‘Kobani’den DSG’yi çıkarma teklifi doğrudan Rusya’dan geldi’
Erbil - (Rûdaw) Araştırmacı gazeteci Levent Kemal, Türkiye’nin olası Suriye operasyonu öncesinde Rusya ile Türkiye arasında Kobani üzerinde başlayan müzakerelerin devam ettiğini ve son kararın Erdoğan-Putin görüşmesinde alınacağını söyledi.
Son günlerde Türkiye yetkililerinden Suriye'de, Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) kontrolü altındaki bölgelere operasyon düzenleneceği yönünde açıklamalar geliyor.
Türkiye'nin girmek istediği bölgelerin büyük kısmı ABD’den ziyade DSG ve Rusya'nın kontrolünde. ABD söz konusu bölgelerde yer almıyor.
Gazeteci Levent Kemal, “Kobani-İdlib” pazarlığı odağa alınarak Türkiye ve Rusya arasında yürütülen müzakerelerde “Kobani’nin DSG’den arındırılması” teklifinin doğrudan Rusya'dan geldiğini ve müzakerelerin hala devam ettiğini kaydetti.
Kobani'ye aynı zamanda IŞİD ile mücadeledeki sembolik önemi nedeniyle de kolay kolay bir operasyon düzenlenemeyeceği kanısında olduğunu ifade eden Levent Kemal, kısa vadede Suriye’ye bir operasyon beklemediğini söyledi.
Levent Kemal, “Kobani müzakerelerinde” Türkiye ve Rusya’nın hangi başlıkları ele aldıklarına dair, “Aslında bizim yazdığımız bir taslak metin. Rusya'nın teklifi aslında. Türkiye operasyon yapacağını, Tel Rıfat ile ilgili kaygılarını belirttikten sonra müzakerelerin başladığını biliyoruz. Bu müzakerelerin başlangıcından sonra Tel Rıfat’ın, Ayn El Arap’ın (Kobani'nin) görüşüldüğünü biliyoruz. Bir de işte Malikiye bölgesinin görüşüldüğünü biliyoruz. Bu Türkiye'nin sunduğu bir teklif değil. Rusya'nın Türkiye'ye daha büyük bir başarı yaşanmış gibi gözükmesi için sunduğu teklif paketinin Ayn El Arap kısmı, Kobane kısmı… Tel Rıfat konuşuluyordu, Malikiye konuşuluyordu, Kamışlı konuşuluyordu sanırım onlar gündemden düştü. Sürüyor müzakereler, bitmiş ve kabul edilmiş süreçler yok ortada” diye konuştu.
“Üzerinde anlaşılmış bir metin yok”
Herkesin ortamın sıcaklığından dolayı müzakereleri bitmiş, üzerinde anlaşılmış bir metin olarak algıladığını ancak durumun öyle olamadığını ifade eden Kemal, “(Kobani'nin karşılığında İdlib mi verilecek?) Zannetmiyorum. Çünkü Kobani sembolik önemi, siyasi önemi, yansımaları çok yüksek olan bir yer. Sadece Rusya ya da Suriyeli Kürtler için değil aynı zamanda IŞİD ile mücadelede sembol bir yer olduğu için ben böyle bir uzlaşmanın olacağını zannetmiyorum. Rusların yapmaya çalıştığı şey Türkiye'yi bu tarafa doğru yönlendirmek. Ruslar Türkiye'yi ABD ile karşı karşıya gelecek pozisyonlara sokmak için çeşitli tekliflerde bulunuyor. Yani durum biraz böyle. Benim anladığım kadarıyla zaten olay Erdoğan ile Putin arasındaki görüşmeye kaldı. Benim anladığım kadarıyla diyorum, çünkü bir daha görüşme olmayacak alt seviyede diye duydum. Tabii bu duyum, yani kaynaklar bununla ilgili evet ya da hayır demiyor hiçbir zaman” dedi.
“ABD kesin bir şey söylemiyor”
ABD’ye rağmen Türkiye’nin bir operasyon başlatıp başlatmayacağı konusunda ise Levent Kemal şunları söyledi:
“Dün Pentagon Sözcüsü yorum yapmaktan kaçındı. Normalde yeşil ışık yakmasalar ve karşı gelseler bunu direkt söylerler. Pentagon Sözcüsüne dün sordular, çok yuvarlak cevaplar verdi. Türkiye'nin hedeflediği alanlar ABD'nin olmadığı alanlar, 2019'da çekildiği alanlar. Burada muhatap Rusya. Amerikalıların olmadığı noktalar. Muhtemelen Türkiye, Amerikan üslerinin bulunduğu Malikiye bölgesine herhangi bir harekat gerçekleştirmediğinde buna göz yumacaklardır. Çünkü bu Amerikalıların da işine gelir. ‘Bakın Rusya sizi koruyamıyor’ demek için. Amerika'nın yeni stratejisi Rusya ve Çin'e karşı olduğu için Rusya'nın Suriye'de zora düşmesini ister ama burada devreye nasıl farklı hesaplar giriyor bilmiyorum ben sadece gazeteci olarak okuduklarımı söylüyorum.”
“Olan YPG’ye oluyor”
Şu anda en dezavantajlı durumda olanın YPG olduğunu ifade eden Kemal, YPG’nin zamanında içindeki PKK’lileri arındırmayarak Türkiye ile “uzlaşma trenini” kaçırdığını ancak bunu yapması durumunda Türkiye ile uzlaşma şansının hala olduğunu söyledi:
“Aslında burada olan YPG’ye oluyor. Açık söyleyeyim, kendi kişisel görüşümü söyleyeyim; YPG’den istenen yani Türkiye'nin istediği, PKK kadroları dışlandıktan sonra çok rahat anlaşabilirlerdi ancak o tren kaçtı. Yani olan YPG’ye oluyor. Şimdi Türkiye, Rusya ve rejim arasında kalmış durumdalar. Amerika, Ortadoğu'dan çıkacağını zaten söylüyor. Yani stratejisi değişti. Bu nedenle ben YPG’nin yerinde olsam Türkiye ile oturup konuşmanın bir yolunu ararım. PKK kadrolarının tamamen çıkarıldığına dair bir işaret alındığında Erdoğan fırsatçı bir lider, bugün böyle der, yarın ‘bölgesel barışı kurduk’ der. Bu askeri olarak çözülecek bir sorun değil. Ben kısa vadede bir operasyon olacağını düşünmüyorum. Türkiye'nin ekonomik durumu, siyasal yapısı, bölgesel olarak diplomatik ilişkileri… Bunların hepsi ortada. Suriye'de saha dengeleri ortada. Türkiye Rusya'yı biraz daha sıkıştırmak Rusya ve YPG arasındaki ilişkiyi biraz daha bozmak için el yükseltiyor. Türk ordusu operasyona hazır mı, hazır ama bunu yapmak için siyasi, ekonomik dengeler yok ortada. Bu sefer eski operasyonların öncesinde olduğu gibi söylem sertliği yok karşımızda. Muhtemelen diplomatik olarak çözmeye çalışacaklar.”