Haber Merkezi- Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şimdiye kadar 92 bin Rojavalı ve Suriyeli'ye vatandaşlık verildiğini açıkladı.
Medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bakanlıkta bir araya gelen Süleyman Soylu, ülkedeki Suriye ve Rojavalılar’a ilişkin konuştu.
Dünyanın 21. yüzyılda çok ciddi bir göç hareketliliğine sahne olduğunu belirten Soylu, göçün ana sebebini, terör ve şiddet ortamının oluşturduğunu söyledi.
Bir göç sağanağı ile karşı karşı olduklarını vurgulayan Soylu, bu alanın istismar edilmesinin önüne geçebilmek adına hem iletişimi ve istişareyi arttırmaya hem de kamuoyunu, medya ve siyaseti olabildiğince doğru bilgilendirmeye çalıştıklarını dile getirdi.
Soylu, "Bugüne kadar çocuklar da dahil olmak üzere 92 bin 280 Suriyeliye vatandaşlık verildi. Bunların 47 bini ergin, 45 bin 280'i çocuk" dedi.
"Biz kaçak sigarayı Türkiye'de son 3 yılda yüzde 21,5-22 seviyesinden yüzde 1,5 seviyesine düşürdük. Kaçakçılığı yapanlar şimdi kaçak göçmen ticareti yapıyor. Bu, kendi adına dünyayı da tehdit eden illegal sinerji oluşturuyor" diyen Soylu, sözlerine şunları ekledi:
“Türkiye'de geçici koruma statüsüne sahip 3 milyon 639 bin 284 Suriyeli var. Türkiye'nin Cumhuriyet tarihinde aldığı toplam göçmen sayısı, bu verdiğim Suriyeli rakamı dahil 5,7 milyon kişidir. Yani daha önce yaşamadığımız bir şeyi yaşıyoruz. Ekonomik sebeplerle göç, zaten tüm dünyada belli bir ölçekte var olan bir şeydi. Oysa Türkiye sınırına birdenbire yüz binlerce insan sadece daha çok para kazanmak için koşmadı. Bu insanlar net şekilde ölümden kaçtılar. Ölümden kaçanlar bir aks oluşturdu. Elbette ki ekonomik sebeplerle göç etmek isteyenler de bu aksı kullanmış olabilir ama temelde Türkiye'nin ve dünyanın bugün maruz kaldığı kitlesel göç hareketi ve düzensiz göç probleminin belirleyicisi ekonomi değil, oluşturulan terör ve şiddet ortamıdır.
Suriyelilerin bayramda ülkelerine gitmesi, arkadaşlarımızla yaptığımız değerlendirme sonrası oluşturduğumuz politikadır. 'Gidebilen kadarı gitsin, orayı görsünler, kalmak isteyen orada kalsın.' Bu politika tuttu. Son Ramazan Bayramı'nda giden 36 bin kişi geri dönmedi. Ramazan Bayramı'nda 85 bin Suriyeli'den 35 bini İdlib'e gitti. Bazen bizi eleştiriyorlar ya 'İdlib'e ölüme gönderdiler.' diye. Biz kimseyi göndermedik. Onun da altını çizerek söylüyorum. Kurban Bayramı için de şu ana kadar 20 binin üzerinde çıkış sağlandı."
Şu anda 16 bin olan geri gönderme merkezi kapasitesinin yıl sonunda yaklaşık 20 bini bulacağını dile getiren Soylu, 87 bin 464 kişinin barınma merkezlerinde kaldığına, bu yerlerin toplam kapasitesinin ise 165 bin 609 kişi olduğuna işaret etti.
Eğitim çağındaki Suriyeli çocuk sayısının 1 milyon 47 bin 536 olduğunu aktaran Soylu, şöyle konuştu:
"Eğitim çağındaki Suriyeli çocukların okullaşma oranı ortalama yüzde 61,69, ilkokullardaki okullaşma oranı yüzde 96,3'tür. Mülteciler için dünya genelinde ilkokuldaki okullaşma oranı yüzde 61'dir. Yani biz göçmenleri sadece içeri alıp bırakmıyoruz. Yüzde 50'si 18 yaşın altında olan, savaş ve şiddet koşullarında travmatik deneyimler yaşayarak Türkiye'ye sığınmak zorunda kalan Suriyelilerin eğitim sistemine dahil olmaları konusunda çok başarılı çalışmalar yapıyoruz. Mesela 'Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi Projesi' adıyla bir proje yürütüyoruz. İki yıllık bir proje olarak öngörüldü. Şubat 2018 verilerine göre, proje kapsamında 23 ilde 390 bin Suriyeli öğrenciye 5 bin 555 Türkçe öğretici tarafından Türkçe öğretim dersi, 495 rehberlik danışmanıyla danışmanlık dersi verilmiştir. Yine aynı proje kapsamında geçen yıl okullarında Suriyeli öğrenci bulunan 2 bin 500 idareciye eğitim verdik. Eğitim işine göçün ilk anlarından itibaren eğildik.
Bu yıl, 29 Temmuz itibarıyla düzensiz göçmen yakalamada 177 bin 654 rakamındayız. 2017'yi geçtik. 300 bini de aşacağız, öyle görünüyor. Küresel anlamda da maruz kaldığımız baskı azalıyor değil.”
Süleyman Soylu ayrıca, Suriyelilerle ilgili doğru bilinen yanlışlara da değinerek, Suriyelilerin devletten maaş aldığı, hastanelerde öncelikli bakıldığı, Suriyeli öğrencilere devlet tarafından bin 200 lira burs verildiği, TOKİ'den bedava ev verildiği, üniversitelere sınavsız kabul edildikleri, motorlu taşıtlar vergisinden muaf oldukları, devlet memurluğuna alındıkları, özellikle seçim dönemlerinde gelişigüzel vatandaş yapıldığı gibi pek çok asılsız iddia ile karşı karşıya kaldıklarını dile getirdi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın