800 İranlı doktor: Jina Emini'nin ölüm nedeni örtbas edilmeye çalışılıyor
Erbil (Rûdaw) - İran Tabipler Birliği üyesi 800 doktor yayınladıkları açık bir mektupta, Jina Emini'nin ölüm nedeninin örtbas edilmeye çalışıldığı uyarısında bulundu.
İran Tabipler Birliği üyesi doktorlar, Tahran’da İran “ahlak polisi” tarafından öldürülen Kürt kadın Jina Emini’nin ölüm nedenine ilişkin açık bir mektup yayımladı.
İranlı doktorlar, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Emini'nin ölüm nedeniyle ilgili İran Adli Tıp Kurumu raporunu destekleyen ve protestocuları "vandal ve ayrılıkçı" olarak nitelendiren sözlerinin reddetiklerini kaydetti.
Mektupta, Emini’nin ölüm nedenini araştırmak üzere atanan komisyonun kendisini haklı çıkarmak için örgütün adını ve konumunu kullanmak istendiğine dikkat çekilerek, kapalı kapılar ardında oluşturulan bir komisyonun inandırıcı olamaycağına vurgu yapıldı.
İran Tabipler Birliği Başkanı Muhammed Reiszade’nin protestolarla ilgili sözlerini reddeden doktorlar, “Maalesef Reiszade mesleki sorumluluğunu kaybetti. Protetsoculara karşı silah kullanılmasından bahsetmedi ve şiddeti kınamadı. Ülkenin gerçek sahibi halktır ve bu halk meşru taleplerini savunmaktadır” denildi.
İran Adli Tıp Kurumu geçtiğimiz Cuma günü Jina Emini'nin ölüm sebebine ilişkin soruşturmanın sonuçlarını açıklamış ve nedenleri kronik hastalık ile uyuşturucu kullanmasına bağlamıştı.
Ancak Emini’nin akrabaları ve avukatı, bu açıklamayı reddederek genç kızın gözaltında öldürüldüğünü savunmuş, bilirkişi ve tarafsız bir soruşturma komisyonu kurulmasını talep etmişti. İran yargısı ise henüz bu talebe yanıt vermedi.
Rojhılat’ın (Doğu Kürdistan) Saqiz'de ikamet eden 22 yaşındaki Jina Emini, 13 Eylül 2022'de Tahran’da “ahlak polisi” tarafından “başörgütüsünü uygun giymediği için” tutuklanmış ardından sağlık durumu kötüleşmiş ve hastaneye kaldırılmıştı.
İranlı yetkililer, 16 Eylül’de ailesine, Emini’nin hayatını kaybettiği haberini vermişti. Emini’nin gözaltına alınırken şiddet uygulandığını gösteren görüntüler sosyal medyada büyük yankı uyandırmış, cenazesi memleketi Saqiz’da toprağa verildikten sonra Rojhılat ve Tahran’da gösteriler başlamıştı.