Suriye'de Alevilerin sorunları neler ve ne talep ediyorlar?

01-01-2025
Rûdaw
Etiketler Aleviler Suriye Esad rejimi HTŞ
A+ A-

Erbil (Rûdaw) -  Suriye'de Hafız Esad ve ailesinin 53 yıllık yönetiminin son bulması ardından Alevilerde gelecek korkusu hakim oldu. Suriye'deki Baas Partisi'nin devrilmesinin ardından Aleviler, protestolar düzenlemeye başladı. Bazı yerlerde Alevilere ait türbelerin yakıldığı iddiaları ardından  yeni yönetim güçlerine pusular kuruldu, çatışmalarda ölenler oldu ve birçok yerde sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Bazı gözlemcilere göre ‘Esad’ın işlediği suçların bedeli Alevilere ödetiliyor’ ve bu durum korkuya neden oluyor.

Suriye'nin nüfusu ile ilgili yeni veriler olmamakla beraber,  Suriyelilerin 24 milyondan fazla olduğu, Alevilerin ise nüfusun yüzde 9’unu, yani yaklaşık iki milyonunu oluşturduğu tahmin ediliyor.

Aleviler ile HTŞ arasındaki sorunun kaynağı ne?

Aleviler, çoğunlukla Beşar Esad hükümetinin destekçileriydi. Çünkü Esad, onların mezhebine mensuptu. Aynı zamanda, bazı Aleviler ve gençler, Esad rejiminin ordusunda ve güvenlik güçlerinde görev almışlardı.

7 Aralık’ta Şam’ın düşmesi, rejimin yıkılması ardından 25 Aralık’ta, Suriye'nin birçok şehrinde Aleviler sokaklara döküldü ve ülkede yeni bir kaos patlak verdi. Suriye Kurtuluş Konseyi (rejime karşı savaşan güçlerin kendilerine verdiği isim) gösteriler nedeniyle Humus'ta sokağa çıkma yasağı ilan etti. Geçiş hükümetinin İçişleri Bakanlığı, "Güçlerimiz saldırıya uğradı ve orada ölenler ve yaralananlar oldu" açıklamasında bulundu.

Suriye Kurtuluş Konseyi destekçilerinin Humus'taki Şeyh Hasan türbesine baskın yaptığını öne süren Aleviler, Lazkiye vilayetindeki Hama, Humus, Tartus ve Kardaha'da gösterile düzenledi. Yerel kaynaklara göre, beş türbe çalışanı bu olayda hayatını kaybetti.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Humus'un merkezinde, "güvenlik güçlerinin kalabalığı dağıtmak için ateş açması" sonrasında bir göstericinin öldüğünü ve beş kişinin yaralandığını söyledi.

Durumu kontrol altına almak için şu an Suriye Kurtuluş Konseyi'nin denetimindeki Humus'a çok sayıda askeri birlik gönderildi.

Temel sorun ne?

Aleviler ile Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) arasındaki gerginlik Sünni-Aleviler arasındaki mezhepsel ayrılıktan kaynaklı görünse de aslında, temel neden güvenlik sorunlarıyla alakalı.

Halep'teki Alevi Şeyhi Ebu Abdullah Hasibi'nin türbesine yapılan baskın, sosyal medya platformlarında hızlıca yayıldı. Suriye Geçiş Hükümeti Enformasyon Bakanı Muhammed Abdullah, bu görüntülerin eski olduğunu savundu ve İçişleri Bakanlığı, görüntülerin Halep'in kurtarılmasına kadar dayandığını söyledi.

25 Aralık tarihinde Tartus kentinin bir köyünde,  devrik rejim güçlerinden geriye kalan silahlı güçlerin kurduğu pusuda 14 yeni Suriye yönetimi polisi öldürüldü.

SOHR: Askeri yetkililerin infaz edilmesi emri verildi

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Direktörü Rami Abdulrahman Rûdaw'a yaptığı açıklamada, askeri mahkeme müdürünün Sidney ve Tartus bölgesindeki diğer hapishanelerdeki birçok eski rejim yetkilisinin infazını emrettiğini söyledi. Askeri mahkemenin bu emrinin Tarsus’ta bir pusuda 14 geçici hükümet güçlerinin öldürülmesi sonrası verildiğini sözlerine ekledi.

Suriye'nin batısında başlayan çatışmalar, Esad'ın hükümetinin kalıntılarını yok etmeyi amaçlayan bir operasyon olarak biliniyor ve bu operasyon özellikle Tartus ve Lazkiye sınırları boyunca yoğunlaşıyor. Operasyonlarda Esad dönemi askerlerinden üçü de öldürüldü.

HTŞ "güvenliği ve barış içinde bir arada yaşamayı tesis etmeye yönelik bir operasyon" olduğunu söyledi.

Suriyeli Alevi isim: Aleviler korku içinde

Rûdaw'a konuşan Cenevre'deki Suriye muhalefeti müzakere heyetinin eski danışmanı ve Alevi bir isim olan İsa İbrahim, Suriye'nin Alevi bölgelerindeki mevcut durumdan endişe duyduğunu belirtti ve sosyal ağlarda yayılan görüntülerin doğru olduğunu söyledi.

İbrahim, arkasında kimin olduğunun tahmin edilemeyen bu eylemlerin Alevilerin birçok alanda tepki ve gösterilerine yol açtığına dikkat çekti.

HTŞ bünyesindeki silahlı güçlerin, Alevi türbesini yaktığına dair bir video yayımlandıktan sonra, Hama, Humus, Lazkiye ve Tartus'ta protestolar patlak vermişti.

“Tüm Suriyeliler gibi, Aleviler de savaş suçlusu  Beşar Esad'ın kaçışından sonra döneme dair özel korkular taşıyorlar” diyen İsa İbrahim sözlerini şöyle sürdürdü:   

"Esad ülkeyi bir askeri konsey ya da geçiş hükümeti kurulsun diye değil, yıkım için terk etti. Esad’ın gitmesinin ardından, Suriye’ye gelen yeni hükümet, her ne kadar iyi niyetli olsa da, gereken kapasiteye ve insanlara sahip değil. Bünyelerindeki kontrol dışı silahlı grupların yağmaları, hırsızlıkları ve hak ihlalleri Aleviler de dahil olmak üzere birçok Suriyelide korku ve endişe yaratıyor.”

“Esad’ın suçlarının bedeli Alevilere ödetiliyor”

Londra'daki Gnosis Araştırma Enstitüsü'nün siyasi analisti ve yöneticisi Ammar Waqaf,  Suriyeli Alevilerin durumuna ilişkin kaygısını gizlemedi.

Ammar Waqaf, "Suriyeli Aleviler, önceki rejimin baskısından muaf olmamalarına rağmen, Esad rejiminin eylemlerinden sorumlu tutuluyor" dedi.

“Yeni Şam yönetiminin açıklamaları gerçeği yansıtmıyor”

Waqaf Suriye'deki mevcut durumu şöyle yorumluyor:

“Yeni Şam yönetiminin, 'Suriye herkes için' diyor ve mezhebi gruplar hiçbir şekilde hedef alınmayacağı yönündeki açıklamaları, gerçek durumu yansıtmıyor. Bu açıklamalar, dünya çapındaki gelişmelerle çelişiyor.”

Alevilerin çoğunluğu, güneyde Akkar ile Suriye'nin kuzeyindeki Toros Dağları arasında yaşıyor ve bir kısmı da Hama, Humus, Lazkiye ve Tartus illerinin sınırları boyunca, ayrıca Türkiye, Lübnan ve Irak'ta dağılmış durumda.

ABD'den Suriyeli Yetkililere: Alevilere yönelik şiddete son verin

ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği, Salı günü yaptığı açıklamada, ABD Suriye elçisi Daniel Robinstein’ın Şam’da Suriye Dışişleri Bakanı Esaad Hasan Şeybani ile görüştüğünü bildirdi.

 Robinstein, Beşar Esad rejiminin Kasım ayında devrilmesinin ardından Suriyeli topluluklara, özellikle Alevilere yönelik şiddet konusunda Washington’un kaygılarını, yeni Suriyeli yetkililere aktardı.

“Saldırılar diğer gruplar tarafından gerçekleştiriliyor”

ABD'nin Şam Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamaya göre, Biden yönetiminin temsilcisi Robinstein, Şeybani'ye Suriyeli topluluklara yönelik bu tür saldırıların sona ermesi gerektiğini belirtti. Şeybani, yeni Suriye yönetiminin şiddete karşı olduğunu ve ihlallerin çoğunun Suriye Kurtuluş Konseyi tarafından değil, diğer silahlı gruplar tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.

Şeybani, ABD heyetine, Suriye'deki yeni hükümetin çeşitli iç güçleri yeniden organize etmeye çalıştığını ve bunları Suriye Savunma Bakanlığı'nın komutası altında birleştirmeye yönelik çabalar içinde olduklarını ifade etti.

ABD heyeti, yeni Suriye dışişleri bakanını, bu tür ihlallerin bir an önce durdurulması gerektiği konusunda uyardı. Çünkü eğer bu ihlaller devam ederse, Esad’ın eski destekçileri veya IŞİD grupları, Suriye'de yeni çatışmalar çıkarmak için fırsat yaratabilir.

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli