Haber Merkezi – Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Suriye’deki şartlar değişti, Suriye’de PKK/YPG’nin varlığını ortadan kaldırılması an meselesi diye düşünüyoruz” ifadesini kullandı.
Hakan Fidan Ankara’da Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ile bugün Bakanlık’ta düzenlenen toplantının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Görüşmede Suriye’de kalıcı istikrarın önemini vurguladıklarını kaydeden Fidan, “Yeni idarenin uluslararası çapta, bölgesel çapta desteklenmesi, özellikle kuşatıcı bir hükümetin kurulması, bir an önce temel hizmetlerin sunulması, istikrarın sağlanması yolunda atılması gereken adımların ne olacağına ilişkin görüşlerimizi kendilerine iletilmesi ve Suriye halkıyla yeni yönetimle tam bir dayanışma içerisinde bu amaçla olunması konusunda hemfikir kaldık” dedi.
Fidan, “Suriye’de ve bölgede etkisini devam ettiren DEAŞ tehlikesine karşı hep beraber neler yapabiliriz, Suriye’deki yeni ortamdan eğer DEAŞ istifade etmek isterse hem askeri yetkililerimiz hem istihbari yetkililerimiz masada tartıştık. DEAŞ’ın şu anki konjonktürde neler yapabileceğini, nereden bir kalkışmada bulunabileceğini buna mukabil atacağımız ortak adımların ne olacağı, nasıl olacağı taktik ve stratejik düzeyde bunları çok geniş bir şekilde tartıştık” ifadeleri kullandı
Fidan şöyle devam etti:
“PKK ile alakalı hassasiyetlerimiz, bölgede PKK’nın YPG’nin mevcut durumdan istifade etmemesi, silahlarını bırakarak yeni yönetime bir an önce dahil olması, teröristlerin bölgeden çıkmaları konularını da konuştuk. Müteakip toplantılarda hem Iraklı hem Suriyeli yetkililerin olduğu bir formatta bir araya gelip konuları özellikle komşu ülkeler formatında da tekrar nasıl ele alabiliriz onu da gözden geçirdik.”
“Suriye’de Kürtlerin de kendi topraklarında eşit bir şekilde yaşama hakkını tanıyoruz”
Ürdün Dışişleri Bakanı Safadi ise, “Suriye konusunda tutumlarımız aynıdır. Suriye güvenliğine ve istikrarına tekrar kavuşmalı ve yeniden kalkınma hamlesine girmeli. Hürriyetine, egemenliğine kavuşmalıdır. Bütün kesimler haklarını almalıdır. Kardeşlik ve sadakat içinde biz Suriye ve Suriye halkına yaklaşımlarımızı sürdürmekteyiz” dedi.
Safadi, “Her iki ülke olarak Suriye’nin komşusuyuz. Suriye’nin istikrarı bizim de aynı şekilde güvenlik ve istikrarımızdır. Suriye’de bir kaosun çıkması bizim işimize gelmez ve ortak güvenliğimizi de etkiler. Dolayısıyla bizim buradaki mesajımız tektir: Suriye halkının kendi iradesiyle ayakta durmalı, ülkesini tekrar kalkındırmalı, güvenliğini ve egemenliğini sağlamalı” şeklinde konuştu.
“Suriye halkının ne ihtiyaçları varsa onları vermeye hazırız” diyen Safadi, “Önemli olan Suriye halkının kendi ülkesinde istikrarlı bir şekilde yaşama hakkıdır. Suriye’nin egemenliği ve bağımsızlığına helal getirebilecek herhangi bir saldırıya karşıyız. Özellikle İsrail’in Suriye topraklarını işgal etmesine karşıyız” ifadelerini kullandı.
Safadi devamında, “Türkiye ile aynı görüşteyiz. Suriye’de Kürtlerin de kendi topraklarında eşit bir şekilde yaşama hakkını tanıyoruz. Herkesin orada bu şekilde yaşamasını istiyoruz Suriyeliler artık hep birlikte çalışıp bu tahribatı nasıl onarırız diye düşünmeleri lazım. DAEŞ hepimiz için tehlikeli, dolayısıyla burada ortak bir sorumluluğumuz var” sözlerini sarf etti.
“PKK ile mücadelemiz devam ediyor”
Hakan Fidan, muhataplarıyla görüşmelerinde ele alınan bir çözüm olup olmadığına dair soruyu şöyle yanıtladı:
“PKK ile mücadelemiz devam ediyor. Kürt kardeşlerimizin asil duygularını sömürerek onlar üzerine kurdukları şiddet imparatorluğu artık çökmek üzere. Çok şükür Türkiye’de büyük bir temizlik yapıldı. Irak’taki kardeşlerimiz Sincar'daki işgale göz yumuyorlar. O niye oluyor, onu bilmiyoruz. O herhalde bir müddet sonra kalkar ortadan. Diğer taraftan Suriye’deki şartlar değişti, Suriye’de PKK/YPG’nin varlığını ortadan kaldırılması ise inşallah an meselesi diye düşünüyoruz.
Başta Amerikalılar olmak üzere bazı Avrupalı ülkelerin YPG’ye biçtikleri gardiyanlık rolünü saklayarak aslında burada DEAŞ ile mücadele vaadini ortaya sunmaları da gerçek ile çok fazla bağdaşan bir husus değil. Bunu buradan bütün dünyaya tekrar açıklıkla söylüyorum. PKK/YPG’ye, Türkiye’nin düşmanına, NATO üyesi olan bir ülkenin düşmanını siz sırf hapishane hizmetleri versin diye, gardiyanlık yapsın diye alıp başka bir boyutta hem kendi siyasetinize present ediyorsunuz, kendi toplumunuza present ediyorsunuz, onlara yalan söylüyorsunuz hem de bütün dünyaya farklı bir şekilde sunarak bütün dünyaya yalan söylüyorsunuz. Burada bir hapishane hizmetleri var, gardiyanlık hizmeti var. Kamplarda bulunanlar, diğer hapishanelerde bulunan DEAŞ mensupları çok daha farklı şekilde gözetimde tutulabilir. Hapishane şartlarını Suriye’deki yeni yönetim de sağlayabilir Türkiye de bu konuda katkı verebilir. Bunu biz defaetle söyledik. Ama bölgede emelleriniz farklıysa, DEAŞ’ı bahane ederek, PKK’yı güçlendirerek, ayakta tutarak Kürt kardeşlerimizi de sömürerek, tıpkı DEAŞ örneğinde olduğu gibi başka bir politikaya hizmet edilmek isteniyorsa, ona da geçit yok. O konuda da çok hassasız, çok yakından takip ediyoruz. Her türlü oyunu görecek durumdayız. Sadece görecek durumda değil, aynı zamanda bozacak durumdayız.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın