BİLİNMEYENLER - Şişani’den Bağdadi’ye vasiyet

Geyara (Rûdaw) – IŞİD’in üst düzey sorumlularından olan Ebu Ömer el-Şişani’nin, örgütün ‘halife’si Ebubekir Bağdadi’ye vasiyette bulunduğu ortaya çıktı.

 

Irak’ın en büyük ilçesi olan Geyara’nın kontrolünden dört gün sonra kente gidenler, IŞİD’lilerin sağa sola savrulmuş cesetlerini görüyordu. Bazıları yanmış haldeyken, bazıları da kurşunlarla delik deşik olmuştu. İlçenin semaları da örgütün petrol kuyularını ateşe vermesiyle siyah dumanlara bürünüştü.

 

IŞİD 2 yıl 3 ay boyunca Geyara’ya hükmetti. İlçe sakinleri, Irak Ordusu tarafından öldürülen IŞİD’lilerin hikayesini anlattı.

 

Hafızalarına kazındı

 

Geyaralılar, IŞİD üyelerini tek tek tanıyordu.

 

Rûdaw’a konuşan 26 yaşındaki Ömer İbrahim, başında durduğu IŞİD’linin cesedine bakarak, “Bu Fransız’dı. Çok güçlü bir IŞİD’liydi. Yürürken altındaki yer titrer gibiydi. Şimdi ise burada cansız yatıyor” diyor.

 

Fransız IŞİD’linin cesedi bir dükkanın önünde duruyordu. Elleri biririne yakın duruyordu. İbrahim, Iraklı askerlerin gelip ölen IŞİD’linin ABD yapımı silahını aldığını anlattı. O, bu silahın sadece öldürülen IŞİD’lide olduğunu, farklı bir silah olduğunu belirtti.

 

Şişani’nin ‘muhacir’ vasiyeti

 

IŞİD’de, Arap olmayan örgüt üyeleri ‘muhacir’ olarak adlandırılıyor. Örgütün haftalık dergisi Alinba’nın bir baskısı IŞİD mevzisinde kalmıştı. Bu sayıda, 30 yaşında öldürülen Ebu Ömer el-Şişani’nin vasiyetine yer verilmişti.

 

Gürcistan asıllı Şişani (Çeçeni), Çeçenistan’da savaştığı için bu lakabı almıştı. Örgütün savaş bakanı Şişani’nin Şergat’ta öldürüldüğü ilan edilmişti.

 

Şişani’nin vasiyetinin bir bölümünde, örgütün lideri Bağdadi’ye yabancı uyruklu IŞİD’ler hakkında, “Senden, muhacirlerin tüm işleriyle bizzat ilgilenmeni istiyorum. Ve senden son kez Kafkas Emir’ul Mumini’ni unutmamanı istiyorum” dediği yazılmıştı.

 

Ömer İbrahim, “IŞİD’in sorumlulularının büyük bir bölümü Geyaralı Araplar’dı. Savaşanlar ise yabancılardı” diyor.

 

Yabancıların maaşı daha yüksek

 

IŞİD’lilerin her ay maaş aldığı belirtiliyor. Iraklı IŞİD’liler aylık 85 – 100 dinar (66-78 dolar), yabancı uyruklu IŞİD’liler ise bin 500 dolar alıyordu.

 

İbrahim, yabancı IŞİD’lilerin kullandığı silahların bile farklı olduğunu anlattı:

 

“Yerli IŞİD’liler Kalaşnikof kullanırken, yabancılar ABD yapımı silahlar kullanıyordu. Yabancılar savaşçıydı. İntihar saldırısı düzenleyenlerin çoğunluğu Kafkas ya da Fransa kökenliydi. Yerli IŞİD’liler ise kaçıyordu.”

 

Ömer İbrahim, yanlarından geçtiği IŞİD’lilere baktığı için gözaltına alınıp 370 kırbaç cezasına çarptırılmış.

 

27 Ağustos’ta Geyara tamamen Irak Ordusu’nun eline geçti. Geyara sakinlerinden Mustafa Ali, bir gün öncesini şu sözlerle anlattı:

 

“Akşam saat 22.00’ydi. IŞİD’liler caddelerdeydi. Yabancı IŞİD’liler, ordunun ilerleyişini durdurmak için öne gittiler. Gece 12’de Arap IŞİD’lilerle bölge halkı çocuklarını alıp Hamam Alil’e kaçtılar. Savaşmak için sadece yabancılar kaldı.”

 

Kısa süreli hapis ile cezalardan yerliler, infazlardan yabancı IŞİD’liler sorumluydu.

 

Yunus Şaban (49) da IŞİD’den ceza alanlardan. O, “Eşim pazardaydı. Eldiven takmamıştı. Onu bu halde görünce direkt gelip beni aldılar. 50 bin dinar ceza kestiler sonra da 100 kırbaç vurdular” diyor.

 

Yerli IŞİD’lilerin yabancı uyruklulardan daha iyi olduğunu söyleyen Şaban, “Özellikle Kafkas, Çin ve Filipinliler çok kötüydü. Kafa kesme onların işiydi” diye belirtti.

 

Geyaralılar’ın anlattığında göre 300 kişi meydanda infaz edildi. Çoğu da Irak Ordusu ve koalisyon güçlerine istihbarat vermekle suçlanıyordu.

 

Telefon ve kamera kullanmak da kesinlikle yasaktı.

 

Zorunlu ‘zekat’

 

Kafkas kökenli IŞİD’liler ‘zekat’ adı altında halktan zorla para alıyordu.

 

Ayakkabı dükkanı sahibi Ahmed Abid İbrahim, örgüte yıllık vergi ödeme zorunluğu oluduğunu ve bunun ‘zekat’ adıyla alındığını belirtti.

 

IŞİD’den kaçıp Bağdat’a yerleşen Abid İbrahim, “Geyara’nın  kontrolünden 15 gün önce kenti terkettim. Dükkanıma gelip içindeki malların 2 milyon 156 bin dinar değerinde olduğunu, bu yüzden İslam Devleti’ne 54 bin dinar zekat vermemi söylediler. Mecburen ödedim. Ödemeyenin sonu meydanda asılmaktı” dedi.

 

Abid İbrahim, dükkanına kadın müşteri geldiği için bir hafta kapatma ve 50 bin dinar para cezası aldığını anlattı.

 

Camilerde namaz kılmamanın cezası ise 150 dinardı. IŞİD, bütün namazların camilerde kılınmasını istiyordu.

 

Irak Ordusu ve Şii milis grubu Heşdi Şabi’nin katliam ve talan için geldiği propagandasını yapan IŞİD, halkı korkutmaya çalışmış.

 

Ancak halk ordunun kendilerine zarar vermediğini, Şii milislerin ise Felluce’de yaptıklarından sonra onlardan korktuklarını belirtiyor.