Haber Merkezi – Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Türkiye'nin aleyhinde konuşmayı sürdürdüğünü belirterek, "Miçotakis, pozitif gündeme odaklanma sözü verdi ancak tutmadı. Bu bardağı taşıran son damla oldu" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara’da SETA tarafından düzenlenen “Ege ve Doğu Akdeniz'de Türk Dış Politikası” konulu panelde açıklamalarda bulundu.
Bakan Çavuşoğlu, "Verdiğimiz yanıtlar Yunanistan'ı çileden çıkardı. Hukuki argümanlarımızdan çok rahatsız oldu" diye konuştu..
Çavuşoğlu'nun konuşmalarından öne çıkanlar:
“Yunanistan gerekli siyasi irade ve samimiyeti gösteremedi. Bizimle konuşmak yerine, hakkımızda ve aileyhimizde konuşmayı sürdürdüler.
En son Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis'i, 14 Mart'ta İstanbul'da ağırladı. Miçotakis, bu toplantıda pozitif gündeme odaklanma, üçüncü tarafları araya sokmama sözü verdi ama bu sözü maalesef tutamadı.
"ABD kongresindeki konuşma bardağı taşıran son damla"
ABD kongresinde yaptığı konuşmayı hatırlıyorsunuz; bardağı taşıran son damla oldu. Yunanistan'ın davranışının farklı sebepleri var; İlk neden ülkemizin, bölgemizin yükselen profilinden Yunanistan çok rahatsız. Oysa akıllı komşu bunu avantaj görür ve lehine kullanır.
İkinci neden, Yunan iç politikasında maalesef Türkiye'ye karşıtlılığının prim yapması. Her gün Türkiye'nin gündemde olması, Yunanistan'a gerçek sorunlarını unutturuyor. Bizim böyle bir derdimiz yok, Yunanistan gündemimizde ön sıralarda değil.
"Verdiğimiz yanıtlar Yunanistan'ı çileden çıkardı"
Üçüncü neden ise Yunanistan'ın maksimalist tutumu ve hukuk dışı adımlarına karşı verdiğimiz yanıtlar Yunanistan'ı çileden çıkardı. İşte deniz yetki alanlarıyla ilgili, adaların silahlandırılmasıyla ilgili hukuki argümanlarımızdan çok rahatsız oldu. Yani propagandasının çöktüğünü görmeye başladık.
Dördüncü neden ise Yunanistan'ın stratejik vizyon eksikliği. Bizimle yakın iş birliği, güçlü ilişkiler kendi halkının da yararına olacakken, çıkarlarımızı hedef almayı tercih ediyorlar.
Tabii ki bu hatalı okumanın arkasında Osmanlı idaresi, Kurtuluş Savaşı gibi tarihsel komplekslerin etkisini inkar etmek yanlış olur.
"Terör örgütlerine güvenli liman olmaya devam ediyorlar"
Yunanistan, diğer tarafta FETÖ, PKK ve DEAŞ gibi terör örgütleri için güvenli liman olma özelliğini devam ettiriyor.
Terörle mücadelede ortak çalışma grubu kurma önerimize 2019'dan bu yana cevap vermiyor.
Düzensiz göç konusunda da iş birliği yerine, göçmenlere ve özellikle bu Ege Denizi'nde nu yunan adalarına ulaşmak veya sınırdan ulaşmak isteyen göçmenlere, insanlık ve hukuk dışı müdaheleyi maalesef Yunanistan sürdürüyor.
Bunlar sadece bizim söylemlerimiz değil, insan hakları örgütleri, Avrupa Birliği, Avrupa Parlemantosu raporlarında yer alıyor. Bunlar ortaya çıkınca Yunanistan, sahte fotoğraf ve bilgilerle karalama kampanyasıyla bize çamur atmaya kalkıştı. Tabii biz de belgelerle bunların cevabını verdik.
Öta tarafta Batı Trakya'daki Türk azınlığına baskılar ortada. Yunanistan başta Lozan olmak üzere, azınlığımızın anlaşmalarla güvence altına alınmış hak ve özgürlüklerini ihlal ediyor. Azınlığın Türk kimliğini inkar ediyor. Bu konuda 15 senedir Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamıyor.
Tahıl anlaşması
Tahıl anlaşmasının işlemesi konusunda mutabakata varacağımıza inanıyorum.”
Devam edecek…
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın