HDK’den CPT’nin İmralı ziyareti nedeniyle açıklama
Erbil (Rûdaw) – Halkların Demokratik Kongresi (HDK), İmralı Adası’nda tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Eylül 2022 tarihinde kendisini ziyarete giden CPT heyeti ile görüşmeye çıkmadığı haberi üzerine basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi'nin (CPT) İmralı'ya gerçekleştirdiği ziyaret hakkında açıklama yapması gerektiği belirtilerek, “CPT’nin yetki alanında bulunan İmralı Adasına yapmış olduğu ziyarete dair bilgilendirme yapması kuruluş değerlerinin ve bağlı olduğu uluslararası hukukun gereğidir” denildi.
Öcalan’ın avukatlarının bağlı bulunduğu Asrın Hukuk Bürosu, geçtiğimiz günlerde, Abdullah Öcalan'ın kendisini ziyarete giden CPT heyeti ile görüşmeye çıkmadığı yönünde duyum aldıklarını belirterek kamuoyuna bir basın açıklaması yapmıştı.
Bugün de bir HDK heyeti İstanbul’da açıklama yaparak, Öcalan’ın 3 yıldır avukatları ile görüştürülmediğini hatırlattı ve CPT’yi duyumu alınan İmralı ziyareti hakkında açıklama yapmaya davet etti. Açıklamada özetle şöyle denildi:
“Dış dünyadan tamamen soyutlandı”
“Ağır tecrit koşulları altında tutulmakta olan Sn. Öcalan’dan iki yıla yakın bir süredir tüm çaba ve girişimlere rağmen hiç bir şekilde haber bile alınamamaktadır. Sn. Abdullah Öcalan avukatlarıyla görüşme hakkından tam üç yıldır yararlanamamaktadır. Kamuoyunun da hatırlayacağı gibi Sn. Öcalan 27 Temmuz 2011’deki avukat görüşmesinden sonra tamamen hukuksuz bir şekilde 2 Mayıs 2019’a kadar tek bir kez dahi avukatlarıyla görüştürülmemişti. 8 Kasım 2018 tarihinde, tutuklu HDP milletvekili Leyla Güven’in ve ardından binlerce siyasi tutsağın süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başlamaları neticesinde, İmralı’da uygulanmakta olan mutlak tecritte bir gedik açılmış, ilki 2 Mayıs 2019, sonuncusu ise 7 Ağustos 2019’da olmak üzere Sn. Öcalan ile beş kez avukat görüşü gerçekleştirilmişti. 25 Mart 2021 tarihinde gerçekleştirilen ve aniden kesilen telefon görüşmesinden bu yana ise kendilerine dair teyit edilmiş hiçbir bilgiye erişim mümkün olmamıştır. Bahse konu görüşmeden sonra geçen 20 aylık süre boyunca dış dünyadan tamamen soyutlanarak mutlak iletişimsizlik koşullarında tutulmuşlardır.
Hapishanede tutulan hiç kimsenin ulusal veya uluslararası mevzuata dayanılarak avukat görüşünün bu denli engellenmesinin mümkün olmadığı yani bu istisna halinin yasal olmadığı herkesçe bilinmektedir. Zira hapishanede tutulan herkesin hukuka uygun verilmiş bir mahkeme kararı ile özgürlüğünün elinden alınması dışında diğer tüm haklara sahip olması gerektiği Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Madde 1’de de ifade edildiği üzere evrensel temel insan hakları kriteridir…