Bağdat diken üstünde; Çarşamba günü neler yaşandı?
Erbil (Rûdaw) – Irak'ta, ABD güçlerine yönelik saldırılarla suçlanan Heşdi Şabi Komutanı Kasım Muslih’in tutuklanmasının ardından Heşdi Şabi milisleri hükümet binaları ve Yeşil Bölge'yi kuşatmış, gece geç saatlerde geri çekilmişti. Ancak Bağdat’ta hala gergin atmosfer hakim.
Irak ordusu dün, güvenlik güçlerinin Heşdi Şabi Anbar Komutanı Kasım Muslih’in Bağdat’ın güneyindeki Dora bölgesinde “terör suçundan” dolayı tutuklandığını duyurdu.
Muslih’in Irak'ın batısındaki Anbar ilinde, ABD güçlerine ev sahipliği yapan Ayn el-Esed Askeri Üssü’ne yapılan saldırılara karıştığı gerekçesiyle tutuklandığı bildirilirdi.
Irak ordusundan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Şüpheli Kasım Mahmud Muslih, Terörle Mücadele Kanunu'nun 4’üncü maddesi uyarınca tutuklandı. Muslih, yasalar çerçevesinde kendisine yöneltilen suçlamalarla ilgili olarak ortak bir araştırma komitesi tarafından soruşturuluyor.”
Ancak Muslih’e yönelik suçlanalar bununla da sınırlı değil. Heşdi Şabi komutanı, Kerbela’da göstericilere karşı şiddet kullanma, İhab El Wezni ve Fahim El Tai gibi aktivistlerin öldürülmesinden de sorumlu tutuldu.
Heşdi Şabi Yeşil bölgeyi kuşattı
Ancak, haberin duyulmasından kısa bir süre sonra Heşdi Şabi'ye bağlı milisler hükümet binaları ve yabancı misyon temsilciliklerinin bulunduğu Yeşil Bölge'yi kuşattı. Milisler, Kasım Muslih’in derhal serbeast bırakılarak kendilerine teslim edilmesini istedi.
Bağdat Ortak Operasyonlar Komutanlığı, ordu, polis ve Haşdi Şabi güçlerinin askeri konvoyları ile başkent sokaklarında hareket etmelerinin yasaklandığını duyurdu.
Haşdi Şabi kuşatmayı bitirdi
Kuşatmanın başlangıç nedeni olarak görülen Heşdi Şabi komutanı Muslih’in durumuyla ilgili farklı açıklamalar yapıldı.
Irak Başbakanı Mustafa Kazımi, söz konusu Heşdi Şabi komutanının Yeşil Bölge’deki Ortak Operasyonlar Komutanlığı’nda sorgusuna devam edildiğini açıkladı.
Heşdi Şabi ise tutuklu komutanlarının serbest bırakılarak Heşdi Şabi Emniyet Gücü’ne teslim edildiği iddia edildi.
Yeşil Bölge’yi kuşatan Haşdi Şabi unsurlarının da bölgeden çekilmesi talimatı verildiği aktarıldı.
Heşdi Şabi unsurları, dün gece geç saatlerde, kontrolü ele geçirdiği Yeşil Bölge kapıları ve hükümet binalarına yönelik kuşatmasını sona erdirdi.
Şii milis güçlerin Yeşil Bölge’deki Haşdi Şabi Genelkurmay binası önünde beklediği ifade edildi.
Yeşil Bölge ve ona yakın çevrelerde Irak güvenlik güçlerine bağlı zırhlı araçların yerleştirildiği ve güvenlik önlemlerinin artırıldığı görüldü.
“Muslih’in yakalanma biçimi yanlıştı”
Rûdaw’a konuşan güvenlik uzmanı Hüseyin Esedi, Heşdi Şabi’nin Irak Parlamentosu tarafından tanınan resmi bir güvenlik kurumu olduğuna dikkat çekerek, “Başbakan’ın böyle birden bire bir Heşdi Şabi komutanının tutuklanmasını duyurması yanlıştı. Ben komutanlar tutuklanmaz demiyorum. Ancak izlenen hukuki yol yanlış. Başbakan, hatta İçişleri Bakanı bile bunu yapmadan önce mahkeme kararı ile güvenlik güçlerinin bunu yapması gerekiyor” dedi.
UNAMI’den çağrı
Birleşmiş Milletler (BM) Irak Yardım Misyonu (UNAMI), yaşanan gelişmelerden endişe duyduğunu ifade eden bir açıklama yaptı.
Açıklamada, hiç bir tarafın isteklerini elde etmek için güç kullanmaması gerektiğine vurgu yapılarak, bu tür gelişmelerin Irak devletini güçsüz düşürdüğü, halkın güvenini zayıflattığı kaydedildi.
UNAMI ayrıca tüm tarafların hükumet kurumlarına saygı duymasını gerektiğini, kimsenin yasalardan üstün tutulmasını istedi.
Sadr’dan açıklama
Diğer yandan Şii lider Mukteda es-Sadr dün, Irak'ın zayıflatılmaması çağrısında bulundu.
Sadr, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Irak'ı zayıflatılması haramdır. Bu yüzden ülkenize karşı mücadele etmeyin. Ülkenizi destekleyin ve hayal kırıklığına uğratmayın” ifadesini kullandı.
“Mustafa Kazımi için önemli bir sınav”
Siyasi yorumculara göre, Bağdat’ta Çarşamba günü yaşananlar, bir yılını dolduran Mustafa Kazımi için de önemli bri sınav. Yorumcular ayrıca Kazımi’nin “güvenlik güçleri üzerindeki denetiminin” de artık sorgulanır olduğunu söylüyor.
Zira Kazımi, Mayıs 2020’de göreve geldiğinden bu yana Heşdi Şabi’yi kontrol altına almak için çaba sarf etmiş, göreve gelir gelmez Haziran ayında Heşdi Şabi’nin yeniden yapılandırılmasına ilişkin kararname yayınlamıştı.
Ancak, Kazımi’nin özellikle güvenlik kurumlarındaki değişiklikler ve tüm silahşı gruplaın devletin kontrolü altında olması gerektiği yönündeki vurgusu havada kalmış durumda.
“Dünkü askeri hareket büyüktü”
Rûdaw’a konuşaş Sadr Hareketi üyesi Haydar El Zirjawi, dün Bağdat’ta yaşanan askeri hareketliliğin çok büyük çapta olduğuna dikkat çekerek, “Irak'ın siyasi tarihine nüfuz eden darbeler sırasında bile böyle bir şey görmedi" dedi.
Bu durumun tüm Iraklılar için büyük bir endişe kaynağı olduğunu vurgulayan El Zirjawi, “İşlerin bu şekilde çözüleceğine dair tehlikeli mesajlar bir devlet için asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
Mustafa Kazımi’nin Irak’ta bir geçiş aşamasına öncülük ettiğini hatırlatan Sadr Hareketi üyesi El Zirjawi, “Heşdi Şabi 2014 yılında Irak'ın terörle mücadelesine katıldı, şehitler verdi. Ancak bu, kendi gücünü devlet kurumlarına meydan okumak için kullanabileceği ve bu konuda dokunulmazlığa sahip olması gerektiği anlamına gelmez” ifadelerini kullandı.
Kasım Muslih neden tutuklandı?
Heşdi Şabi’ye bağlı Haşd al-Atbat'a bağlı "Ali El-Ekber" tugayının eski komutanı Kasım Muslih, Kerbela'daki Huseyniye türbesinin güvenliğinden sorumluydu.
2017’den bu yana Tahuf Tugayı komutanı olarak Anbar’da görev alan Muslih, 9 Mayıs'ta İhab El Wezni ve Fahim El Tai isimli aktivistlere karşı düzenlenen suikastlerden sorumlu tutuluyor.
Kaynaklar, Muslih’in, "önderlik ettiği Tafuf Tugayı hakkında yolsuzluk iddialarında bulunan tüccar, gazeteci ve aktivistlere yönelik suikastlar" ile de suçlandığını belirtiyor.
Muslih’in, ABD ve diğer ülkelerin güçlerine ev sahipliği yapan Ayn el-Esed Askeri Üssü’nü hedef alan son saldırılar da dahil olmak üzere çeşitli eylemlerle bağlantılı olduğu iddia ediliyor.
Kasım Müslih, Terör Yasası’nın 4’üncü Maddesi uyarınca sorgulanıyor.