Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Üsküdar’da kıldığı Cuma namazı sonrası camii çıkışında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
PKK ve PYD’ye desteğin kesilmesi karşılığında NATO üyeliklerine blokajı kaldırdıkları İsveç ve Finlandiya ile imzaladıkları üçlü mutabakata değinen Erdoğan, "Bu bir davet sürecidir. Biz davete evet dedik. Teröre ve teröriste yönelik şartlarımızı ortaya koyduk kabul edildi. Avrupa yıllardır bu işi PKK ile geçiştirdi. Ama biz bunu kabul etmedik. FETÖ, PYD ve YPG'yi de sözleşmenin içerisine yerleştirmemeniz gerekiyor dedik. Yan çizmeye kalktılar ama bu bizim kırmızı çizgimizdir dedik. Kabul etmeyecek olursanız kesinlikle anlaşmaya evet diyemeyiz. Sonra da kabul ettiler. Nasıl başarıyla çıktığımızın çok güzel bir ifadesidir” dedi.
“Bizim Yunanistan ile savaşa girelim derdimiz yok”
Yunanistan’ın Türkiye hava sahasını ihlal ettiği iddiası hakkında da konuşan Erdoğan, “Bizim Yunanistan’la şöyle bir savaşa girelim derdimiz yok. Ancak Yunanistan verdiği sözlerde durmuyor, sıkıntı burada. Çok kısa bir süre içerisinde 147 kere hava ihlali yaptılar. Şimdi biz eğer komşuysak, eğer dostsak barış içerisinde yaşamak istiyorsak bizim hava sahamızı 147 kere neden ihlal ediyorsunuz? Böyle bir ihlal yaparsanız bize düşen nedir, benim hava kuvvetlerim de size kalkıp gerekli olan görselliği verecektir. Hava kuvvetlerimizin yaptığı da budur. Bunu yapmazsa benim vatandaşlarım ne der? Bizim silahlı kuvvetlerimiz nerede demez m? Silahlı kuvvetler üzerine düşeni yapmaktadır. Bu hava sahası ihlalleri devam ederse aynı şekilde bize düşen görevi yerine getirmeye devam ederiz. Miçotakis hakkı teslim etmiştir diyeyim. Ama birçok liderler bilmiyorum kim sufle etmiştir bizi barıştırmak için çok gayret ettiler. Dedik ki şu anda böyle bir şey düşünmüyoruz. Gelecekte şartlar neyi getirir neyi götürür bakar değerlendirmesini yaparız” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Erdoğan, İspanya'nın başkenti Madrid'de gerçekleştirilen NATO Zirvesi'nin ardından gazetecilerle bir araya geldi, sorularını yanıtladı.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvurularının, zirve bağlamında öne çıkan konulardan birisi olduğunu aktaran Erdoğan, "Her ne kadar muhalefet gölgelemeye çalışsa da NATO Zirvesi, Türkiye için büyük bir diplomatik zafer olmuştur” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kaldı ki şunu bilmemiz gerekiyor, bu atılan imzalar bu işin bitmesi anlamına gelmiyor. Bazıları zannediyorum biraz da bunun telaşı içindeler. İş bitmiyor. Bu daha bir davettir. Bu davetle bir süreç başlıyor. Bunun ne kadar süreceği belli değil. Şu anda bu tabii kayıtlara giriyor. Bu kayıtlarla birlikte nereye varacak onu da göreceğiz. Ama görünen bir gerçek var ki bunlar şu anda bizim ne kadar doğru yolda olduğumuzun en güzel ispatıdır. Yaptığımız görüşmelerle PKK/PYD/YPG, FETÖ, tüm bu terör örgütleri NATO’nun artık yazılı kayıtlarına giriyor. Bu işin yazılı kayda girmesi ilk defa oluyor. Yani PKK Avrupa Birliğinin metinlerinde vardı ama YPG/PYD ve FETÖ yoktu. Peki sorun bakalım, bunları bu metinlere koydurana kadar nasıl bir mücadele verildi? Biz sinyali verdik, onlar da hemen yaptı gibi bir şey olmadı. Onlar, bu metinlere girmemesi için mücadele verirken, biz de 'Bu metinlere girecek. Girmediği takdirde, kusura bakmayın. Bu bizim kırmızı çizgimizdir.' dedik. Ekiplerimiz görüştüler, konuştular, en sonunda metinlere bunlar da girdi. İş o şekilde davet mektubu haline geldi. Ama daha süreç bitmedi. Bundan sonra daha bu işin uzun bir yolculuğu var, süreci var. Biz sabırla bu mücadeleyi sürdürdük. 'İnşallah sonu da hayır olur.' diyoruz. Buradaki toplantımızda da gerek İsveç gerek Finlandiya’daki terör örgütü faaliyetlerine dair bütün bilgi, belge, görüntüleri tekrar ortaya koyduk. Hem bunları hem de kitapçıkları flash bellekler içinde kendilerine verdik. 'Terör örgütünün ve iltisaklı grupların resimlerini görmeniz, ne yaptıklarını ne ettiklerini bilmeniz lazım' dedik."
“Şu anda 3-4 tane gönderdiler”
Erdoğan, "Bu iki ülkeden yakın zamanda bazı terör suçlularının iadesi söz konusu olabilir mi?" sorusunu, "Şimdi bu konuda verilmiş sözler var. Örneğin İsveç 73 teröristi bize gönderecek. Şu anda 3-4 tane gönderdiler. Ama bunlar bizim için yeterli değil. Tabii bunları Adalet Bakanlığımız, Dışişleri Bakanlığımız, Milli İstihbarat Teşkilatımız yakın markaja alıp takibini yapacak ve 'Bu teröristleri gönderin bakalım.' diyecek. Bunların hepsi bizim taleplerimiz olarak şu anda ortada. Bunlar geldi geldi; gelmediği takdirde gereği ne ise o gereğini de biz her an kurumlarımız ve birimlerimiz vasıtasıyla yapmaya devam edeceğiz." diye yanıtladı.
"Bir gece ansızın gelebiliriz"
Erdoğan, Suriye'ye yönelik yeni harekatın, hazırlıklar tamamlanır tamamlanmaz başlanacağının söylendiği hatırlatılarak, "Rusya’nın yeni çekinceleri mi söz konusu? Olası harekata yönelik bir ay önce başlayan açıklamaların ardından bir farklılık, bir denklem değişikliği söz konusu mu? Hazırlıkların tamamlanmasından kastınız askeri mi, diplomatik mi?" sorusuna da "Bu konuyla ilgili olarak benim her zaman bir ifadem var, bir gece ansızın gelebiliriz" karşılığını verdi.
“Hiç telaşa gerek yok”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi:
"Hiç telaşa gerek yok. Aceleye gerek yok. Biz zaten şu anda o bölgede çalışıyoruz. Malum, bir taraftan Irak’ın kuzeyindeki çalışmalarımız, bir taraftan yine aynı şekilde Suriye’nin kuzeyinde, Afrin’de vesaire çalışmalarımız var. Bu arada tabii üzüntümüz büyük, şehitlerimiz de oluyor ama onlara 1’e 10 bedelini ödetiyoruz. Şu anda bu harekat yürüyor. Ama tabii şu ana kadar anlaşılanın veya anladığınızın ötesinde beklentiler var. Onun da farkındayım. Biraz sabırlı olursak, biz şu anda peyderpey yürüttüğümüz operasyonların fevkinde olanı da inşallah en güçlü şekilde vakti saati geldiğinde gerçekleştiririz."
“Biden’a silah yardımını söyledim”
ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmede Suriye'de DSG’ye gönderilen silahların gündeme gelip gelmediğine yönelik soru üzerine Erdoğan, "Elbette söyledim. Trump döneminden aldım, dedim ki 'Binlerce tır silah, araç, gereç, mühimmat buraya getirildi.' Biz şimdi burada terörü müzakere edeceğiz. Ama Türkiye’yi hedef alan teröristlere silah, mühimmat, araç, gereç bu şekilde verilirken biz NATO’da ortaklar olarak nasıl dayanışma içinde olacağız?" açıklamasında bulundu.
Pınar Gültekin davası
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pınar Gültekin cinayeti davasından ceza indirim kararı çıktığı hatırlatılarak, "Bu indirim kararına ilişkin değerlendirmeniz nasıl olur? Bir de bu tür suçlarla ilgili idam konusu da gündeme geldi. Kadın cinayetlerine yönelik idam cezası olur mu?" sorusuna karşılık, "Bu konu ile ilgili Devlet Bey'in de zaten bir açıklaması olmuştu. İdam konusu ülkemizin yeniden gündemine gelebilir ve bu tartışmaya açılabilir" dedi.
“Ben böyle bir kararı onaylarım”
Pınar Gültekin'in ölümünün rastgele bir ölüm olmadığını belirten Erdoğan, şu ifadelere yer verdi:
"Tamamen burada bir vahşet söz konusu. Bu vahşet, bu millete yakışmaz. Böyle bir şeye katlanmamız da mümkün değil. Bunun için de gerekli müzakereleri, tartışmaları Adalet Bakanım ile de yaptık, bunları konuştuk. Gerekirse bu tekrar gündeme getirilerek tartışma konusu haline gelmeli. Bu tartışmadan ne çıkar bunu görmeliyiz. Ardından da çıkan neticeye göre bir adım atılabilir. Çünkü Pınar Hanım'ın durumunun benzeri birçok vahşet var. Bunlar hakikaten böyle yenilir yutulur şeyler değil. Onun için burada da bu işin müzakeresi, tartışmaları hepsi yapılır. Tabii bu bir Anayasa değişikliği gerektiren de bir konu. Daha önce de söylemiştim, burada Adalet Bakanlığımızın yaptığı çalışmada parlamento böyle bir karar alması halinde ben böyle bir kararı onaylarım."
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın