HDP’li Turan’dan Mehmet Şimşek ve ‘Süpermen’ yorumu
Haber Merkezi - HDP Ekonomi ve Tarım Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Rıdvan Turan, “Türkiye’nin içinde olduğu ekonomik kriz bir çöküşe dönüşmüşken iktidar bu defa Süpermen arayışları içerisine girdi. Mehmet Şimşek’in ekonominin başına getirilmesiyle birlikte zannediyor ki Türkiye’nin temel yapısal problemleri çözülecek ve ekonomi rayına oturacak” dedi.
“Türkiye ekonomisi Süpermenlerle düzelmesi mümkün olmayan bir ekonomidir” diyen Rıdvan Turan, “Türkiye daha iyi üreten, katma değerli mal üreten ve elde ettiği geliri de kendi içerisinde adaletli bir biçimde paylaşacak bir ekonomik perspektife sahip olmadığı sürece Süpermenlerin Türkiye ekonomisini düzeltebilmesi, içinde olduğu krizden çıkarabilmesi mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
“İktidar bu defa ‘Süpermen’ arayışları içerisine girdi”
HDP Ekonomi ve Tarım Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Rıdvan Turan, kurdaki artış ve ekonomideki son gelişmelere ilişkin bugün parti genel merkezinde basın toplantısı yaptı. Turan, özetle şunları söyledi:
“Bugün yüzde 5’in üzerinde artan kurun bize gösterdiği şey aslında iktidarın başından beri halının altına süpürdüğü şeylerin seçimden sonra, popülist iddialar sonrasında tek tek nasıl ortaya çıktığıdır. Eldeki bütün döviz rezervini yakma pahasına kuru baskılama çabalarının yavaş yavaş son bulduğunu, kurun ciddi bir şekilde yükselişe geçtiğini birlikte görüyoruz. Bu açıdan seçim öncesinde sözünü ettiğimiz, iktidarın devamı durumunda ekonominin çok daha kötü hâle geleceği ve gelir dağılımı eşitsizliğinin giderek boyutlanacağı öngörümüz tam anlamıyla çıkmış durumda. Hem de henüz bir ay bile geçmeden. Türkiye’nin içinde olduğu ekonomik kriz bir çöküşe dönüşmüşken iktidar bu defa ‘Süpermen’ arayışları içerisine girdi. Mehmet Şimşek’in ekonominin başına getirilmesiyle birlikte zannediyor ki Türkiye’nin temel yapısal problemleri çözülecek ve ekonomi rayına oturacak.
“Türkiye ekonomisi Süpermenlerle düzelmesi mümkün olmayan bir ekonomidir”
Akıl dışı para ve maliye politikalarını ısrarla savunan Erdoğan, zihni sinir projesine benzer bir biçimde Türkiye ekonomisini düşük faiz, düşük TL ve yüksek kura mahkum etti. Bu dönem içerisinde yaşam maliyeti krizinin özellikle emekçiler ve yoksullar açısından ne kadar boyutladığını, gelir dağılımı eşitsizliğinin ne kadar arttığını, tencerenin kaynamakta ne kadar zorlandığını hep beraber gördük. Sanki krizin sebebi kendileri değil de başkalarıymış gibi dışarıdan ekonomiye bir başka isim atamak suretiyle var sayılıyor ki ülkedeki iktisadi dengeler düzene girecek. Öncelikle sunu şöyleyeyim: Türkiye ekonomisi Süpermenlerle düzelmesi mümkün olmayan bir ekonomidir.
“Gelir dağılımı adaletsizliğini daha da artıracağını öngörmek için kahin olmaya gerek yok”
Herhangi üretici, artırıcı bir tedbir yok. Mehmet Şimşek’in bu konudaki yaklaşımı ne olacaktır? Sıcak parayı ülkeye çekip sorunları çözmenin dışında bir çözümlerinin olacağı kanısında değiliz. İhracatı artırmak ve dış ticaret ve cari açığı azaltmak yollu politikaların, dışarıdan kaynak sağlanmasına dönük politikaların günün sonunda Türkiye’nin çok daha fazla borçlanmasına sebep olacağını, gelir dağılımı adaletsizliğini daha da artıracağını öngörmek için kahin olmaya gerek yok. Siyasette genel bir kanı vardır: Hep denir ki ‘Tencerenin devirmeyeceği iktidar yoktur.’ Oysa çok önemli tarihsel süreçlerde ekonomik krizin ciddi bir biçimde boyutlanması umutsuzluğa, mutsuzluğa ve yarınsızlığa mahkum edilmiş geniş kesimlerin otoriter bir lider etrafında yana yana gelme motivasyonunu çok artırmıştır.
“Biz HDP olarak neyin nasıl yapılmasını gerektiğini gayet iyi biliyoruz”
Biz HDP olarak neyin nasıl yapılmasını gerektiğini gayet iyi biliyoruz. Ekonominin nasıl düzelebileceğini gayet iyi biliyoruz. Savaşa, sermayeye İHA’ya, SİHA’ya aktarılan kaynakların yoksullara aktarılmasıyla birlikte ekonominin düzeleceğini, ülkemizde herkesin çok daha mutlu olacağını hep beraber görüyor ve teyit ediyoruz.
“İnanıyorum ki HDP olarak, Yeşil Sol Parti olarak gelecek günler daha güzel olacak”
Günler son derece ağır geçiyor. Ancak her olumsuz durumu olumluya çevirecek ve buradan demokratik bir ülkeyi yaratacak irademiz, halk desteğimiz ve motivasyonumuz var. Genel olarak siyasette olduğu gibi ekonomide de bir gölge kabine gibi kabineyi ve ekonomi yönetimini bundan sonra da denetlemeye, takip etmeye ve ülke kamuoyuyla yapıcı önerilerimizi paylaşmaya devam edeceğiz. İnanıyorum ki HDP olarak, Yeşil Sol Parti olarak gelecek günler daha güzel olacak. Hakça adil bir ekonomiyi el birliğiyle yaratacağız.”