Bahman Ghobadi’den Davutoğlu’na: Yarın çok geç olabilir
Haber Merkezi - İranlı Kürt yönetmen Bahman Ghobadi, Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu'na IŞİD'in Kobani saldırısıyla ilgili bir mektup gönderdi. Ghobadi, "Kobani için, sizin için ve dünya için, yarın çok geç olabilir" dedi.
“Kaplumbağalar da Uçar”, “Sarhoş Atlar Zamanı” ve “Gergedan Mevsimi” filmleriyle ünlü Ghobadi, Ahmet Davutoğlu’na Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün Kobani’ye saldırılarının durdurulması için mektup gönderdi.
Bahman Ghobadi’nin Ahmet Davutoğlu’na yazdığı mektup şöyle:
“Sayın Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Ahmet Davutoğlu, ülkenizin birkaç adım ötesinde yaşanan son on yılın en acı trajedileri sizin başbakanlık görevini üstlendiğiniz bir döneme denk gelmiş bulunmakta. Şüphesiz, bu trajediye yaklaşımınız, sizin siyasi geleceğinizi de yakından ilgilendiriyor.
Elbette bu trajedi Türkiye’nin ve sizin siyasi kaderinizi belirleyecektir. Bu düzlemde, zaten tarafınızca Türkiye devletinin, IŞİD’in Kobani’ye yönelik işgal çabalarını boşa çıkaracağına dair bir açıklama yapıldı.
Evet, Kobani ve Kobani’nin ezilen Kürtleri için ben bu mektubu kaleme alırken, yüzlerce Kürt, erkek ve kadın, onurlarıyla, Kobani’yi metre metre savunuyor.
Sayın Davutoğlu, Bu sırada, insafsız hareketleri ile IŞİD zulmederek Kobani’yi bir toprak yığınına dönüştürüyor, insanların canına kıyıyor. Bu insanların topraklarını savunmak için silaha ihtiyacı var. Sizin askerleriniz şehrin birkaç adım ötesinde, silahlanmış durumda ama sadece izliyorlar. Unutmayın ki IŞİD’in Kobani’yi almasının sonuçları düşündüğünüzden daha ağır olacaktır. Ve elbette etkileri, bütün bölgeyi ve Türkiye’yi kapsayacaktır. Askeri güçleriniz ne için bekliyor? Kobani’nin bütün erkeklerinin katledilmesini, kadınlarının köle olarak alınmasını mı? En sonunda birkaç kere ateş ederek elimizden geleni yaptık mı diyecekler? Sizin siyasi geleceğiniz tam da şu anda şekilleniyor ve şu anda aldığınız kararlar her zaman gözönünde bulundurulacaktır. Unutmayın ki Kobani’nin Kürtleri’ne yardım etmeyi ertelemeniz çok kötü ve geri dönülemez sonuçlara yol açacaktır. Bu durumda, sadece dünyaya karşı değil, Türkiye Kürtleri’ne ve insanlığı seven, Kürtler’le sınır kavramlarını düşünmeden dost olan Türk halkına karşı da sorumlusunuz. Ve bu insanlara cevap vermelisiniz. Eminim ki aynı soyların köklerini savunma ruhu sizde, Türk halkında da vardır. Bu yüzden inanıyorum ki bu iyiliğin ve insani beraberliğin değerini anlıyorsunuzdur. Unutmayın ki Kürtler siyasi olarak birleşik değilse ve coğrafi olarak birbirlerinden uzak olsa bile, tek ruhları vardır ve o ruhun parçaları bu coğrafyaya dağılmış bir bütünü tamamlar. Kobani’nin Kürtler’i insan, ve sizin komşunuz. Onların gelecekleri sizin ve diğer insanların geleceğinden ayrı değil. Kobani’ye yardım etmek insanlığa yardım etmektir, kendinize yardım etmektir. Çünkü çok uzak olmayan gelecekte, Kürtler’e ait olan bağımsız bir ülke bu isteklerin, acıların, ateş ve küllerin altından çıkacak. Ve o gün geldiğinde Kürtler, kimlerin acı çektiğini, kimlerin yardım ettiğini, kimlerin yaralarını sardığını, kimlerin yardım etmediğini ya da yalandan yardım edermiş gibi davrandığını unutmayacaktır.
Gün bugün Sayın Başbakan ve zaman aleyhimize işliyor. Tutulmayan sözlerin ve kararsızlığın faturası hepimiz için ağır olacaktır. Kobani’de mezalime uğrayan Kürt halkının acılarını hissedebiliyor, feryatlarını duyabiliyorsanız, onlara şefkatli yardım elinizi uzatmak için en azından silahsız bile olsa IŞİD’in zulmüne yumruklarıyla, taşla, sopayla karşılık vermek, sınırın öteki tarafındaki kardeşlerine yardım etmek için can atan Türkiyeli Kürtlere sınırı açın. Açın ki Kürtler’in topraklarını savunmaktan vazgeçmediğini, boyun eğmediğini bütün dünya görsün.
Sayın Davutoğlu, yarın çok geç olabilir; Kobani için, sizin için ve dünya için.
Bahman Ghobadi