DEM Eş Başkanı Bakırkan: Kürtleri bu topraklardan kayyımla silemezsiniz

Rûdaw

Haber Merkezi – Hakkari Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış'ın 19 yıl 6 ay hapis cezası verilerek tutuklanmasını protesto için kente giden DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırkan, “Kürt halkının onurlu mücadelesini bu baskılar durduramayacak” dedi.

Yerine kayyım atanan Hakkari Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış'ın 19 yıl 6 ay hapis cezası verilerek tutuklanmasını protesto etmek için Hakkari'ye giden DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, milletvekilleri Pervin Buldan, Sırrı Sakık Vezir Parlak ve Kamuran Tanhan ile birlikte DEM Parti Hakkari İl Örgütünü ziyaret etti.

Parti binası önünde konuşan Bakırhan, "Kürt halkının onurlu mücadelesini bu baskılar durduramayacak.Kürtler bunu unutmayacak. İrademizi tanımıyorsanız biz sizi hiç tanımıyoruz" dedi.

Bakırhan, Zana ve milletvekillerinin yürüyüşü önce polis tarafından engellendi.

'Baskılar bizi yıldıramaz' sloganları atan partililer polislerin engellemelerini protesto etti.

Polise tepki gösteren DEM Parti Hakkari Milletvekili Vezir Parlak, "Niye bu ülkeyi satanların karşısında duramıyorsunuz? Gidin cesaretiniz varsa onların önünde durun" dedi.

Polislere seslenen DEM Parti Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan da "Şu an size kanuna aykırı bir emiri yerine getirtiyorlar. Yarın öbür gün sizleri ateşe atacaklar. Bunu yazın, bunu bir köşeye yazın; FETÖ'cülere yaptıklarını bugün size yaptırıyorlar. Bu suça ortak olmayın. AKP'nin kulu olmayın, kolluk olun. İnsanların can ve mal güvenliğini koruyun. Size yaptırdıkları kulluktur, başka birşey değil. Siz AKP'nin kapıkulu değilsiniz. AKP'nin askeri değilsiniz" diyerek tepki gösterdi.

“Bu halk sizi istemiyor, bu halk sizi reddediyor”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da yaptığı açıklamada şöyle konuştu:

"Askeri, polisi, korucusu; nerede varsa eli silahlı, coplu, tüfekli insanlar tamamını Hakkari'nin her sokağına her caddesine yığmışlar. Biz, 'dün Kürtlere sömürge uyguluyorsunuz' dediğimizde eleştirmişlerdi. Allah aşkına bu sömürge değil nedir? Türkiye Cumhuriyeti'nin bir kenti değil mi Hakkari? Türkiye'nin üçüncü büyük partisinin eşbaşkanları, milletvekilleri, çok değerli siyasetçi arkadaşlarımızla birlikte ilçe binamızın önüne gelinceye kadar binlerce kollukla karşılaştık. Bir sömürge hukuku uyguluyorlar. 'Kürt yoktur' dediler. Şimdi var, iradesini tanımıyorlar. Üç defadır Hakkari'de Hakkari halkına yeniliyorlar. Normal olmayan bir yarışta, adil olmayan bir yarışta dahi Hakkari'yi kazanamadılar. Bütün güçleriyle işte bugün burada görmüş olduğunuz kolluklarıyla, tehditleriyle, şantajlarıyla seçimi kaybettiler. Yetmedi, kaçak seçmen getirdiler. Neredeyse Hakkari nüfusunun dörtte biri kadar kaçak seçmenle bile bu kenti kazanamadılar. Bu halk sizi istemiyor, bu halk sizi reddediyor. Bu halk kayyumcu anlayışınızı reddediyor. Bu halk sizin onlara hizmet için burada olmadığınızı çok iyi biliyor."

Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sandık kuruluyor, sonucunu tanımıyorlar, eşbaşkanı seçiyoruz, iradesine kayyım atıyorlar. Ne yapalım peki sizlere soruyorum? Kürt ne yapsın? Hakkari'nin ne yapsın? Açıkça ilan edin; 'Kürt vatandaş değildir, Kürdün oyu geçersizdir, Kürdün iradesini tanımıyoruz' deyin. Lütfen fiili olarak uyguladığınız ama resmi olarak kabul etmediğiniz bu faşizan uygulamalarınızı kabul eden biz de siz de kurtulalım. İki dönem kayyım atadılar Hakkari'yi borç batağına batırdılar. Kaldırım yok, yol yok. Çer çöp toz duman içerisinde bir kent var. İşsizlik had safhada, insanları mutsuz. İnsanlar başka bir seçimde bulunuyor onu da tanımıyoruz diyorlar. Vallahi biz sizi hiç tanımıyoruz. Kürt halkı, Kürdistan halkı sizi hiç tanımıyor. Biz buranın evlatlarıyız. Biz bu topraklarda binlerce yıldır yaşıyoruz, yaşamaya devam edeceğiz. Sizin gibi zalim, zulümkâr çok cumhurbaşkanı çok başbakan, çok iktidar gördük. Çok gelip geçtiler. Emin olan siz de kayyımcı anlayışınız da bu topraklardan silinip gidecek."

“Kürtleri de iradesini de bu topraklardan kayyımla silemezsiniz”

Bakırhan, "Hakkari'yi ne zannettiniz siz? Hakkari üç vekille sizlere en büyük dersi verdi. Üç dönemdir yerel yönetimleri kazanarak sizlere en büyük dersi verdi. Hakkari nedir biliyor musunuz? Sümbül Dağı'dır. Sümbül Dağı gibi dik, Sümbül Dağı gibi onurlu. Siz Sümbül'ü bu coğrafyadan silebilir misiniz? Hayır, işte Sümbül gibi Kürtleri de iradesini de bu topraklardan zulümle, kayyımla copla, dipçikle silemezsiniz. Çer çöp, Zap'ın akışını durdurabilir mi? Kürtler Sümbül'dür, Zap'tır. Çere çöpe asla durmaz, bu akış devam eder. Bu akış devam edecek. Bu topraklara barış gelinceye kadar, adalet gelinceye kadar, Kürdün iradesini siz tanıyıncaya kadar Zap gibi bu halk mücadelesini devam ettirecek. Bir yol bulacak" diye konuştu.

Bakırhan şöyle devam etti:

"Şimdi Sıddık başkana 10 yıldır süren bir davadan 20 yıla yakın ceza verdiler. Sıddık başkanın dosyasındaki itirafçının dün çarşaf çarşaf ifadeleri ortaya çıktı. Cezaevinde zorla bir vatandaşı korkutarak ,Sıddık başkanı dahi tanımayan görmeyen, bir çayın içmeyen, elini tutmayan bir itirafçıya sayfalarca itirafname imzalatmışlar. O itirafçı dün açıkladı. Ben. tanımıyorum, söylediklerimin ne olduğunu bile okumadan bana imzalattılar dedi. İşte bu hilekârlar, bu düzenbâzlar Şeyh Said'lerden, Seyit Rıza'lardan günümüze kadar aynı yalanı, aynı hukuksuzluğa, aynı haksızlığı uygulamaya devam ediyorlar. Ya Seyid Rıza diz çöktü mü, Sıddık başkan diz çöksün. Hangi Kürt siyasetçisi yıllardır uyguladığınız zulüm karşısında bu haklı davadan, bu haklı mücadeleden vazgeçti? Bugün topunuzla tüfeğinizle, kolluğunuzla Hakkari halkını durdurduğunuzu düşünüyor olabilirsiniz. Yanılıyorsunuz, o irade iki ay önce sandıklarda iradesini ortaya koydu. Genel seçimlerde 3-0 yaparak iradesini ortaya koydu.

Sizin kayyımınız daim değil. Zulmünüz daim değil. Emin olun sizler gideceksiniz. Bu toprakların kadim halkı, Kürtler onurlu bir şekilde bu topraklarda yaşayacak, haklarına kavuşacak. Bunu artık aklınızın bir yerine yazın. MHP'nin yönlendirmesiyle JİTEM İttifakı'nın yönlendirmesiyle bu ülkeyi getirdiğiniz yer uçurumun kenarıdır. Ya bundan vazgeçersiniz ya da emin olun Türkiye'yi uçuruma uçurursunuz. Yoksulluk, işsizlik; demokrasi yok, özgürlük yok yenmiş bize buradan akıl veriyorlar. Hangi partinin eşbaşkanı böylesine bir tabloyla karşılanıyor? Allah aşkına bir bakın. Bir bakın, Kürde ikili hukuk uygulanıyor. Kürdü sömürge bir halk olarak görüyorlar. Bunu biz demiyoruz, buradaki uygulama gösteriyor."

“Kürtler bunu unutmayacak”

"Ne kayyımınızı ne Sıddık başkanımıza vermiş olduğunuz cezaları tanımıyoruz" diyen Bakırhan, şöyle devam etti:

"Bir gün Sıddık başkanımız tekrar özgürleşerek bu kenti yönetecektir. Bundan emin olabilirsiniz. Artık bir karar verin. Kürdün, 30 milyon Kürdün bu ülkede hukuku nedir? Lütfen bunu açıklayın. 30 milyonluk Kürt seçme seçilme hakkına sahip midir? Parlamentoda aynı şey, yerel yönetimlerde aynı şey. Türkiye'nin en geri bıraktırılmış kentleri Kürt kentleri. Adaletsizlik, hukuksuzluk almış başını gidiyor, bizlere nutuk atıyorlar. Bunları unutmayacağız değerli halkımız. Biraz önce söylediğim gibi nasıl Sümbül Dağı dimdik ayaktaysa, Zap'ın akışını hiç kimse durduramayacaksa Kürt halkının onurlu mücadelesini de bu baskılar, bu zulüm politikaları asla durduramayacaktır. Hakkari halkına seçimlerdeki ortaya koymuş irade koyduğu iradeden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum, kutluyorum. Bundan sonra da kayyımcı anlayışa bu zulüm politikalarına daha güçlü bir ittifakla, daha güçlü bir çalışmayla, çabayla, daha kitlesel tepkisini ortaya koyacağına eminim" dedi.

Bakırhan, "Bu zulmü de tanımıyoruz, bu kayımı da tanımıyoruz. Bu kayyımcı anlayışı da tanımıyoruz. Emin olun ayakta olduğumuz müddetçe arkadaşlarımızla birlikte bu kayyımcı anlayış karşısında mücadele etmeye devam edeceğiz. Hakkari Belediyesini, Hakkari halkını bu onurlu sonuçtan dolayı kutlamak için buraya gelmek istiyorduk ama JİTEM İttifakı ile hareket edenler bu sevincimize şimdilik ötelediler. Ama emin olsunlar ki bir gün bu Kürt coğrafyasında bu zulüm, bu anlayış bitecektir. Asla bir daha bu coğrafyada hileyle, hurdayla zulüm ile dahi olsa tek bir belediye almayacaktır. Kürtler bunu unutmayacak. Emekçiler bunu unutmayacak. Türkiye halkları bu zulmü unutmayacak. İradesi gasp edilen Viyan eşbaşkanımız bu zulmü unutmayacak" diye konuştu.