Cumhur İttifakı'nın ‘HDP senaryoları’ gerçekleşebilir mi?

03-01-2021
Necmi Orta @sira_sibe_
Etiketler HDP AK Parti MHP CHP
A+ A-

Erbil (Rûdaw) - Cumhur İttifakı’nın, HDP’nin kapatılması ile ilgili adım atmaya hazırlandığı, bu kapsamda öncelikle Hazine yardımından "muaf tutmak”, daha sonra ise “kapatma davası açmak” şeklinde yol izleneceği ileri sürülüyor. Ancak deneyimli siyasetçiler bu adımların “hukuken” mümkün olmadığı kanaatinde.

Türkiye’de, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “HDP kapatılsın” şeklindeki çıkışına Cumhur İttifakı’ndan ortağı Adalet ve Kalkınma Partisi'nden (AK Parti) somut bir destek gelmedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Çelik konuya ilişkin açıklamasında "Esas olan vatandaş iradesinin siyasete tam olarak yansıması. Parti kapatmaların zorlaştırılması sivil siyaseti güçlendirmek bakımından bizim getirdiğimiz bir düzenlemedir” dedi.

Çelik, Cumhur İttifakı içerisinde farklı bir yaklaşım olmadığını savundu.

Ancak daha sonra gazetecilere konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, “Biz hep parti kapatmalarının dışında olduk. Bunun Türkiye'ye faydası olmadığını düşünüyoruz" dese de, hazine yardımının kesilmesi ve milletvekillerinin vekilliğinin düşürülmesi gibi bir ara formüle işaret etmesi gözleri Cumhur İttifakı’nın bu yönde bir yol deneyebileceği ihtimaline çevirdi.

Bazı medya organlarında bu “ara formül” kulis bilgisi şeklinde sızdı.

Medyada, Anayasanın 68. maddesinde yer alan "Siyasi partilerin suç işlemesi teşvik edilemez" hükmü gereğince HDP'nin Hazine yardımından "muaf tutulacağı", daha sonra ise aynı madde ve Siyasi Partiler Yasası’nın 101. maddesine göre parti hakkında "kapatma davası açılabileceği" iddia edildi.

Abdüllatif Şener: Amaç HDP tabanını yıldırmak

Konu hakkında Rûdaw’a konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, kulislerde konuşulanlarla ilgili özel bir bilgiye sahip oladığını belirterek, “Ancak basına yansıyan, bazı siyasilerin verdiği demeçler, HDP’ye yönelik olarak Cumhur İttifakı kanadında, yani AK parti ve MHP ittifakından daha ileri boyutta bir baskı noktasına gelindiği anlaşılmaktadır” dedi.

“Bunu aslında gelecek seçimlere yönelik bir strateji olarak benimsemişlerdir” diyen Şener, “Bu ittifak şu andaki oy potansiyeli ile önümüzdeki seçimleri alamayacağını gördüğü için uzun bir süredir HDP’yi hedef almıştır ve sürekli olarak belediyelere kayyum atıyor, önemli isimler hakkında sürekli davalar açılıyor, milletvekillerinin vekillikleri düşürülüyor. Böylece HDP tabanını yıldırmak ve partilerinden vazgeçirmeyi önümüzdeki seçimlerin bir hedefi olarak, stratejisi olarak benimsemişlerdir” değerlendirmesinde bulundu.

Abdullatif Şener, “Ancak şu ana kadarki hapisler, kayyumlar, eş genel başkanlarına yönelik operasyonlar, parti mensuplarına yönelik bir takım süreçler istedikleri sonucu almalarına yetmemiştir. Bunun üzerine Cumhur İttifakı kanadında meseleyi daha ileri bir noktaya taşıma yönünde bir takım sinyaller var. Bunu MHP açık ve net bir şekilde ifade etti. Sayın Erdoğan’ın ve AK Partililerin HDP’ye yönelik saldırılarında da bu  hissediliyor. Yani tamamen bu partinin tabanını, sindirmek, caydırmak, yıldırmak ve korku yoluyla ya oylarını almak ya da alamadıkları oyları da seçim sistemi dışında bırakmak ana taktikleri olmuştur. Bundan bir sonuç alınır mı veya böyle bir noktaya iş gelir mi? Bundan emin değilim” ifadelerini kullandı.

“HDP’ye bütçe yardımının kesilmesi anayasaya aykırı”

Partilere yapılan hazine yardımlarından HDP’nin muaf tutulması olasılığına ilişkin de görüşlerini ifade eden Şener, şunları söyledi:

“Ama şu var, HDP’nin hazine yardımı anayasal bir haktır. Henüz ortada dava vs hiçbir şey yokken, bu parayı ödemiyorum demek, şu ana kadarki siyasi geleneklere de aykırıdır. Ben de Maliye Bakanlığı yaptım. Bakanlığım döneminden biliyorum. Maliye Bakanlığının yeni yıla girdiğinde ödediği ilk para partilerin hazine yardımı parasıdır. Yani yılbaşı tatilinin hemen ardından ilk ödenecek para bu hazine yardımlarıdır. Ortada hukuki bir süreç yok. Bütün partilerin parasını ödeyip, ‘biz sizin paranızı ödemeyeceğiz, HDP’yi bir kenara bırakalım’ denilmesi anayasaya da, hukuka da aykırıdır.”

“Dava açılır ve reddedilirse bu daha büyük bir problem olur”

HDP’nin kapatılması ihtimalini de zor gördüğünü vurgulayan Abdulatif Şener, “Kapatma davası açılmasını da zor görüyorum. Çünkü kapatma davası ile ilgili anayasa maddeleri değişmiştir, parti kapatma zorlaştırılmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesi var, böyle bir kararı vere bilmesi için de nitelikli bir çoğunluğa yani beşte üçün onayına ihtiyaç var. Eskiden yarından bri fazlası oy verdiğinde oluyordu, şimdi nitelikli çoğunluk aranıyor. Bu sağlanamayabilir. Dava açılır ve reddedilirse bu daha büyük bir problem olur. Daha önce biliyorsunuz AK Parti ile ilgili kapatma davasında 11 üyeden 10’u ‘laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline gelmiştir’ diye karar verdiği halde, yani kapatmayı gerektirecek bir gerekçe ile karar verdiği halde ceza kapatma olarak değil, ladığı hazine yardımının üçte birinin kesilmesi şeklinde vermişlerdi” diye konuştu.

Şener, “Dolayısıyla kapatma ile ilgili olarak hem Anayasa Mahkemesi’ndeki gelenek değişti, hem oy oranları değişti, bunun gerçekleştirilebilme ihtimali de zor görüyorum. Hele hazine yardımını kesmek bir mantığa ve bir kurala dayanan bir tarafı olmayacaktır bu safhada. Bunların hepsinin, siyasi demeçler ve söylentiler de dahil HDP tabanını yıpratmaya, sindirmeye yönelik olduğunu düşünüyorum” dedi.

HDP’li Maçin: HDP ana muhalefet görevini lâyıkı ile yerine getirdi

HDP Urfa Milletvekili Nusrettin Maçin de, “parti kapatma hikayelerine” inanmadığını belirterek, bunu “HDP’yi yıpratma siyasetinin bir parçası” şeklinde yorumladı.  

“HDP özellikle 2018 yerel seçimlerinden sonraki süreçte gerçekten ana muhalefet görevini en zor koşullarda layıkı ile yerine getirdi” diyen Maçin, “Bütün HDP vekilleri bu zaman zarfından 7/24 mobil şekilde sahadaydı. Bu anlamda Türkiye’de AKP-MHP koalisyonunun yaratmış olduğu faşist, ırkçı, milliyetçi cephe özelikle Kürdistan’ın kuzeyini esas almak kaydıyla Rojava ve Güney Kürdistan’a yönelik bir saldırı içerisindeydi. Biliyorsunuz İstanbul, İzmir gibi Türkiye’nin büyük şehirlerinde bugün yüzde 30-35’lik bir Kürt nüfus barındırıyor. O kentlerde de bu şer güçlerine karşı ciddi bir aydınlanma gerçekleşti. Üç yıldan beridir bütün televizyon kanallarında HDP’yi konuşurlar ama HDP bu tartışmalarda yok” dedi.

Maçin, “HDP’yi polis devleti gücü ile susturamadılar, parlamentoda susturamadılar, şimdi de HDP’ye hazine yardımını kesmeyi gündeme getirdiler. Hangi kanuna dayanarak, hangi prosedüre dayanarak böyle bir adım atabilirler? Bu AKP ve MHP’nin son çırpınışlarıdır. Yani onlar HDP’nin üzerine gelseler de gelmeseler de Kürt toplumu bu savaş koalisyonuna dayalı AKP-MHP ittifakını bu seçimlerde götürecektir. Bu çok açık ve nettir. Toplumda çok ciddi bir öfke birikimi var. İşçiden tutalım esnafa, emekliden tutalım çiftçilerimize kadar Türkiye’de tüm emek cephesi, insanları açlığa mahkum eden, bu da yetmezmiş gibi toplumu polis gücü ile susturan bir anlayışla karşı karşıya. HDP bunun yanıtını Hakkari ve Edirne’den Ankara’ya gerçekleştirdiği demokrasi yürüyüşü ile, emek buluşması ile verdi” şeklinde konuştu.  

“Türkiye toplumu ilk fırsatta AKP-MHP ittifakından kurtulacak”

HDP’nin hazine yardımları ile değil, kendi tabanı ve çalışmaları ile bugüne geldiğini belirten Nusrettin Maçin, “Diyarbakırlıların biz sözü var, bunlar blöftür diye. Bu halka bunları yutturamazlar. Halkımız alabildiğince politiktir, alabildiğince bu mücadelenin bedelini ödedi. Yani HDP sanki bir bütçe yardımı ile mi buraya geldi. HDP bir mücadele ruhuyla, sokaktaki direniş ruhuyla bu duruma geldi. Bugün Türkiye’deki Kürt halkının demokrasi mücadelesinde bir çatı partisi rolünü oynuyor. Bu anlamda perde arkasındaki kulislerle, kozmik odalarda HDP’yi yıpratmaya yönelik hazırlanan programlar boşa çıkacaktır. Türkiye toplumu ilk fırsatta AKP-MHP ittifakından kurtulacaktır, buna inanıyorum” ifadelerini kullandı.

HÜDA PAR: Partilerin kapatılmasına karşıyız

Konu hakkında Rûdaw’a kısaca açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir de, tartışmalara HDP üzerinden katılmak istemediklerini belirterek, “Biz genel anlamda siyasi partilerin kapatılmasından yana değiliz” dedi.

Konya’nın yerel televizyonu Kanal 42’de yayınlanan bir programda da görüşlerini dile getirdiğini hatırlatan Demir, oradaki görüşlerin açık olduğunu belirtti.

Muhalefet de karşı

Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da daha önce yaptığı açıklamada, “HDP kapatılsın” çağrılarının gündem değiştirmek olduğunu ifade etmişti.

Babacan, ''Bu ülkenin problemleri büyük derin problemler, hamasetle başka konuları gündeme getirerek örtemezsiniz. Başarı üretemeyenler suçlu ararlar. Demokrasiyi önemsiyoruz. Özgürlükler başkalarının işine gelmese de biz önemsiyoruz” demişti.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Anmet Davutoğlu ise, bu konudaki görüşlerini, “Demokrasilerde parti kapatma bir yöntem olarak benimsendiğinde sadece o partiyi yönetenler değil, o partiye oy verenler de cezalandırılmış olurlar” sözleriyle dile getirmişti.