Özerk Yönetim’den Esad yönetimine ‘çözüm’ çağrısı
Haber Merkezi – Rojava Özerk Yönetimi, “Suriye krizinin demokratik ve barışçıl yollarla çözümü” konusunda Şam hükümetine sorumluluk alması çağrısı yaptı.
Rojava Özerk Yönetimi önceki gün Rakka kentinde, “Suriye krizinin demokratik ve barışçıl yollarla çözümü” adıyla bir deklarasyon yayınladı.
Suriye’de 2011 yılında başlayan krizin 12 yıldır devam ettiğine vurgu yapılan açıklamada, bu süre zarfında yüzbinlerce kişinin hayatını kaybettiği, milyonlarca kişinin de ülke içinde ve ülke dışına göç etmek zorunda kaldığı hatırlatıldı.
6 Şubat’ta Maraş merkezli depremlerin ardından sorunların daha da derinleştiğine vurgu yapılan açıklamada, “Her etnik ve inanç topluluğundan halklarımız bu durumu hak etmiyor ve bir an önce barış ve istikrarın sağlanacağı bir çözüm beklemektedir” denildi.
“Suriye devletinin sorumlu yaklaşması gerekiyor”
Açıklamada, Suriye sorunun çözümü kapsamında bugüne kadar ortaya konan ulusal ve Cenevre, Astana süreci uluslararası çabaların sonuç üretemediği belirtilerek, “Bunun temel nedeni, Suriye sorununun doğru tahlil edilmemesi, barışçıl ve demokratik bir çözüm programı ortaya konulmaması, Suriye’de yaşayan tüm dinamiklerin sürece dahil edilmemesi ve çözümünün dışarıda aranmasıdır. Öte yandan Suriye’de siyasi çözümde önemli rol oynaması gereken Suriye devletinin de mevcut sorunları çözecek ve krizi aşacak bir politika ve tutum içinde olmaması da çözümsüzlüğün sürmesine yol açmaktadır” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, sorunlara içeriden çözüm aranması ve Suriye devletinin de sorumlu yaklaşarak çözüm üretecek bir politika ve tutum içine girmesi gerektiği kaydedildi.
Ayrımı yapmaksızın Suriye’de tüm toplulukların, siyasi parti ve hareketlerin, etnik ve inanç yapılarının Suriye’nin geleceğini şekillendirme konusunda rol almalarının önemine vurgu yapılan açıklamada, “Suriye, bu ülkede yaşayan tüm toplulukların ülkesidir. Bu toplulukların kendi geleceğini belirleme ve ülke sorunlarının çözümünde aktif yer almaları en temel haklarıdır” sözlerine yer verildi.
“Suriye’nin bütünlüğünden yanayız”
Açıklamada talep ve öneriler ise özetle 8 maddede ile sıralandı:
“1- Suriye’nin bütünlüğünden yanayız. Çözüm için ortak bir program, proje ve perspekt çizmek amacıyla Suriye devlet yönetimi ve tüm toplumsal, siyasi, sivil yapılarla görüşmeye ve diyaloga açığız.
2 - Arap, Kürd, Suryani ve diğer tüm etnik ve inanç toplulukların Suriye’nin ana unsuru olarak kabul edilmesi, kollektif haklarını güvence altına alınması, merkeziyetçi olmayan yerel yönetimlere dayalı demokratik bir siyasi-idari sistem kurulması gerektiğine inanıyoruz.
3 - Bölgemizde uyguladığımız Ekolojik Kadın Özgürlükçü Toplum modelinin; Suriye gibi çoğul etnik, inanç, kültür, sosyal ve politik yapıdaki bir ülke için çözüm referansı oluşturacağı kanaatindeyiz.
“Bölgemizdeki kaynakları paylaşmaya hazırız”
4 - 2011 yılından bu yana devam eden sürecin yarattığı ağır ekonomik ve yaşamsal sorunları hafifletmek amacıyla, mevcut ekonomik imkânların tüm Suriye’de adil temelde paylaşılması için bölgemizde var olan (petrol, gaz, buğday, gıda gibi) kaynakları mevcut Suriye yönetimi ve ilgili siyasi ve toplumsal çevrelerle görüşme ve mutabakat çerçevesinde paylaşmaya hazırız.
“Göç edenlere kucak açmaya hazırız”
5 - Ülke içinde veya ülke dışına göç etme durumunda kalan her etnik ve inanç topluluğu mensuplarına imkanlar dahilinde kucak açmaya ve adım atmaya hazırız.
6 - IŞİD ve benzeri guruplara karşı ortaya koyduğumuz çabaları bundan sonra da etkili ve aktif bir şekilde sürdüreceğiz.
7 - Türkiye dahil diğer komşu ülkeler ve halklar ile barış içinde yaşamayı benimsiyoruz. Ancak Türk devleti tarafından olası saldırılara karşı meşru savunma hakkımızı kullanacağız.
8 - Suriye’de demokratik ve barışçıl bir çözümün gelişmesi için başta Arap ülkeleri ve bu ülkelerdeki siyasi güçler, Aydınlar, Demokratik çevreler olmak üzere Birleşmiş Milletler ve ayrımsız tüm Uluslararası güçlerden kolaylaştırıcı rol oynamalarını; Suriye devleti ve çözümde rol oynayacak diğer Suriyeli güçlerle ortak çözüm arayışımıza destek ve katkıda bulunmalarını talep ediyoruz.”
“Gelinen aşamada çözüm perspektif ve projelerini karşılıklı müzakereye ve BMGK’nin 2254 nolu kararını da göz önünde bulundurarak ortaklaşmaya hazırız” denilen açıklamada ayrıca, “Yüzbinlerce insanımızın hayatını kaybettiği, milyonlarca insanımızın büyük zorluklar yaşayıp acı çektiği Suriye sorununun çözümü için adım atmak tarihi ve insani bir sorumluluktur. Bu sorumluluk temelinde mevcut Suriye devlet yönetimi ve tüm kesimlere ortak çözüm oluşturma çağrısı yapıyoruz” denildi.