Erbil (Rûdaw) - Yazar, akademisyen, gazeteci Ali Bayramoğlu HDP’nin seçim sürecinde Kürt meselesi yerine demokrasi söylemini öne çıkardığını ve kampanya sürecinde siyasetsiz kaldığını söyledi. Bayramoğlu, "Kürtlerin üzerinde çok büyük baskıların olduğu bir dönemde HDP oy kaybetti" dedi.
Yazar, akademisyen, gazeteci Ali Bayramoğlu, Rûdaw TV’de Hêvîdar Zana’nın sunduğu 15:00 bültenine canlı yayında bağlanarak 28. Dönem Milletvekili Seçimi ardından Türkiye’de iktidar ve muhalefet cephesinde olası gelişmleri değerlendirdi.
Parlamentonun mevcut anayasaya göre çok zayıf bir konumda olduğunu dile getiren Ali Bayramoğlu şunları söyledi:
“Türkiye’de 2014’de ilk adımının atıldığı 2017’de referandum ile kabul edilen anayasasıdaki başkanlık düzeni, Parlamentoyu son derece sınırlı bir güçle tanımlıyor. Ancak Parlamentonun bir denge, denetim gücü olabilmesinin tek koşulu var, bu anayasal yapıda. Yürütme ile yani cumhurbaşkanlığı ile Parlamenter coğunluk arasında bir siyasi fark olmalı. Yani bir tarafı muhalefet, bir tarafı iktidar alırsa belki orada bir denge ve denetimden bahsedilebilinir. Aksi takdirde cumhurbaşkanı, Parlamentodaki iktidar çoğunluğu ile onun parti grubu gibi –MHP’yi de bunun içine katalım- birlikte hareket ediyor. Muhalefet ise sadece gürültü çıkarabiliyor. Bunun dışında hemen hemen hiçbir etkisi olmuyor. Komisyonlarda da bir etkisi yok. Kurumsal ve yapısal olarak bir çerçeve yok.
İkincisi; Meclis bazında baktığımızda iktidar konsolide olmuş durumda. Yürütme ve yasamada teyit edilerek güçlenmiş durumda. Muhalefet ise çok parçalı. Bir araya seçim için geldiler. Mesela İYİ Parti ile HDP’nin birlikte çalışması çok mümkün görünmüyor. Dolayısıyla muhalif partiler arasında ortak bir dil tutturulması yeni bir aşama. Bunun da çok kolay olacağını sanmıyorum. “
Erdoğan’ın seçim öncesi sistemde bazı sorunlar olduğuna işaret etmesinin başkanlık sisteminin değişeceği şeklinde yorumlanmaması gerektiğini dile getiren Bayramoğlu, “Seçim sisteminde bir değişikliğe gidebilirler. 50+1 değil en çok oy alanın cumhurbaşkanı seçilmesi gibi. Bu arzu ettiği bir değişiklik. Daha çok iktidar tarafındaki işleyişteki aksaklıklar muhtemelen var. Koordinasyon sorunları var. Bu koordinasyon sorunlarını giderici yeni düzenlemeler gelecektir. Ama anayasa ve başkanlık sistemi ile ilgili ben hiçbir değişiklik beklemiyorum” şeklinde yorumladı.
"Kürtlerin üzerinde çok büyük baskıların olduğu bir dönemde HDP oy kaybetti"
HDP de dahil tüm partilerde yeniden yapılanma ve kendini sorgulama tarzında bir süreç yaşanacağını dile getiren Ali Bayramoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“HDP daha farklı bir siyasi parti. HDP’nin birçok girdisi var. Kandil, HDP’nin üzerinde etkili. Demirtaş gibi aktörlerin HDP’de Kürt hareketi içinde bir yeri var. Bunun dışında bir yol tutturmuş, yerleşik bir HDP yönetim anlayışı var. Bir kaç sorun görünüyor. Bir; tabi ki bir seçim mağlubiyetinden bahsedebiliriz. Geçen seçimlere göre daha düşük oy aldılar. Üstelik Kürtlerin üzerinde çok büyük baskıların olduğu bir dönemde. Kayyum mekanizmalarının demokrasiyi tahrip ettiği bir dönemde daha yüksek oy almaları beklenirken, bu otoriter baskı anında daha düşük oy almaları bir sorun. Ve bununla yüzleşmek zorunda. Nerede hata yaptık tartışmaları kadar, kim hata yaptı tartışmaları da öne çıkacaktır.
"HDP siyasetsiz kaldı, silikleşti"
İkincisi şöyle bir paradoks var. HDP son parlamenter dönemde, Kürt meselesini öne sürmek yerine Türkiye’de demokrasi meselesini öne sürüp demokrasiye katkı sunacak ittifaklara katılmayı destekledi. Ama bu politika özellikle kampanya döneminde HDP’nin kendisini görünmez kılmasını, CHP’nin arkasına takılması ve Kılıçdaroğlu’nun daha milliyetçi çıkışları karşısında biraz eziliyor olması gibi bir siysetsizlik hali, bir siliklik halini de gündeme getirdi. Eğer başarıyla çıkılsaydı bu seçimlerden, Kılıçdaroğlu kazansaydı, HDP daha çok milletvekili alsaydı bütün bunlar tartışılmazdı. Ama şimdi hem düşük oy hem de Kılıçdaroğlu’nun seçimleri kaybı siyasetsiz bir HDP sorununu da gündeme getirdi. Nitekim Demirtaş’ın altını çizdiği hususlar bunlar. Geçen gün Duran Kalkan’ın Özgür Gündem’de yazdığı uzun bir yazı vardı. O da bazı şeyleri dile getiriyor. Siyaset eksikliği, kitle ile partinin yeterince ilişki kurmaması, silikleşmesi, başarısızlığı, bunun sorumluları, yeniden yapılanma gibi bir dizi soru var HDP’nin masasında.”
CHP’de de benzer bir sürecin yaşandığını dile getiren Ali Bayramoğlu, uzun süredir CHP’nin başında olan Kılıçdaroğlu’nun en büyük ve son kozunu da oynadığını söyledi. Bayramoğlu “Kılıçdaroğlu diğer partileri bir araya getirdi. Kendi adaylığını öne sürdü. Başarılı olamadı. Dolayısıyla bu başarısızlığın siyasi bir bedeli olmalı. Bu da CHP içerisinde bir dizi tartışmayı beraberinde getirir. CHP içerisinde farklı gruplar farklı sesler çıkarıyordu. Bu seçim mağlubiyeti ile seslerini yükselteceklerdir. Tahminim kısa sürede Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı bırakması söz konusu olmaz. İmamoğlu ilerde CHP genel başkanlığına aday olabilir. Tabi siyasi yasak almadıkça. CHP’de bir değişiklik olacak, ne tür bir değişiklik olacağını zaman gösterecek ” dedi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın