Adıyaman Belediye Başkanı Tutdere'den hükümete 'borç' sitemi

Haber Merkezi – Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, SGK borçlarına ilişkin “Yaklaşık 180 milyon TL kadar borcumuz var. Biz şu anda bu ortamda böyle bir muamele ile karşı karşıya kaldığımızda nasıl ödeyeceğiz, bunu da birilerinin çıkıp açıklaması lazım. Belediyeleri bir ekonomik baskı ile kıskaç altına alınması ve hükümet tarafından böyle bir uygulamaya geçilmesi doğru değil” dedi.

CHP’nin Burdur’da düzenlediği İl Belediye Başkanları Toplantısı’na katılan Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Tutdere, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın SGK prim borçlarına ilişkin açıklamasının ardından CHP’li belediyelere borçların ödenmesi için yazı gönderilmesiyle ilgili “Özellikle belediyeler ve kamu kurumları kaynaklarıyla hiçbir ayrım gözetmeksizin halka hizmet eden kurumlardır. Belediyeler zaten Türkiye’deki ekonomik kriz nedeniyle zor günler geçiriyorlar. Hükümetin bu ekonomik krize rağmen belediyeler üzerinden özellikle ekonomik anlamda belediyeleri zora sokacak, belediyelerin hizmet yapmasını engelleyecek bir tutum içerisine girmesini kabul etmek mümkün değil” dedi.

"Belediyeleri bir ekonomik baskı ile kıskaç altına alınması doğru değil"

"Burada aslında hedef belediye başkanları ve onları işlevsiz kılmaktır" diyen Tutdere, ANKA’ya yaptığı açıklamada şöyle konuştu:

“Bunu kabul etmek mümkün değil çünkü belediye sadece başkandan, partiden ibaret değil. Belediyeler halkın kurumlarıdır, fikri, görüşü, partisi ne olursa olsun herkese eşit ve adil hizmet götüren kurumlardır.

Sadece bir siyasi hırs uğruna, politik hesaplar uğruna halka hizmet üreten belediyeleri cezalandırmak kabul edilebilir bir şey değil, halkın vicdanında da çok büyük bir rahatsızlık yaratmıştır. Adıyaman Belediyesi olarak deprem yaşamış bir belediyeyiz. Bizim de hem SGK’ya hem de vergi dairesine borcumuz var. Yaklaşık 180 milyon TL kadar borcumuz var. Biz şu anda bu ortamda böyle bir muamele ile karşı karşıya kaldığımızda nasıl ödeyeceğiz, bunu da birilerinin çıkıp açıklaması lazım. Belediyeleri bir ekonomik baskı ile kıskaç altına alınması ve hükümet tarafından böyle bir uygulamaya geçilmesi doğru değil.

"Kabul etmiyoruz"

Mersin Büyükşehir Belediyesi de deprem bölgelerinden, Adıyaman’dan, Hatay’dan büyük göç alan ve depremzedelere bir buçuk yıldan fazla süredir hizmet veren bir belediye ve bundan dolayı hiçbir ödenek almadığı halde hizmet ediyor. Bu kadar büyük kamu hizmetini veren belediyelerimiz Mersin başta olmak üzere tüm büyükşehir belediyelerimiz aynı şekilde, bu şekilde cezalandırmak doğru değildir. Hükümet bu konuda kaynakları artırmadan ve hiçbir kaynak sağlamadan böyle bir uygulamaya gitmesini kabul etmiyoruz."

"Ciddi anlamda barınak sorunumuz var"

Sokak hayvanları düzenlemesine de değinen Tutdere, "Biz tüm canlıların rahat ve huzurlu bir ortamda yaşaması için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Adıyaman açısından baktığımızda barınaklar için var olan alan TOKİ kalıcı konutları için bozuldu, şu an orası şantiyeye döndü. Ciddi anlamda barınak sorunumuz var, barınağımız yok. Biz tabi sokak hayvanlarının ilgili yasa gereğince rahat edebilecekleri bir ortamı sağlamak için proje çalışmalarımızı başlattık. Kısa süre içerisinde eğer kaynak bulabilirsek yapacağız. Hükümet mevcut yasada aslında eğer uygulanmış olsaydı değişikliğe hiç ihtiyaç yoktu. Aslında önceki yasada her türlü düzenleme var. Ama belediyeler ekonomik anlamda büyük zorluklar yaşıyorlar. İşin çelişkisi bu. Siz bir taraftan vergi ve SGK borçları için belediyeleri sıkacaksınız; bir yandan da çıkardığınız yasa ile onlara yeni yükümlülükler vereceksiniz. Peki belediyeler bu yeni yükümlülükleri hangi kaynaklarla yerine getirecekler.

Nasıl görevlerini yerine getirecekler buna da bakmak lazım. Hükümet bir yasanın uygulanabilirliğini hesaba katarak yasa yapması gerekiyor.

Meclis’in ve komisyonlarn bunları dikkate alması gerekiyor. Bir yasa yaptınız bu sahada nasıl bir sorun yaratacaktır, bu sorunu çözmekten ziyade eğer bir kanun yeni bir sorun çıkarıyorsa o yasayı yapmanın hiçbir anlamı da olmayacaktır. Biz mümkün mertebe yaşatan ve sokak hayvanlarını gerçekten beslemek anlamında rahat edici bir ortam sağlamak adına üstümüze düşeni yapacağız.”