHP’nin İBB adayı Ekrem İmamoğlu yüzde 40.8, AK Parti’nin adayı (Murat Kurum belirlenmeden önce) yüzde 40.2 oranında ölçüldü. “Kararsızım-Adaya bağlı” diyenlerin oranı yüzde 19 oldu.
Prof. Dr. Abdullah Kıran, kararsızların büyük çoğunluğunun Kürd seçmenler olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Bilindiği gibi HDP-DEM Parti’nin İstanbul’da yüzde 12-13’lük bir oyu var. DEM Parti hangi tarafla ittifak yaparsa yapsın, açık ve şeffaf olmadan, Kürdlerin bundan kazancının ne olacağı net olarak anlaşılmadan seçmenlerin çoğunun sandığa gitmeyeceğine inanıyorum. Kürdler için asıl mesele batıdaki büyük şehir belediyelerini kazanmak değil, mesele daha önce kazandıkları Diyarbakır, Mardin, Van gibi şehirlerdeki belediyeleri yeniden kazanıp kayyım olmadan yönetebilecekler midir. Kürdler seküler ve İslami taraflar arasına girmek yerine kendi taleplerini açıkça dile getirmelidirler. DEM Parti sırf intikam için CHP’yi kayıtsız şartsız destekler, AK Parti de kazanılan belediyelere yeniden kayyım atarsa bu doğru bir politika olmaz. Bu durumda yine CHP kazanır, Kürdlere bir şey kalmaz.”
Kıran, “Kürdler ittifak yaparken kendi çıkarlarını gözetmeli. CHP evresnel hukuka sahip çıkmış olsaydı, Kürd meselesinde, dış politikada, kayyım meselesinde AK Parti’yi desteklemeseydi Türkiye’deki durum bugün daha iyi olurdu diye düşünüyorum” diye konuştu.
“DEM Parti bazı yerlerde CHP listesinden seçime katılabilir”
Prof. Dr. Ahmet Özer, kayyımların büyük bir hukuksuzluk olduğunu ve bunun bir müzakere şartı olmaması gerektiğini söyledi.
Özer, “Sadece Kürd kentlerinde değil, İstanbul, Mersin gibi şehirlerde binlerce Kürd var. Mesela şu an Mersin’deyim, burada DEM Parti 200 bin oy alıyor ama 400 bin Kürd seçmen var. Burada da onlara belediye lazım. Bu belediyeleri de ittifak yaparlarsa kazanabilirler. İstanbul Esenyurt’un nüfusu 50 şehirden daha fazla. Kürdlerin orada 350 bin oyu var, bunun 120 bini DEM Parti’nin. Burada CHP ile ittifak yaparsa eğer o zaman adayı CHP listesinden seçime girer. Mersin Toroslar’da da durum aynı. Böyle yaparlarsa hem CHP hem de onlar kazanır. Bunun alternatifi de yok. CHP kazanmasa o zaman MHP kazanır. Örneğin burada belediye daha önce MHP’nin elindeydi, Kürdlerin düğünlerde şarkılarını bile seslendirmelerine izin vermiyordu. Yerel yönetimler doğumdan ölüme bir çok işi yürüyor, o yüzden çok önemli bir role sahipler” dedi.