Fahrettin Altun'dan Reuters'a tepki

01-09-2022
Etiketler Fahrettin Altun Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Reuters Medya Türkiye
A+ A-

Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Reuters'ın, Türkiye'de medyanın hükümet onaylı manşetleri, ilk sayfaları ve televizyon tartışma programı konuları ile emir-komuta zincirinin bir parçası haline geldiğini yönündeki iddialarına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İngiltere merkezli haber ajansı Reuters’ın Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı hakkındaki haberine, sosyal medya hesabından yanıt verdi.

Altun, "Türkiye İletişim Modeli ile ulusal ve uluslararası çapta başarılı çalışmalara imza atan İletişim Başkanlığımızın, İngiltere merkezli Reuters haber ajansı tarafından hedef alınması, bizler için sadece ne kadar doğru yolda olduğumuzun göstergesi ve gurur vesilesidir" ifadelerini kullandı.

"Son 4 yılda Türkiye'ye yönelik dezenformasyon kampanyalarına karşı koyduk, ülkemizi bu saldırılara karşı daha dayanıklı hale getirdik ve şeffaf bir iletişim ortamı oluşturduk. Aynı doğrultuda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye'ye uzun yıllar hizmet etmeye kararlıyız” diyen Altun, şunları kaydetti:

"Reuters'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye karşıtı algı operasyonlarının ve sistematik manipülasyonların bir aparatı olduğunu" ifade eden Altun, daha önce de pek çok kez çarpıtma ve yalan haberlere imza attığını belirtti.

Altun, Reuters'ın, DEAŞ terörünün zirve noktasına çıktığı dönemde, bu terör örgütüne karşı amansız bir mücadele veren Türkiye'ye karşı dezenformasyon yaparken, esasında bazı Batılı devletlerin yabancı teröristlerin Suriye'ye geçişini görmezden geldiğini veya istihbarat servisleri marifetiyle bunu fiilen mümkün kıldığını perdelediğini bildirdi.

"Reuters'ın niyetini de neye hizmet ettiğini de gayet iyi biliyoruz"

Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş için ilk adımları attığı dönemde de sahneye çıkan Reuters'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarını çarpıttığını ve kendi haberlerini tekzip etmek durumunda kaldığını hatırlatan Altun, şunları kaydetti:

"Reuters'ın Türkiye'ye yönelik ekonomik ve finansal operasyonlarda kendine düşen rolü nasıl oynadığını da elbette unutmuyoruz. Böyle bir haber ajansı, bugün de Türkiye İletişim Modelini ve Başkanlığımızı hedef almaya çalışıyor. Reuters'ın niyetini de neye hizmet ettiğini de bu doğrultuda yaptıklarını da gayet iyi biliyoruz. Sadece Türkiye ile ilgili konularda değil, dünyanın farklı noktalarında operasyonel haberciliğiniz yüzünden işgal edilen, darbeler yaptırılan, iç savaş çıkartılan, terör örgütlerini besleyen sisteme karşı hakikati savunan bir Türkiye var.

Görüyoruz ki ekonomik kriz bütün Avrupa'yı ve ülkeniz İngiltere'yi olduğu gibi kurum olarak sizi de etkiledi. Bu nedenle daha ucuz ve kolay olduğu için masa başı haberciliğe tevessül ediyorsunuz. Daha önce de pek çok kez olduğu gibi temelsiz klişe ön yargılarla örülü hayali ve uydurma senaryoları sözde haber adı altında servis ediyorsunuz. Şartlar ne olursa olsun gerçek gazeteciliğin böyle yapılmayacağını size bir kez daha hatırlatıyor ve sizi sadece ve sadece hakikat için habercilik yapmaya davet ediyoruz."

Reuters'tan “Türkiye’de medya” konulu rapor

Reuters haber ajansı, Türkiye'de ana akım medyanın hükümet onaylı manşetleri, ilk sayfaları ve televizyon tartışma programı konuları ile emir-komuta zincirinin bir parçası haline geldiğini öne sürdü.

Ajans röportajlardan derlediği özel haberinde, görüştüğü basın çalışanlarının, hükümet yetkililerinin ve düzenleyicilerin daha önce aralarında hukuk, ordu, merkez bankası ve eğitim sisteminin büyük çoğunluğunun da bulunduğu bağımsız kurumlar gibi medya için de “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın isteklerine boyun eğen bir sektör” tanımlaması yaptığını ifade etti.

Haberde, Reuters'a konuşanların bu durumdan kısmen hükümet baskısının, kısmense medyanın kendi kendine sansür uygulamasını sorumlu tuttuğu vurgulandı.

İletişim Başkanlığı

Haberde, haber merkezlerine talimatların doğrudan Fahrettin Altun'un başkanlığında, Erdoğan tarafından kurulan İletişim Başkanlığı'ndaki yetkililerden geldiği iddia edildi.

Dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 2020 duyurduğu istifa haberini ülkenin önde gelen haber merkezlerindeki dört basın çalışanına müdürlerinin doğrudan hükümet açıklama yapana kadar haberi servis etmemelerini istemesi de buna örnek olarak gösterildi.

Bu iddiaya karşı İletişim Başkanlığı ile temasa geçen Reuters, Altun'un yaklaşımına aşina üst düzey bir kamu görevlisinin Altun'un haber gündemini belirlediğine dair ifadeleri "kesinlikle değil" şeklinde yanıtladığını aktardı.

Yetkilinin ifadesine göre Altun "zaman zaman editörleri ve gazetecileri görevinin bir parçası olarak bilgilendirdi, ancak bu görevler şimdiye kadar asla bir haber kurumunun editöryel bağımsızlığın ya da basın özgürlüğünün ihlali olarak görülecek şekilde yapılmadı.”

Basın İlan Kurumu

Haberde, 2008'den sonra Türkiye’deki en büyük medya kuruluşlarının Erdoğan ve AK Parti'ye yakın şirketler ve kişiler tarafından kontrol edildiği ve ayrıca devlet reklam gelirlerinin çoğunlukla hükümet yanlısı yayınlara aktarıldığı ifade edildi.

Buna karşın hükümetin atadığı düzenleyicilerin basın kanununa muhalefetten dolayı bağımsız ya da muhalif haber sağlayıcılarına doğrudan ceza kestiğini dile getiren ajans, "Cumhurbaşkanını eleştirmek ve resmi yolsuzluk ithamında bulunmak düzenleyicilere ters gelebilir" diye yazdı.

İletişim Başkanlığı'na bağlı Basın İlan Kurumu (BİK) eleştirilere karşı yayımladığı bir açıklamada kurumun hükümetin aleyhine haberleri cezalandırmak suretiyle bir sansür aracı haline geldiği iddialarını reddetti. Kurum açıklamasında "yayınlarla ilgili görüşler ve ideolojilerle ilgilenmediklerini ifade etti.

Radyo Televizyon Üst Kurulu

Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) CHP tarafından seçilen üyesi İlhan Taşçı ise Reuters'a yaptığı açıklamada kurulun geçen yılın ilk altı ayında bağımsız kanallara toplam 5 milyon lira tutarında 22 ceza kestiğini, aynı dönemde hükümet yanlısı kanallara ile hiç ceza kesilmediğini belirtti. Taşçı RTÜK'ü "iktidar partisinin ve Saray'ın talimatları kadar bağımsız" olarak tanımladı.

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ise sansür uyguladıklarını ya da Erdoğan'dan gelen talimatları yerine getirdikleri iddialarını reddetti.

Otosansür

Reuters, İletişim Başkanlığı'nın haber merkezlerine bir konuyu öne çıkarmak ya da bazı bakan veya parti üyelerinin yorumlarının yayınlanmasından kaçınılması için mesajlar gönderdiğini ve bu  WhatsApp mesajlarının ekran görüntüsünü gördüğünü belirtti.

Birçok gazetecinin bir konuşmanın yayınlanması ya da kendilerinden bahseden bir haberin değiştirilmesi talebiyle AK Parti milletvekillerini sıklıkla haber merkezlerini aradığını ifade etti. Reuters'ın görüştüğü gazetecilerden biri, editörlerinin düzenli olarak muhabirleri İletişim Başkanlığı'nın kendilerini denetlediğini ve başlıklarını, giriş cümlelerini değiştirdiklerini ve "onlarla işbirliği içinde olmalıyız" dediğini öne sürdü.

Birçok sektör kaynağına göre bir şekilde yıllardır mevcut olan otosansür ana akım medyada otomatik hale geldi.

Reuters'a konuşan bir Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) editörü 2006'da Orhan Pamuk'un ilk kez bir Türk olarak Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandığında o zaman başbakan olan Erdoğan kendisini tebrik etmeden haberden bahsetmediklerini söyledi. Pamuk ise "medyanın nispeten özgür olduğu" o dönemde TRT'nin haberini geciktirdiğinin farkında olmadığını belirtti ancak "Yazarlık yaptığım son 50 yıl içerisinde medya/gazete ve habercilik hükümete hiç bu kadar boyun eğmemişti" yorumunda bulundu. (Ek Kaynak: AA, euronews)

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli