BM Sözcüsü’nden Rûdaw’a: Yeni Irak hükümeti halkın taleplerine cevap vermeli
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Sözcüsü Dujarric, yeni Irak hükümetinin halkın taleplerine cevap vermesi gerektiğini söyledi.
Irak’ta Muhammed Şiya Sudani'nin başbakanlığında kurulan kabine, Perşembe günü geç saatlerde gergin geçen meclis oturumu sırasında oylandı ve bir yıldır devam ede siyasi çıkmaz sona erdi.
BM Sözcüsü Stephane Dujarric Rûdaw muhabiri Mecid Gili’ye verdiği demeçte, “İşin zor kısmı şimdi başlıyor. Yeni hükümetin Irak halkının daha iyi hizmetler ve daha iyi yönetim için meşru taleplerine cevap vermesi önemlidir, ancak elbette Irak'taki destek misyonumuz aracılığıyla hükümetin yanında olacağız” dedi.
BM'nin Irak hükümetinden beklentileri sorulduğunda da Dujarric, “Irak hükümeti, dünyadaki diğer hükümetler gibi, halkı dinlemeli, temel hizmetleri sunduklarından emin olmalı. Bu sadece Irak'ın değil, dünyanın her yerindeki tüm hükümetlerin sorumluluğudur" yanıtını verdi.
İran’da sivil halka karşı şiddet kullanılmasını kınayan Dujarric, Tahran yönetimine bu konuda yaptırım yapma yetkisine sahip olmadıklarına dikkat çekti:
Rûdaw: Seçimlerin üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçti ve artık Irak'ın yeni bir başbakanı, cumhurbaşkanı ve yeni bir hükümeti var. BM Genel Sekreteri'nin bu durum hakındaki görüşü nedir?
Stephane Dujarric: Yeni Başbakan Muhammed Sudani ile yeni hükümetin göreve başlamasını ve hükümetin kurulmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Sanırım bakanların çoğu belirlenmiş durumda ve atanması gereken sadece birkaç pozisyon kaldı. Hükümette en az iki kadın bakanın varlığını olumlu buluyoruz; ancak işin zor kısmı şimdi başlıyor. Yeni hükümetin Irak halkının daha iyi hizmetler ve daha iyi yönetim için meşru taleplerine cevap vermesi önemlidir, ancak elbette Irak'taki destek misyonumuz aracılığıyla hükümetin yanında olacağız.
Rûdaw: BM ve uluslararası toplum bu yeni aşamada Irak'tan ne bekliyor?
Stephane Dujarric: Irak hükümeti, dünyadaki diğer hükümetler gibi, halkı dinlemeli, temel hizmetleri sunduklarından emin olmalı. Bu sadece Irak'ın değil, dünyanın her yerindeki tüm hükümetlerin sorumluluğudur.
Rûdaw: Gelelim İran konusuna; İran'la ilgili yeni bir gelişme var mı? Gösteriler yedinci haftasına girerken BM özel müfettişinize göre insanlar güvenlik güçleri tarafından sokaklarda öldürülüyor. BM Genel Sekreteri'nin bu konuda söyleyeceği yeni bir şey var mı?
Stephane Dujarric: Şiddet konusunda çok endişeliyiz, gösterilerin üzerinden yedi hafta geçtiğini görüyoruz. Göstericilerin güvenlik güçleri tarafından öldürülmesini ve büyük çoğunluğu barışçıl bir şekilde gösteri yapan göstericilere karşı aşırı güç kullanımını şiddetle kınıyoruz. Oradaki güvenlik güçlerinin insanların toplanma ve gösteri yapma özgürlüğü haklarını güvence altına alması önemlidir. Bir diğer önemli husus ise başta kadın hakları olmak üzere insan hakları alanındaki meşru taleplerin hükümet tarafından duyulması ve bu mağduriyetlerin dinlenip çözüm bulunması için iyi niyetli bir diyalogun olması.
Rûdaw: Aşırı güç kullanıldığını söyledin; Aşırı güç derken ne demek istediniz. Bu ne anlama geliyor?
Stephane Dujarric: Bu, ister İran'da ister dünyanın başka bir yerinde olsun, insanlar sokaklarda barışçıl bir şekilde protesto yaptıklarında, seslerini yükseltip bir şeyler talep ettiklerinde, onlara şiddetle karşılık verilmemesi gerektiği anlamına geliyor. Bunlara doğrudan ateşle yanıt verilmemelidir. Bu açıkça yetkinin kötüye kullanılmasıdır.
Rûdaw: BM Genel Sekreteri İran hükümetinin güç kullanmasını ve göstericileri öldürmesini kınıyor mu?
Stephane Dujarric: Güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen bu cinayetleri ve güç kullanımını kınıyoruz dedim.
Rûdaw: BM ve uluslararası toplum İran halkına yardım etmek için ne yapabilir?
Stephane Dujarric: Bence mesele İran'a yardım etmektir. Genel Sekreter, BM Genel Kurulu sırasında ve sonrasında İranlı üst düzey yetkililerle temas halindedir ve mesajın her tarafta tutarlı olması önemlidir.
Rûdaw: Birleşmiş Milletler'in bu konuda İran'daki rolünden bahseder misiniz?
Stephane Dujarric: 160'tan fazla ülkede olduğu gibi İran'da da ofislerimiz var. Anlaşmamız çerçevesinde diğer ülkelerde olduğu gibi İranlı yetkililerle de önemli kalkınma projelerinde çalışmaya devam ediyoruz. İran'da siyasi bir yetkimiz yok, ancak BM ofisi, sürekli gelişen sorunlar ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri üzerinde İran hükümetiyle birlikte çalışmak için orada.
Rûdaw: İran hükümeti kendi halkını öldürdüğü ve ülkenin her yerinde ülke çapında gösteriler olduğu için BM hâlâ ABD'nin nükleer anlaşmaya dönmesi gerektiğine inanıyor mu?
Stephane Dujarric: Bu iki şeyi birbirine karıştırmamanın önemli olduğunu düşünüyorum. İran nükleer anlaşmasının İran'ın nükleer yeteneklerini sınırlamada önemli bir araç olmaya devam ettiğine inanıyoruz. Bunun önemli bir diplomatik başarı olduğuna inanıyoruz. Sözleşmeyi imzalayan taraflar, sözleşmenin geçerli olacağını iddia etmelidir. Şiddet konusunda, göstericilere ateş açanların ve insanları öldürenlerin hesap vermesi gerektiğine inanıyoruz, ancak her iki konuda da olumlu ilerleyebileceğimize inanıyoruz.
Rûdaw: Dün özel dedektifiniz İran hakkında uluslararası bir soruşturma mekanizması kurulması çağrısında bulundu ama?
Stephane Dujarric: Bu konuda bir şeyler yapmak isterlerse bunun üye devletlere bağlı bir durum olduğunu düşünüyorum. Ancak İran hükümeti, dünyadaki herhangi bir hükümet gibi, öldürenleri soruşturma ve onları sorumlu tutma yeteneğine sahip. Dürüst olalım, birçok ülkede güvenlik güçlerinin sivilleri öldürmeye karıştığını gördük. Batıda, doğuda, kuzeyde veya güneyde olsun, bunu her yerde gördük. Önemli olan, ilgililere hesap sorulabilmesidir.
Rûdaw: Her yerde bu olaylar var diyorsunuz ama İran'da olanlar çok daha büyük çapta değil mi?
Stephane Dujarric: Ben boyuttan bahsetmiyorum; Göstericileri öldüren güvenlik güçleri ve polislerden bahsediyorum. Dünyanın çeşitli yerlerinde de gördük. Bunu kesinlikle bahane etmiyorum, sadece bunun gördüğümüz bir durum olduğunu söylüyorum. İran'a gelince, mesajımızın çok açık olduğunu düşünüyorum.