Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Manisa il kongrelerinde konuştu.
Erdoğan, “23 Şubat'ta büyük kongremizi yaparak, maratonumuzu tamamlayacağız” dedi. Muhalefeti eleştiren Erdoğan'ın konuşması özetle şöyle:
"Kurulduğu günden itibaren Manisa'da davamıza destek olmuş tüm kardeşlerimi tebrik ediyorum. Dün Antalya'da, biraz önce İzmir'deydik. 12 Ekim'de başlayan kongre sürecimizde Manisa'yla birlikte 78'inci il kongremizi gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki cuma günü İstanbul kongremiz var. 23 Şubat'ta büyük kongremizi yaparak, maratonumuzu tamamlayacağız.
Kongrelerimiz vesilesiyle milletimizle kucaklaştık, dostluğumuzu pekiştirdik. Yol ve dava arkadaşlığımızı güçlendirdik. Hükümet çalışmalarının yoğunluğuna rağmen il kongrelerimize iştirak ettik. Ülkemizin dört bir köşesinde AK Partimizin vefalı neferleriyle kucaklaştık, dertleştik. Bir kez daha gördük ki vizyon, ufuk, gayret ve hizmet aşkı bakımında partimiz zirvede.
“Muhalefetin iş bilmezliği bizim referansımız olamaz”
Muhalefetin iş bilmezliği bizim referansımız olamaz. Muhalefetin tembelliği bizim bahanemiz olamaz. Onların sorun çözmek, dertlere derman olmak gibi kaygılarının olmadığının farkındayız. Ülkemizde ne olup bittiğini bile takip etmiyorlar. Hadiselerin hiçbiri umurlarında değil. Gelişmelere ilişkin en ufak fikirleri yok. Hiçbir alternatif yok. Varsa yoksa kendi çıkarları, ikballeri. Kavgayı, gürültüyü, kuyu kazmayı, güç mücadelelerini saymaya gerek duymuyorum. Onları acıyarak, utanarak izliyoruz.
“Bay Kemal'i bir günde istenmeyen adam ilan ettiler”
Gandi Kemal diye eski genel başkanlarını pohpohluyorlardı. Türkiye'yi kurtaracak adam dedikleri Bay Kemal'i bir günde istenmeyen adam ilan ettiler. Şaibeli kurultayla CHP Genel Merkezi'nden kendisini tehcir ettiler. Şimdi ne kapısını çalan var ne fikirlerini merak eden var. Aslında biz de bu zatın ülkemiz siyasetine zarar verdiğini, demokrasimizi zehirlediğini sıkça vurguladık.
“Yeni genel başkana bir şans tanıdık”
Bundan dolayı soru işaretleriyle dolu kurultay süreciyle de olsa CHP'nin başından gönderilmesi ilk etapta bizde müspet karşılandı. Siyasetin olması gereken düzleme oturacağına inandık. Yeni genel başkana bir şans tanıdık. Ülkenin ve milletin meseleleri söz konusu olduğunda buluşabileceğimiz, diyalog kurabileceğimiz bir zemini inşa etmeye çalıştık. Ancak gerilimden beslenen ana muhalefet içindeki vesayet odakları bunu hazmedemedi. CHP'nin normalleşmesine fırsat vermediler.
Türkiye'nin ana muhalefet partisinin üyelerinin adalet sarayı önünde marjinal sol örgütlerinin sloganlarıyla polise saldırdığını görüyoruz. Güya gazeteci ve siyasetçi kılıklılarını sergilediği tiyatroları saymıyorum. Adaletin tecellisine engel olamayacaklar. Gülsek mi ağlasak mı kestiremediğimiz trajikomik durumu da söylemek isterim: Adliye önünde polise karşı attıkları slogan 1971 yılında Ziraat Bankası'nı soyan bir sol terör örgütüne ait. Banka soyanların sloganı 10 yıllar sonra belediyeleri soyanların sloganı olmuş. Kırmızı kart gibi yeni sloganlarının da CHP'ye çok yakıştığını ifade ediyorum. Biz hayırlı bir muhalefet diledikçe nereden tutsak elimizde kalan bir CHP buluyoruz.
“Muhalefetle mücadelemizi hukuk ve demokrasi içinde sürdüreceğiz”
İktidar kazanmasın da Türkiye kaybederse kaybetsin anlayışına sahip muhalefetle mücadelemizi hukuk ve demokrasi içinde sürdüreceğiz. Bu omurgasız siyaset anlayışının maskesini indirmeye devam edeceğiz. Bizi yolumuzdan alıkoymak istediler. Terör örgütleriyle, provokasyonla, hukuku çiğneyerek üzerimize geldiler. Yalanla dolanla, manipülasyonla üzerimize geldiler. Faşizme boyun eğmedik, sokak terörüne teslim olmadık. Haksızlıklar, hukuksuzluklar karşısında sinmedik. Milletin sandıkta tecelli eden iradesine sahip çıktık. Biz aziz milletimize hizmetkarlık etmeye talip olduk. Sadece bunun için siyaset yaptık. Biz uzun ve ince yolda yürüyoruz. Bu yolun zorlu, çetin olduğunu çok iyi biliyoruz.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın