İstanbul’da 9 yıllık gelenek: Yeryüzü Sofrası

İstanbul (Rûdaw) – İstanbul Ümraniye'de iftar vaktinde kurulan Yeryüzü Sofrasına yüzlerce kişi katıldı. Halil İbrahim Sofrasında  katılanlar “Herşey herkes için” mesajı verdi.

 

Halk dilinde “Halil İbrahim Sofrası” olarak bilinen Ramazan aylarının uzun ve kalabalık iftar sofrası geleneği İstanbul’da 9 yıldan beridir devam ediyor.

 

Her gün farklı bir semtte kurulan sofraya oruçlu olan olmayan, Müslüman olan olmayan herkes katılıyor.



 

Sofraya katılan Fatma Demirtaş, “Barış olsun, hapisanelerdekiler özgür olsun, anneler ağlamasın diye buradayız. Ben de çiğköfte ve salata getirdim” dedi.

 

İlk yeryüzü sofrası 2011’deki İstanbul’daki Conrad Otel’in önünde serilen sofra olsa da gelenek 2012’de yaygınlaştı.



 

Sofrada hazır bulunanlardan Sema Ergül ise, “Bu sofra herkes için, birlikte ayrım yapmadan yaşamak ve aynı sofrada buluşmak için kuruluyor. Mesaqjımız da budur ve bunun için buradayız. Her partiden arkadaşlarımız burada. Bu bir Halil İbrahim sofrası. Herşey birlikte olursa, paylaşılırsa güzel olur” diye konuştu.

 

Polisler, Ramazan’ın ilk gününde İstiklal’de kurulan Yeryüzü Sofrasına müdahale ederek kurulmasını engellemişti.



 

Yeryüzü Sofrasının öncüsü ilahiyatçı yazar İhsan Eliaçık ise vermek istedikleri mesajı şu sözlerle ifade etti:

 

“Buradan şu mesajı vermek istiyoruz; ülkeler de, halklar da, coğrafyalarda yaşayan uluslar da böyle olmalıdır. Barış içinde bölüşerek, kimse kimseye ‘sen kimsin’ diye sormadan, olduğu gibi onu kabul ederek, inancını, düşüncesini, dilini, kültürünü, örfünü, geçmişini, etnik kökenini, dinini sormadan, sadece aynı coğrafyada yaşadığımız için ekmeğini bölüşebilmelidir. Devlet de böyle olmalı ve bir kişiye ait olmamalıdır. O devlet o coğrafyada yaşayan herkese ait olmalıdır. Devletin tüm imkanları, söz, yetki, karar herkese ait olmalıdır. Verilmek istenen mesaj bu.”