Haber Merkezi - Türkiye’de hükümet, İsrail ile ilgili ihracat ve ithalat işlemlerinin tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulduğunu açıkladı.
Ticaret Bakanlığı’nın kararla ilgili yayımladığı yazılı açıklamada, “İsrail hükümetinin, Gazze'ye kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardım akışına izin verinceye kadar Türkiye’nin yeni tedbirleri uygulayacağı” belirtildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Cuma namazı sonrası yaptığı açıklamada İsrail’i eleştirdikten sonra, “Aramızda 9,5 milyar dolarlık bir ticaret hacmi vardı. Bu ticaret hacmini de biz yok farz ederek bu kapıyı kapattık” diye konuştu.
İsrail ile Türkiye arasındaki ticari ilişkiler, 7 Ekim’deki Hamas saldırıları ile başlayan süreçte Türkiye’deki kamuoyunda önemli tartışma başlıklarından birine dönüştü.
Geçen yıl ABD’de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesini hatırlatan Erdoğan, "bunu Türkiye-İsrail arasında bazı adımların atılabileceğini göstermek için yaptığını” ancak “Netanyahu’nun acımasız olduğunu” söyledi.
Erdoğan, “Ne yazık ki Filistin'in o garip gureba, fakir, yoksul insanları İsrail'in bu bombaları karşısında ölüme mahkûm edildiler. Bunun karşısında artık biz daha sabredemezdik” diye konuştu.
İsrail ile ihracat ve ithalat durduruldu
Ticaret Bakanlığı’nın açıklamasında ticari ilişkilerinin neden şimdi tümüyle kesildiği konusunda ise 9 Nisan’da ihracatta kısıtlama kararı alındığı ancak İsrail’in tutumunda değişikliğe gitmediği belirtildi:
“İsrail hükümetinin saldırgan tutumunu sürdürdüğü, Filistin'deki insani trajedinin kötüleştiği müşahede edilmektedir. Bu itibarla, devlet düzeyinde alınan tedbirlerin ikinci aşamasına geçilmiş, İsrail'le ilgili ihracat ve ithalat işlemleri tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulmuştur.”
İş dünyasından karara destek
Türkiye’de iş dünyası temsilcileri, Ticaret Bakanlığının İsrail ile ilgili ihracat ve ithalat işlemlerinin tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulması kararını değerlendirdi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze'de uluslararası hukuku ve insan haklarını yok sayan saldırıları ve insani yardımlara izin vermeyen tutumu karşısında DEİK olarak tavırlarının ve önceliklerinin her zamanki gibi insani değerler olduğunu vurguladı.
Olpak, "Devletimizin, kalıcı ateşkesle yeterli ve sürekli insani yardımlara izin verilmesini sağlamak amacıyla İsrail'e tüm ürünlerde ihracat ve ithalatın durdurulması kararını önemli buluyor ve destekliyoruz. Herkesin gözü önünde yaşanan bu trajedinin, bir an önce sona ermesi için tüm dünyanın da cesur adımlar atmasını ve erdemli bir duruş sergilemesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
"Bu karar, Türkiye'nin dünyanın vicdanı olduğunun da bir göstergesi olmuştur"
İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz da bu kararın insanlığın gereği olduğunu belirterek, insanlık suçu işleyen ülkenin, bunun bedellerinin olacağını anlaması gerektiğini belirtti.
Kopuz, şunları kaydetti:
"Gazze'ye kesintisiz ve yeterli bir biçimde insani yardıma izin verilinceye kadar ticaretin tamamen durdurulması Türkiye'nin dünyanın vicdanı olduğunun da bir göstergesi olmuştur. Bizler, Türkiye'nin iş dünyasının temsilcileri olarak insanlığın gereği olan bu kararı bütün kalbimizle destekliyoruz. Masum sivillerin, hasta ihtiyarların, günahsız çocukların hayatlarına kastedildiği bir ortamda ticaret söz konusu olmamalı. Türkiye bu kararla insanlık sınavını vermiş, torunlarımızın yüzüne utançla bakmamızı engellemiştir."
“Devletimizin aldığı ve alacağı tüm tedbirlerin arkasındayız”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç de yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin tavrının aynı zamanda İsrail'in Filistin'e yönelik soykırıma varan saldırısının en kısa zamanda sona ermesi bakımından da tarihsel bir değer taşıdığını belirtti.
Türkiye'nin, Gazze'ye "kesintisiz ve yeterli" insani yardım akışına izin verilinceye kadar İsrail'le ticareti tamamen durdurarak Filistin'de işlenen insanlık suçuna karşı tavrını en üst seviyede ortaya koyduğunu aktaran Avdagiç, şu değerlendirmede bulundu:
"Böylece Türkiye, Gazze'deki vahşeti sonlandırmak için elindeki en barışçıl yöntem olan 'ekonomik kuvveti' kullanmıştır. Bir kez daha tekrar ediyoruz: Devletimizin aldığı ve alacağı tüm tedbirlerin sadece iş dünyası olarak değil, vicdan sahibi insanlar olarak arkasındayız. Çocukların, kadınların, masumların hayatı söz konusuyken ticaretin adından söz edilemez. Gazze, dünyanın insanlık sınavıdır. Bu çağda yaşayan ve vahşete tanıklık eden insanlar, yıllar sonra yaptıkları ve yapmadıklarıyla hatırlanacaktır. İsrail vahşetini önlemek yerine 'yatıştırma' politikası uygulayan ülkeler, bu politikaların geçmişte dünyayı sürüklediği felaketleri unutmamalı."
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın