Bağdat’ta tutulan 7 Türkiye vatandaşından mesaj var: Biri açlık grevinde
Erbil (Rûdaw) – Ankara’nın talebi üzerine Irak’ta Interpol tarafından tutuklanan 7 kişi Türkiye’ye iade edilmeyi bekliyor. Tutuklulardan Cafer Yıldıran’ın 15 gündür açlık grevine başladığı belirtiliyor.
Türkiye’de değişik suçlarla aranan ve Irak ile Kürdistan Bölgesi’nin değişik kentlerinde tutuklanan 7 Türkiye vatandaşı, mahkemenin kararına rağmen Türkiye’ye iade edilmediklerini belirtiyor.
Kimisi 4 yıl, kimisi ise 1 yıldır Bağdat’taki Babil Azam Polis Merkezi’nde tutuklu bulunan Servet Aydemir, Cafer Yıldıran, Ferhat Nigit, Cuma Barışan, Cemal Doğan, Yunus Emre Güngör ve Ramazan Karakayalı, seslerini yetkililere duyuramadıklarını belirtiyor.
“Irak Dışişleri Bakanlığı iade belgelerini imzalamıyor”
Rûdaw’a konuşan tutuklulardan Muş nüfusuna kayıtlı Servet Aydemir’in kardeşi Suat Aydemir, Türkiye'de işlemiş oldukları suçlar sebebi ile Interpol tarafından tutuklanan bu isimlerin cezalarını Türkiye’de çekmek istediklerini söyledi.
Aydemir, “Irak mahkemesi kardeşim ve diğer tutuklular hakkında Türkiye’ye iade kararı vermiş. Ancak buna rağmen Irak Dışişleri Bakanlığı iade belgelerini imzalamıyor” dedi.
Suat Aydemir, tutuklulardan Cafer Yıldıran’ın sesini yetkililere ulaştırabilmek için 15 gündür açlık grevinde olduğunu söyledi.
Hapishaneden videolu mesaj gönderdi
Öte yandan tutuklu bulunduğu hapishaneden videolu mesaj gönderen Cafer Yıldıran, 7 kişi olduklarını ve Türkiye’de işledikleri adli suçlar nedeniyle haklarında Interpol aracılığı ile tutuklama kararı çıkarıldığını belirterek, şunları söyledi:
“Irak polisi tarafından bir polis merkezinde esir tutulmaktayız. Aramızda 4 senedir, 2 senedir, 10 aydır tutuklu bulunanlar var. Hepimiz farklı zamanlarda bu ülkeye çalışmak için geldik ve yine ülkemize dönmek isterken havalimanlarında ve gümrük kapılarında tutuklandık.
“Buradan ancak ölüleriniz çıkar diyorlar”
Tutuklandığımız günden beri hepimiz Türkiye’ye iade edilmek istiyoruz fakat Irak hükümeti bizi iade etmiyor. Hatta yetkililer bize ‘Türkiye’ye iadeniz yok, sizi serbest de bırakamayız, buradan ancak ölüleriniz çıkar’ diyorlar. Burada hiç bir günahımız yok ama cezaevindeyiz. Ülkemize dönmek ve cezamızı orada çekmek istiyoruz. Burada çok kötü şartlarda yaşıyoruz. Aramızda hasta ve yaşlılar var. Şu anda kendi can güvenliğimiz için anlatamadığım bazı durumlar var.
Buradan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanımızdan rica ediyorum, lütfen bizi buradan kurtarın. Kendi ülkemize dönmek istiyoruz. Bu videoyu görenlerin paylaşarak herkesin görmesini sağlamasını istiyoruz. Lütfen bize yardım edin.
Adil Yaşam Derneği'ne mektup yazdılar
Öte yandan tutuklular geçen Mart ayında Adil Yaşam Derneği'ne mektup yazıp, yardım talebinde bulundu.
Adil Yaşam Derneği Başkanı Haluk Çavuşoğlu'na ulaşan ve Cemal Doğan, Ramazan Karakayalı, Bilal Meriç, Cafer Yıldıran, Servet Aydemir ve Ferhat Nigit’in ortak imzası bulunan mektupta, şu ifadeler yer aldı:
“Biz, Irak Bağdat Şehrinde Babel Şeyh polis merkezinde tutuklu Türk vatandaşlarıyız. Irak'ta hiç bir suç ve kabahatimiz olmamasına rağmen burada Bağdat hükümeti tarafından esir tutulmaktayız. Türkiye'de bulunan adli sorunlarımızdan dolayı Irak İnterpol Polisi tarafından tutuluyoruz. Hepimiz Türkiye'ye gitme isteğinde bulunmamıza rağmen bir polis merkezinde kötü şartlarda tutuluyoruz. Aramızda yaşlı, hasta ve ekonomik sorunları olan Türk vatandaşları bulunmakta. Bağdat'ta bulunan Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosluğu tarafından telefonlarımıza cevap verilmiyor. Burada aramızda 4 yıl, 3 yıl, 10 ay, 7 ay tutuklu olan Türk vatandaşı var. Kötü şartlar ve kısıtlı olanaklara sahibiz. Tutukluluk süresindeki tüm ihtiyaçlarımızı kendi imkanlarımızla karşılıyoruz. Yemek, hastane, ilaç gibi ve ailelerimize telefon açabilmek için buradaki polislere rüşvet vermekteyiz. Türkiye İnterpol, Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığına ailelerimiz birçok defa durumu bildirmeleri ve dilekçe vermelerine rağmen hiç bir sonuç alınamamıştır. Buradan Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Adil Yaşam Derneği ve tüm kamuoyundan yardım etmelerini arz ediyoruz.”
Mektupta ismi bulunan Bilal Meriç’in daha sonra “siyasi tutuklu” olduğu için serbest bırakıldığı belirtiliyor.