Uzmanlar Erdoğan'ın yeni kabinesi hakkında ne düşünüyor?

Erbil (Rûdaw) –  Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabine hakkındaki yorumlar ve yankıları sürüyor. Uzmanlara göre bu kabine ile, Erdoğan "değişim" ve "yerel seçimlere güçlü hazırlık" mesajı veriyor.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cumartesi akşamı Çankaya Köşkü'nde düzenlediği toplantıyla cumhurbaşkanlığı hükümet sistemindeki ikinci kabinesini açıkladı.

Kabinenin büyük çoğunluğu değişirken cumhurbaşkanlığı yardımcılığı  ve bakanlıklara atanan isimlerin niteliği dikkat çekiyor. Rûdaw’a konuşan, siyasi analist ve akademisyenlere göre, Erdoğan’ın atadığı kabinenin, yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor.

Rûdaw'dan Serpil Güneş'e konuşan uzmanlar, Erdoğan'ın bu kabineyle yerel seçimlere güçlü bir hazırlık ve dış politikadan, ekonomiye, iç politikadan Kürt sorununa "değişim" mesajları verdiğini belirtti. 

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun danışmanı İlhami Işık, Erdoğan’ın yerel seçimlere çok büyük bir önem atfettiği ve sistemini kalıcılaştırmak için stratejik bir kabine oluşturduğunu söyledi.

İlhami Işık, özellikle komşuları ile kavgalı olan Türkiye hükümetinin yeniden ilişkileri normalleştirmek için MİT Başkanı Hakan Fidan gibi bir isimi atayarak, bu ilişkilerin normalleşmesine ne kadar önem verdiğini göstermiş olduğunu söyledi.

Erdoğan'ın özellikle Kürdistan Bölgesi ile iyi ilişkiler içerisinde olmayı hedeflediğini de sözlerine ekleyen Işık “Yeni kabine ile bölgede problemli olunan ülkelerle tamamen problemlerini çözmek hedefleniyor. Esad ile görüşerek Suriye probleminin çözülmesi,  Güney Kürdistan ile ilişkilerini daha da büyütmek gibi girişimleri olacaktır” yorumunda bulundu.

“Yeni bir çözüm süreci benzeri adımlar da olabilir”

Kürt meselesine ilişkin Erdoğan’ın nasıl bir yol izleyeceği merak edilirken Işık bu konuda, “Yumuşak geçişler olacaktır. Yeni bir çözüm süreci benzeri adımlar da olabilir. Ki şu an darmadağınık olmuş bir muhalefet var. Ne yapacağına karar veremeyen keşmekeşlik içinde olan bir muhalefet bu iktidarı bir anlamda güçlendiriyor. Yerel seçimler yaklaşıyor. Bugüne kadar Kürt meselesinde atmadığı adımları atabilir. Çözüm süreci olmasa da ona benzer adımlar atmaktan çekinmez. Çünkü Erdoğan’a göre bu yerel seçimler muhakkak alınmalı” yorumunda bulundu.

"Savaşı birlikte yürüttüğü isimlerle, barışı deneyecek"

Sosyolog-yazar Öztekin Çaçan ise yeni kabinede çok önemli hususların öne çıktığını belirterek, “Kabinede Kürt-Türk dengesinden ziyade başka bir durum var. Erdoğan,  MİT Başkanı Hakan Fidan ve Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler’i kabinesine alarak bana göre ‘savaşı birlikte yürüttüğü isimlerle, barışı deneyecek” değerlendirmesinde bulundu.

“Suriye meselesi hızla çözüme doğru ilerliyor” diyen Çaçan, “Suriye yeniden Arap Birliği’ne girince aslında 'Suriye meselesi bitti' anlamına geliyor. Suriye’de kesintisiz ve sürekli bir barış süreci yaşanacağına eminim. Ve Erdoğan bu kabinede savaşı yürüttüğü dönemin bürokrasisinin kişilerini tercih etti. Yaşar Paşa ve Hakan Fidan buna en iyi örnek” şeklinde konuştu.

“Kürtler ‘evlad-ı sadıq’ oldu”

Kabinede Kürt bakanların yer almasına ilişkin ise Çaçan, “Karadenizlilerin kabinede etkisi azaldı bu kesin.  Bildiğim kadarıyla Hakan Fidan da Kürt. Eskiden Osmanlı döneminde Ermeniler için söylenen ‘evlad-ı sadıq’a bugün günümüz koşullarındaki Türkiye için Kürtler oluyor diyebilirim” ifadelerini kullandı.

Çaçan “Yani Erdoğan birincisi savaşı birlikte yürüttüğü isimler ile yürümek zorunda Suriye meselesinden kaynaklı. İkinci kabinede Kürt-Türk dengesi. Karadenizlilerden ziyade bürokraside Erdoğan’a Kürtler destek verdiği için onları tercih etti” şeklinde yorumladı.

İnönü Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim üyesi Doç.Dr. İsmail Söylemez ise Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin birçok açıdan dikkat çektiğini belirterek yeni kabine hakkında şunları söyledi:

“AK Parti’nin bu kabineyle 2002-2012 arası döneme dönüş sinyalleri veriyor”

“Yeni kabineyi ekonomi, dış politika, güvenlik ve iç politika şeklinde 3 başlık altında toplanabilir. Bu kabine tamamıyla bir icraat kabinesi, dünyayla entegrasyonu çok güçlü bir şekilde hedeflediği belli. Seçmenin vermek istediği değişim mesajının alındığı, 10 ay sonraki yerel seçimlere hazırlık yapıldığını da gösteren, devlet adamı ciddiyetini taşıyan teknokrat, demokrat, işinin ehli, popülizme uzak isimlerden oluşan bir kabine.”  

AK Parti’nin bu kabineyle 2002-2012 arası döneme dönüş sinyalleri verdiğini dile getiren Doç. Dr. İsmail Söylemez kabinenin verdiği mesajlara değinerek “Bir kaç madde halinde sıralayacak olursak bu kabineyi; AK Parti’nin bu kabineyle 2002-2012 arası döneme dönüş sinyalleri verdi. Atadığı isimlerin liyakatı yüksek isimlerden olmadı, Karadeniz bölgesi ağırlığının kabinede azaltılması Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin ağırlığının artması. Zaza bir Cumhurbaşkanı yardımcısının yanı sıra 4 Kürt bakanın kabinede yer alması. Ayrıca Kürtler adına ya da Zazalar adına siyaset yaptığını ifade eden, başta YSP ve HDP olmak üzere diğer partilere de güçlü bir mesaj verilmekte” şeklinde kabinede dikkat çeken yönleri sıraladı.

Doç. Dr. Söylemez, Erdoğan'ın açıkladığı Cumhurbaşkanlığı kabinesindeki Kürt bakan sayısının Yeşil Sol Parti’deki (YSP) milletvekili sayısı ile yarışır durumda olduğunu  belirtti.

Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı yemin törenindeki konuşmasının yeni bir dönemin başlayacağına dair güçlü işaretler verdiğini dile getiren Söylemez şu tespitte bulundu:

“Cumhurbaşkanının son derece yumuşak ve kucaklayıcı bir dil kullandı”

“İç politikada cumhurbaşkanının konuşması herkesi kucaklarken, gerilimi giderici mesajlar vermesi de dikkat çekti. Yemin töreni konuşmasında Ahmedê Xani ile Yunus Emre'nin aynı cümle içerisinde alıntılanması, yeni döneme dair ipucu verir nitelikte.

Azerbaycan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni cumhurbaşkanlarının yanı sıra Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani’nin davetli olarak katılması, Azerbaycan ile savaş süreciyle dikkat çeken Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın da törene katılması Erdoğan'ın dış politikada izleyeceği seyir açısından dikkat çekiciydi. 81 ülkeden yüzü aşkın temsilcinin göreve başlama törenine katılması, Türkiye'nin yeni dönemde uluslararası arenada, yine uluslararası kriz noktalarında üstleneceği rollere dair ciddi fikirler veriyor.”

Yeni kabine ile dış politikada “otoriter” ve “sahanın gerektirdiği” bir politika izleneceği mesajının verildiğini belirten Söylemez, komşularla normalleşme sürecinin başladığı mesajının verildiğine dikkat çekti.

Hakan Fidan’ın dışişleri bakanlığı görevine getirilmesinin dünyada büyük yankı uyandırdığına vurgu yapan Doç. Dr. İsmail Söylemez,  “Mevcut dış politika vizyonunun geliştirilerek mevcut politikanın kısmen güncellenerek devam edeceği görülüyor” ifadelerini kullandı.

Kabinede içişleri ve maliye gibi yorulan ve yıpranan bakanlıkların değiştirildiğine işaret eden Söylemez, “Piyasaların istediği, halkın büyük çoğunluğunun hüsnü kabulle karşıladığı isimlerin bu bakanlılara atanması dikkat çekici. Önemli bir ekonomist ve deneyimli bir bürokrat olan Cevdet Yılmaz ile Mehmet Şimşek gibi uyumlu iki ismin atandı. Cevdet Yılmaz'ın Cumhurbaşkanı yardımcılığı ve aynı ekipte Mehmet Şimşek'in hazine ve maliye bakanlığını üstlenmesi önümüzdeki sürece dair fikirler verecek nitelikte” yorumunda bulundu.

Doç. Dr. Söylemez, önceki dönemlerde eleştirilen Aile ve Sosyal İşler Bakanlığına, Avrupa deneyimine sahip, toplumsal kodları iyi bilen bir ismin atanmasının da önemine vurgu yaptı.

Dünyanın da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni hükümet kabinesini olumlu bulduğunu belirten Söylemez, “Yeni kabine iktidarın kendi ifadesiyle 'yüzyılın kabinesi' sıfatını haklı çıkarmıştır. Türkiye'nin yeni döneminde sahada alacağı rollere dair önemli fikirler veriyor’ dedi.