Erbil (Rûdaw) – İran İslam Cumhuriyeti’nin dini lideri Ayetullah Ali Hamaney 17 gün önce gözaltına alındıktan sonra yaşamını yitiren Jina Emini’nin ölümü ve ardından patlak veren gösterilere ilişkin konuştu. Hamaney gösterilerin planlı olduğunu ileri sürdü.
Uzun süredir basında görünmeyen ve öldüğüne dair hakkında spekülasyon yapılan İran İslam Cumhuriyeti’nin dini lideri Ayetullah Ali Hamaney bugün Tahran'da askeri bir akademinin mezuniyet törenine katıldı.
Törende bir konuşma yapan Hamaney, 16 Eylül’de polis gözaltında fenalaştıktan sonra hayatını kaybeden Jina Emini’nin ölümü, ardından ülke genelinde patlak veren gösterilere ilişkin konuştu.
Hamaney’in resmi Twitter hesabından konu hakkındaki değerlendirmesi paylaşıldı.
Törende Hamayney “Bu son olayda bir genç kız vefat etti. Bu çok acı bir olaydı. Yüreğimiz yandı. Olay hakkındaki soruşturma daha tamamlanmadan bir grup sokakların güvenliğini tehlikeye attı, bankaları, camileri, otomobilleri ateşe verdiler. Bu normal bir durum değildi. Bu kaos daha önceden planlanmıştı” ifadelerini kullandı.
Hamaney, "Bu isyanlar ve güvenlik sorunu meydana getirme ABD ve Siyonist (İsrail) rejiminin bir projesidir. Onlardan maaş alan ve yurt dışındaki bazı İranlı hainler onlara yardım ettiler" dedi.
Batılı güçlerin İran'ı rejim muhalifleri üzerinden parçalamayı hedeflediklerini dile getiren Hamaney, "İran'a saldırma ve rejimi değiştirme amacında değiliz açıklaması yapan düşmanların gizli hedefi, ülkede isyan çıkarıp, güven ortamını yok ederek bazı heyecanlı tipleri tahrik etmektir." ifadelerini kullandı.
Gösterilerde emniyet güçlerine yönelik saldırılara ve bazı İranlı sanatçı ve sporcuların göstericileri destekleme yönündeki açıklamalarına değinen Hamaney, "Silahlı kuvvetler aleyhindeki girişimler ülke güvenliğine yapılmış demektir. Polis karakollarına, Besiç (milis güçleri) karargahına saldıranlar veya İran Ordusu veya Devrim Muhafızları Ordusu'na sözlü saldırıda bulunanlar ülkenin güvenliğine saldırmışlardır" şeklinde konuştu.
Ne olmuştu?
Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra komaya girerek hastaneye kaldırılan Jina Emini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi ülkede infiale yol açmıştı.
Tepkiler üzerine Tahran polisinden yapılan açıklamada, İrşad devriyesinin Emini'yi bir saatlik "brifing" için karakola götürdüğü, genç kadının burada aniden bilincini kaybetmesi ve kalp rahatsızlığı yaşaması üzerine hastaneye sevk edildiği iddia edilmişti.
Ancak ailesi, Emini’nin gözaltına alınırken darp edildiğini, bedeninde darp izlerinin bulunduğunu açıklamıştı. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde de Emini’nin gözaltına alınırken şiddete maruz kaldığı görülmüştü.
Emini'nin 17 Eylül'de memleketi Rojhılat’ın Saqiz kentinde düzenlenen cenaze töreni sonrasında Kürt kentleri başta olmak üzere, Tahran ve ülkenin batısındaki kentlerde protestolar başlamıştı.
Şu ana kadar Sine, Kirmaşan, İlam, Urmiye, Tahran Kerec, Tebriz, Meşhed, Kiş, Kirman, Yezd, Reşt, Beluçistan-Sistan, Bender Abbas, Abadan, Erdebil, İsfahan, Kazvin, Zencan, Mazenderan, Hemedan başta olmak üzere birçok şehirde gösteriler düzenlendi.
Birçok noktada eylemciler ile güvenlik güçleri arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. 17’nci gününe giren gösterilerde net olmamakla birlite 80’in üzerinde göstericinin hayatını kaybettiği bildiriliyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın