Esad Saddam mı olacak?

07-04-2017
Ahmet Aslan
Etiketler ABD Suriye İdlib Şayrat Hava Üssü Türkiye Rusya Can Acun
A+ A-

Erbil (Rûdaw) - ABD, 4 Nisan’da Suriye’nin İdlib kentine yapılan kimyasal saldırıyı gerekçe göstererek bu sabah saat 04:40 sıralarında Şayrat Hava Üssü’ne saldırdı.

 

Kimyasal saldırının ardından “Esad’a karşı tavrım değişti” diyen ABD Başkanı Donald Trump, Şayrat Hava Üssü’ne yapılan saldırı sonrası, "Suriye'ye yönelik hedefi belli saldırının emrini ben verdim” dedi.

 

Donald Trump’ın kimyasal saldırıdan sonra tavır değiştirmesi akla eski başkan Barack Obama’nın  21 Ağustos 2012’de yaptığı açıklamaları getirdi.

 

Barack Obama, o dönemde yaptığı açıklamada, “Suriye’de kimyasal silahların ortalıkta gezindiğini ya da kullanıldığını görmeye başlamamız bizim için kırmızı çizgidir” demişti.

 

Obama görevi yeni başkan Trump’a devretmeden önce katıldığı bir televizyon programında bu açıklamasından “pişmanlık duymadığını” belirtmişti.

 

ABD’nin bu sabah Suriye’ye başlattığı saldırı Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın sonunun başlangıcı mı?

 

Rûdaw’a konuşan SETA Ortadoğu uzmanı Can Acun, “Bu saldırı önemli bir dönüm noktasıdır çünkü bu saldırıdan önce ABD’de Esed rejiminin tanınması gerektiği konuşuluyordu. Ama bunun hemen ardından  gerçekleşen İdlib saldırısı dünyada bir infial yarattı” dedi.

 

Can Acun, “ABD bu infialden sonra müdahale etti. Yalnız sadece askeri olarak değil, söylem olarak da müdahele etti. ABD’li yetkililer Suriye’nin geleceğinde Esed’in olmadığını net bir şekilde açıkladılar. Bu sahada muhalifler açısından hem önemli bir askeri kazanım, hem de muhalifleri destekleyen ülkeleri tekrardan cesaretldiren bir şey” diye konuştu.

 

“Saldırıların devamı gelir mi?” sorusuna SETA Ortadoğu uzmanı Acun, şu yanıtı verdi:

 

“Kısa vadede saldırıların devam edeceğini düşünmüyorum ama bunu biraz da Esed rejiminin muhaliflere karşı tavrı belirler. Esed, muhalifleri hedef alırken sivilleri vurursa, ABD’nin koalisyon güçleri ile tekrar müdahale edeceğini düşünüyorum. Ayrıca güvenli bölge olayı var. Trump operasyon başlamadan önce çeşitli ülkelerle bu konuda görüşmeler yaptı.

 

Hem güvenli bölgeler hem de uçuşa yasak bölgenin oluşturulması için sahada askeri açıdan güvenli bölgeler konuşuldu. Esed’in bu şekilde bir bölgeye sıkıştırılması gündeme gelebilir. Esed buralara saldırı yaptığında vurulabilir.”

 

Rusya Esad’ı gözden mi çıkardı?

 

Saldırı öncesi ABD’nin Rusya’ya bilgi verdiği ve Suriye'deki Rus S-300 Hava Savunma Sistemleri’nin ABD'nin Tomahawk füzelerini tespit edememesi “Rusya Esad’ı gözden çıkardı” şeklinde yorumlandı.

 

Can Acun, “Bunu söylemek için çok erken. Kimyasal saldırıdan sonra da Rusya hem askeri hem de siyasi olarak rejimi destekleyeceğini açıkladı. Ama ABD’nin hamlesine Rusya doğrudan bir cevap vermis değil. Bu Rusya’nın presitjini de sarstı. Rusya, ‘Bekle gör politikası’nda olacak. Rusya, Suriye’nin hava savunma sistemini güçlendirmeyi vaat ediyor ancak Trump, Esed rejimini devirmeye dönük uluslararası bir koalisyon kurup hamleler yaparsa Rusya’nın da geri adım atması söz konusu olabilir” diye konuştu.

 

Suriye’nin sonu Irak’a mı benzeyecek?

 

Can Acun, “Esas modellerden birisi bu. Saddam’a karşı uluslararası bir koalisyon kurulmuş ve ortadan kaldırılmıştı. Ama Esed denklemi daha farklı. Çünkü Rusya ve İran Esed adına Suriye’de savaşıyor. Sonuç olarak Esed rejiminin Ortadoğu’da ve Suriye’nin geleceğinde yeri olmadığını düşünüyorum” değerlendirmesi yaptı.

 

Kimyasal silahların kullanılması

 

Suriye’de kimyasal silah kullanımıyla ilgili tartışmalar ise yeni değil. Muhalifler uzun süre Beşar Esad’ın kimyasal silah kullandığını iddia etmiş ama Temmuz 2012’de Suriye Dışişleri Bakanlığı ülke içinde kimyasal silah kullanılmayacağını açıklamıştı.  

 

Dünyada en fazla kimyasal silaha sahip dördüncü ülke olan Suriye’de daha önce de bazı silahlar Birleşmiş Milletler (BM) yetkililerine teslim edilmişti.

 

Rusya'nın desteği ile 2013’te Suriye Hükümeti 1300 kilogram ağırlığındaki kimyasal silahı imha edilmek üzere uluslararası kuruluşlara vermişti.

 

Buna rağmen ABD’li güvenlik kaynakları, Mart 2013’te hazırladıkları raporda Suriye Hükümeti’nin kimyasal silah kullandığını ABD’ye rapor etti.

 

Raporun üzerinden çok geçmeden 21 Ağustos 2013’te Şam’ın Doğu Guta bölgesinde yapılan “sarin gazı” saldırısı sonucu 426’sı çocuk, bin 429 kişi hayatını kaybetti.

 

CIA, Beşar Esad’ın 2013'te Guta'da düzenlediği kimyasal saldırıdan sonra elindeki tüm kimyasal silahları BM'ye teslim etmediğini, bazı silahları stokladığını duyurdu.

 

Suriye’de kimyasal silah kullanımıyla ilgili BM özel komisyonunun çalışmaları ise yaklaşık 3 yıl sürdü.

 

BM araştırmasında, Esad Hükümeti’ne bağlı birliklerin İdlib'de 2 saldırıda “klor gazı” kullandığı belirtildi.

 

Suriye Hükümeti ve muhalif gruplar, yapılan kimyasal saldırılardan birbirlerini sorumlu tutuyor.

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli