Yargıtay Başsavcısı’ndan HDP açıklaması: Eylemlerine devam ediyor
Haber Merkezi – Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, "Kadın cinayeti konusunda Türkiye, Avrupa ortalamasının yarısının altında ama sanki sadece Türkiye'de kadın cinayetleri işleniyormuş gibi bir algı yaratılıyor. Keşke hiç olmasa" ifadelerini kullandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin ise "HDP iddianamesine ekleme yok. Parti bulunduğu yerden farklı bir yerde değil. Aynı söylemlerine eylemlerine devam ediyor" dedi.
Yargıtay Başkanlığı'nda düzenlenen 2021 yılı değerlendirme toplantısına Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Ceza Genel Kurulu Başkanı Eyüp Yeşil katıldı.
Toplantının açılış konuşmasına yapan Akarca, Yargıtay’daki daire sayısının 46’dan 24’e düştüğünü söyleyerek, "Bu, daire başkanı sayısının da yaklaşık yarı oranında azalmasına yol açmıştır. Ayrıca, üye sayısının 200'e düşürülmesine ilişkin süreç de işlemektedir. Şu an için üye sayısı 367'ye düşürülmüştür. Aynı kişinin birden fazla kurulda görev alamaması nedeniyle Yargıtay 1'inci Başkanlık Kurulundaki toplam üye sayısının 13'ten 9'a indirilmesine ve Yüksek Disiplin Kurulu'ndaki üye sayısının da 17'den 13'e düşürülmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Yeniden yapılandırma ve reform çabalarımızın önümüzdeki yıl etkilerinin daha çok hissedileceğine ve halkın vicdanında hak ettiği yeri alacağına inanıyorum" dedi.
“Tasarruf ettiğimiz zamanı adli kaliteye ayıracağız”
Akarca, ceza dairelerinin ortalama görülme süresinin 2020'de 424 gün iken 2021'de 341 güne, hukuk daireleri bakımından 2020'de 459 gün olan bu sürenin, 2021'de 164 güne düştüğünü söyledi. Akarca, "Dosya sayısını azaltarak tasarruf ettiğimiz zamanı, adli kalitenin yükseltilmesine ayıracağız. Bu şekilde yargı hizmetinin etkinliğini ve kalitesini artırarak, halkımızın yargıya duyduğu güveni daha üst seviyelere getireceğiz" diye konuştu.
“Azalan iş yükü bize tarihi fırsat sunmakta”
Sadece Yargıtay’ın değil, tüm adli yargının verimliliğini ve etkinliğini olumlu yönde etkileyecek çalışmalar yaptıklarını kaydeden Akarca, "Bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesi sonucunda Yargıtay’da azalan iş yükü, adli kalitenin yükseltilmesi konusunda bize tarihi bir fırsat sunmaktadır. Bu bilinçle ve Yargıtay’ın eğitici rolüne uygun olarak adli yargı sistemimizi daha iyi hale getireceğiz. Yeniden yapılandırma ve reform çabalarımızın önümüzdeki yıl etkilerinin daha çok hissedileceğine ve halkın vicdanında hak ettiği yeri alacağına inanıyorum" dedi.
“FETÖ, hukuku silah gibi kullandı”
Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Akarca, Türkiye'deki adalet algısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Akarca, "Yargıtay'ın sorunları hep olmuştur. En büyük sorun; kaliteli hakim, savcı, avukat yetiştiremediğiniz müddetçe yasalarda hangi değişikliği yaparsanız yapın hangi konuda reform yaparsanız yapın bundan istediğimiz verimi elde edemiyoruz. En önemli sebeplerinden bir tanesi de hiç kuşkusuz FETÖ'nün Türk yargısına verdiği zarar var. Yani insanların birbirine olan güven duygusunu zehirlediler. Hukuku bir silah gibi kullandılar. Hakim, savcı, HSYK üyesi, askeri yargı üyesi, askeri yüksek idare mahkemesi üyesi sıfatıyla şekli olarak yaptıkları görevlerde işin içine birçok hukuksuzlukların bulunduğu ve aldıkları talimatlarla, hukuku silah gibi kullanarak örgütsel faaliyetlerde bulundukları soruşturmalardan ve yargılamalardan anlaşılmaktadır" diye konuştu.
”Atlamalı temyiz olabilir”
Mehmet Akarca, kadına yönelik işlenen suçlarda yargılama sürecine ilişkin soru üzerine de "Kadın cinayeti konusunda Türkiye, Avrupa ortalamasının yarısının altında ama sanki sadece Türkiye'de kadın cinayetleri işleniyormuş gibi bir algı yaratılıyor. Keşke hiç olmasa. Bu oranı da biz çok fazla görüyoruz. Bunu da kabul etmiyoruz. Yargılama süreçlerinde cinayet davalarında öldürülme sebebi belliyse çok kısa zamanda bitirdiğimiz davalar da var. 1’inci veya 2'nci celsede karar aşamasına gelen davalar hepsi. Tabi bu kararların istinaf süreçleri oluyor. İstinafta bekliyor sonra Yargıtay süreci oluyor. Belki ilerleyen süreçte iş yükümüzü azaltabilirsek bu tür davaları istinafa götürmeden, atlamalı temyiz gibi doğrudan Yargıtay'a getirilmesini kanun koyucuya önerebiliriz" dedi.
Yargıtay Başsavcısı Şahin: HDP eylemlerine devam ediyor
HDP'nin kapatılması istemine ilişkin davayla ilgili soruyu cevaplayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin ise "HDP iddianamesini yazdık, Anayasa Mahkemesi'ne sunduk. Bizim görevimiz iddianameyi yazmak. Eksiklikler olduğu belirtildi. Biz iddianameyi tekrar düzenleyip yeniden Anayasa Mahkemesi'ne sunduk. Yazılı savunmamızı 20 gün içinde yaptık. Şimdi parti yazılı savunmasını yapacak. Ardından biz sözlü savunma için davet edileceğiz. Süreç bu şeklide devam ediyor. Şu an Türkiye'de 123 tane faal parti var. HDP iddianamesine ekleme yok. Parti bulunduğu yerden farklı bir yerde değil. Aynı söylemlerine eylemlerine devam ediyor" dedi.