Prof. Ali Kemal Özcan: Bu süreç baştan ölü doğurtmak üzere planlanmış görünüyor

22 saat önce
Etiketler Ali Kemal Özcan Abdullah Öcalan İmralı DEM Parti İmralı Heyeti
A+ A-

Erbil (Rûdaw) – Prof. Ali Kemal Özcan, “Muhtemelen uzlaşma adı altında bu kişilikler yeniden Öcalan'a dayatıldı. Objektif olarak öyle bir gidiyor ki sanki bu süreç baştan ölü doğurtmak üzere planlanmış görünüyor. Eldeki veriler bunu bana söylüyor” dedi.

2013 yılında yürütülen ve İmralı Adası’na giderek PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşen Munzur Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Kemal Özcan, Kürt sorununa yönelik gerçekleşen son girişimleri ve adımları değerlendirdi.

Rûdaw’dan Hevidar Zana’ya konuk olan Prof. Özcan, daha önce de muhatabın Öcalan olduğunu belirttiğini kaydetti. 

Özcan şu ifadeleri kaydetti:

“Ben 2005'te döndüm 20 yıldır feryat figanla adeta tabiri caizse bir Don Kişot gibi bu işin Öcalan üzerinden yapılmasından başka bir yol yoktur diye geldim.

2013-15 süreci denen aslında 2005'e kadar gider. Hatta fiilen de 2010-15 beş yıllık bir sürecin içinde bulundum ben. Hem devletle hem de örgüt taraflarıyla görüşmelerim oldu.

O zaman dedim ki, yani bu iş Öcalan üzerinde çözülür ama sakın araya bunları sokmayın. Bunlar derken legal alanındaki figürleri, kişilikleri, şahsiyetleri kastettim. Bu kişilikleri çok kötü bulduğum için, çok gayri dürüst bulduğum için değil.

Sınıfsal yapıları, yaşam tarzları gereği bu şahsiyetler ne Öcalan’ı anlamakta ne de devletin politikalarını anlamakta.

Buna ben ‘ova eliti’ diyorum. Bu eliti 20 yıldır yakından birebir izliyorum. Öcalan'ın analizlerinden, o paradigma dedikleri bütünün analizleriyle ilgili ne sözlü ya ne yazılı ellerinden veya ağızlarından herhangi bir cümle çıkmış değil. Çünkü benim çalışma alanım.

E şimdi bir şeyi konuşmuyorsanız, yazmıyorsanız ya bilmiyorsunuz ya da işinize gelmiyor. Ben de bilemiyorum. Bilmiyorlar mı? İşlerine mi gelmiyor?

“Bunları araya sokmayın demiştim”

O, onu tarih bize gösterecek. Çünkü o niyetle alakalıdır. Ama sonuçta objektif olarak bu şahsiyetlerin Öcalan'ın paradigmasını, Öcalan'ın projesini, Öcalan'ın çözümünü ifade eden bir veya iki adet cümleleri yazılı veya sözlü yoktur.

Şimdi ben o zaman bunun üzerine demiştim ki devlete sakın bunları araya koymayın. Bunlar işi yıkıma götürürler. İsteseler de yıkımı yani çok iyi niyetli olsalar da yıkıma götürürler çünkü sorunu bilmiyorlar.

Örneğin bu şahsiyetlerin bırakın Öcalan'ı Kürt sorunu dedikleri aslında evrensel manada Öcalan'ın ifadesiyle Türk-Kürt ilişkileri ile alakalı onun tanımı yani sorun nedir?

Sorunun çözümünü önermeden sorunun ne olduğunu söylemek zorundasınız sorunun ne olduğunu söyleyen bir tek cümleye rastlamış değilim henüz ve kamuoyu da bunu merak ediyor.

“Sorunu tanımlanmayan, sorunun ne olduğunu ya bilmeyen ya söylemek istemeyen kişilikler”

Bunları araya sokmayın derken işin başına koydular. Aynı kişilikler... İşte Sırrı Süreyya ve benzeri. 

 O dönemin işin başında olan Hakan Bey'di. Şimdi yine Hakan Bey. Araya giren kişilikler aynı kişilikler. Yani sorunu tanımlanmayan, sorunun ne olduğunu ya bilmeyen ya söylemek istemeyen.

Bir ekip üzerinden sorunun çözümü için uğraşılıyor. Ben bundan nasıl umutlanayım veya nasıl umutlu konuşayım? Einstein yüz küsur yıl önce bize demiş ki aynı şeyleri yapıp farklı sonuçları beklemek ahmaklıktır.”

“Bu kişilikler Öcalan’a dayatıldı”

Şu anda Sırrı Süreyya Önder ile Pervin Buldan'dan oluşan DEM Parti İmralı Heyeti’nin Öcalan’a dayatıldığını belirten Özcan şunları kaydetti:

“Ben bilmediğim şeyleri konuşamam. Benim kanaatimi sorarsanız Öcalan'a dayatılıyor bunlar. Çünkü ben Öcalan'la da konuştum biliyorsunuz. İki gün konuştum. İki gün bu figürler tarafından nasıl aldatıldığını, nasıl manipüle edildiğini, hatta süreci nasıl Öcalan eliyle yıktırıldığını kendisine konuştum.

Abdullah Öcalan'ın kendi imkanlarıyla son kararı verme gücü yok maalesef. Yoksa görüşme olmayacak. Muhtemelen uzlaşma adı altında bu kişilikler yeniden Öcalan'a dayatıldı.

“Bu süreç baştan ölü doğurtmak üzere planlanmış görünüyor”

Ve objektif olarak öyle bir gidiyor ki sanki bu süreç baştan ölü doğurtmak üzere planlanmış görünüyor. Veriler bunlar. Eldeki veriler bunu bana söylüyor.

Başta da biraz umutluydum çünkü Bahçeli'nin bu işe el atması 101 yıllık cumhuriyet tarihinde bir ilkti ve bunu defalarca da ifade ettim.

Geldiğim günden beri ülkücü camiayı dışlayan herhangi bir çözüm girişimi peşinen yıkılmaya mahkumdur diye geldim. Bahçeli bu işe el atınca dolayısıyla çok umutlandım. Ama baktım ki Bahçeli'nin eline aynı malzeme var.

“Bu işleri doğru metot yapmazsanız çözemezsiniz”

Abdullah Öcalan'ın Kürtlerden bir şey istemesi için devleti bir yere getirmesi lazım.

Ben önce Kürtlerden bir şey isteyeceğini sanmıyorum. Bir de yani bu işler davul zurnayla olmaz diye yüzlerce kez tekrar ettim. Bazı sorunlar kamuoyu önünde çözemezsiniz. Çünkü bir aşçı fırınına girdiği zaman sağda soldaki bütün çalışanlar içine girerse yapamaz aynı bu da öyledir.

Bazı şeyler devletle Öcalan arasında çözüme kavuşturulur. Ondan sonra kitlelere gidilir. Burada halktan bir şeyi saklama manasında söylemiyorum.

Yani halktan bir şey gizlemek için söylemiyorum. Çünkü bu işi bilen Öcalan, çözüm projesi olan Öcalan, çözüm paradigması olan Öcalan, çözüm teorisi olan Öcalan, çözüm pratiği olan Öcalan. Onun dışında kimsenin yok.

Devlet içindeki akıl da maalesef bazı bireysel zafiyetlerinden dolayı, özellikle Erdoğan'a şikayet ettiğim şahsiyet. 2019-13 Haziran'da yüzüne, o zaman Hakan Bey'di, yani MİT'in başındaydı, şimdi Dışişleri'nin başında.

Bu işleri doğru metot yapmazsanız, doğru malzeme kullanmazsanız çözemezsiniz.”

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli