İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü: Ankara ile sıcak ilişkilerimiz var

İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü: Ankara ile sıcak ilişkilerimiz var

İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hasan Kaabiah, İran’ın bölgede bir tehlike unsuru olduğunu ifade ederek, “(Arap ülkeleriyle) İlişkilerimiz güçlendikçe İsrail’in güvenliği, istikrarı ve barışı güçleniyor. İran’a şunu söylüyorum, İsrail size yanıt verebilecek güçtedir” dedi.

Bahreyn ve BAE ile İsrail arasında imzalanan “Barış Anlaşması”na ilişkin değerlendirmede bulunan Kaabiah, diğer ülkelerle de normalleşme sürecine başlanmasına önayak olacaktır.

Anlaşmadan rahatsız olan Türkiye’ye ilişkin de açıklama yapan Kaabiah, “Türkiye ile sıcak ilişkilerimiz olduğunu ve İsrail'in Ankara'da büyükelçiliği ve İstanbul'da konsolosluğunun olduğunu hatırlatmak istiyorum” dedi.

Hizbullah’ın Suriye topraklarını işgal ettiğini, İran’ın ise ülkede varlığını sürdürdüğünü öne süren Sözcü Hasan Kaabiah, “Hala çok sayıda milis gücü ülkede varlığını devam ettiriyor nereye bağlı oldukların da belirsiz. İsrail topraklarına ve halkına yönelik ihlallerine müsaade etmeyeceğiz. Meşru Müdafaa hakkımızı ve toprağımızı korumak için gereken güce sahibiz” diye konuştu.

İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hasan Kaabiah Rûdaw’ın sorularını yanıtladı:

Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri ile İsrail arasındaki normalleşmeyle ilgili Irak Hükümeti’nin tutumunu nasıl görüyorsunuz. Başbakan Mustafa Kazımi, konuya ilişkin yaptığı açıklamada anlaşmanın İsrail ile BAE’ni ilgilendirdiğini söyledi. Bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Öncelikle Merhabalar, kanalınıza misafir olarak kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri ile İsrail arasındaki imzalanan barış anlaşmasın büyük bir tarihi kazanımdır ve tarih kitaplarında yazılacaktır. Bu nedenle anlaşma, söylediğim gibi sadece İsrail ve Körfez ülkeleri için değil, tüm Ortadoğu için büyük bir değişime yol açacak. Orta Doğu'da barış inşasına büyük bir katkıda bulunacaktır barışın sağlanması ve savaşların sona ermesinin öneminin farkındayız. Siz bunu Bölgede, Irak ve Kürdistan'da görüyorsunuz. Aynı zamanda diğer ülkelerinde bu yolu izlemelerine öne ayak olacaktır. Hepimiz bu tarihi anlaşmadan faydalanacağımızı düşünüyorum. Özellikle de ekonomik açıdan fayda sağlayacağını ve birçok büyük sorunun çözümü için bölge ülkelerine katıktı sağlayacaktır. Diğer ülkelerle de barış anlaşması yapmayı umuyor bu konuda da herhangi bir sınırlama koymuyoruz.

Rudaw: Anlaşmanın bölgede büyük değişikliklere yol açacağını söylediniz. Bu değişimlerden biraz bahsedebilir misiniz? Değişiklikler nelerdir?

Maalesef Ortadoğu’da iki ayrı eğilim var. Bir kesim milisleri aracılığıyla Arap ülkeleri işgal ediyor ve insan katlediyor. Diğer bir kesim ise barıştan yana ve barışın çatısı altında yaşamak istiyor. Ortadoğu’daki çekişmelerin ve savaşların sonlanması için çabalıyorlar.

Ancak ben Irak gibi barıştan yana olan ve değişime açık ülkelerin olduğuna inanıyorum. Biz kendilerine elimizi uzatıyoruz, İsrail elini uzatıyor ve tüm komşularıyla barışı inşa etmeye çalışıyor. BAE ve Bahreyn gibi İsrail ile sınırı bulunmayan müttefikler de ilişkilerini normalleştiriyor ve barış anlaşması imzalıyorlar. sınırlarını tanımayan ulusların sınırlarını çiziyor. Aslında İsrail ile ortak bir sınırları dahi yok. Evet biz barış istiyoruz. İsrail halkı barış istiyor. Barış tesis ettik. Mısır ile 1979'da Enver Sedat ve Bigen döneminde, Ürdün hükümetiyle de Kral Hüseyin ve İshak Rabin döneminde barış anlaşması imzalanmıştı. Komşularımızla gerçek barış işte tam da budur.

Siz Irak’ta elektronik bir büyükelçilik açtınız, bu adımla neyi amaçlıyorsunuz?

Medyada bahsedildiği gibi büyükelçilik değil. İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın açmış olduğu bir site. “Irak’ın dilinde İsrail” adını da verdik. Çünkü Irak’ta özellikle de Kürdistan’da çok sayıda dostumuz var. Sosyal medya üzerinden kendilerine ulaşmaya çalışıyoruz. Milyonlarca genç arasında etkileşim oluyor. Bu site sadece Iraklıları ilgilendiriyor. Onlar soruyor biz de yanıtlıyoruz. İsrail’i tanımak ve daha fazla bilgi edinmek istiyorlar. Birbirimizi tanımamız için bu çok önemli bir kazanım. Söz konusu sayfaların amacı iletişime geçmek ve birbirimizi tanımak. Bazıları büyükelçilik olarak adlandırıyor, olsun bizim için sorun yok.

İsrail ile Arap ülkeleri arasında yapılan barış anlaşmalarına geri dönelim. ABD Başkanı Trump 5 Arap ülkesinin daha İsrail ile anlaşma için hazır olduklarını söylemişti. Bu doğru mu, anlaşmak isteyen diğer ülkeler Fas, Sudan ve Umman mı?

Gizli bir şey değil, birkaç yıl geriye gidelim. Bizim Fas’ta Büyükelçiliğimiz ve diplomatik ilişkilerimiz var. İlişkilerimize hala devam ediyoruz. Her yıl binlerce İsrail’li turist Fas’a seyahat ediyor. Aynı şekilde Fas’tan İsrail’e seyahat edenler oluyor. Ben şahsen İsrail’in tanınması için şu ana kadar altıya yakın gazeteci heyetini İsrail’de ağırladık. Dolayısıyla barış var ancak medyada konuşulmayan bir barış var.

Sudan ile ilişkilerimiz de gizli değil. Başbakan Benjamin Netanyahu, Arap ülkeleriyle barışın tesis edilmesi için çok çaba harcadı. Bir çok ülke İsrail ile barış anlaşması yapıyor. Bütün bunlar sayın Başbakan sayesinde gerçekleşiyor. Sudan Başkanı Benjamin Netanyahu ile sıcak bir görüşme yaptı. Bir aydan daha az bir sürede güvenoyu alması bekleniyor. Anlaşmanın gelmesi yakındır. Şu anda Sudan’daki hükümet sadece intikalidir geçici olarak görev yürütmektedir, anlaşma imzalamaya yetkisi yoktur. Sudan ile sınırımız olmadığı gibi sorunumuz da yok. Ancak barış için isteğe sahibiz. Bahreyn ve BAE’nin barış anlaşmasını inceleyen farklı ülkeler de var. Umarım farklı ülkeler de Bahreyn ve BAE’nin izinden giderler.

İsrail Bahreyn ve BAE genel anlamda gelişmiş ülkelerdir. Barış sadece İsrail’in çıkarına olmayacaktır, aksine herkesin çıkarına olacaktır. Bahreyn ve BAE’ne yardımcı olabileceğimiz birçok husus var. Örneğin çölleşmeyle ilgili çok gelişmiş bir altyapımız var ve Tarım konusunda şirketlerin deneyimler oldukça fazla. 

İsrail’deki Waezman ile BAE’lerindeki Şeyh Ziyad üniversitesinin heyetleri arasında Covid-19 ile görüşmeler devam ediyor.  Kültürel ve eğitim konuları da var.

Aldığımız son bilgilere göre ABD ile Rusya heyetleri arasında yapılan bir görüşmede Washington yönetimi Suriye’de siyasi bir çözüm istediklerini ve Şam yönetimini İsrail ile ilişkilerini normalleştirmesi gerektiğini talep etmiş. Bu konuda sizin bilginiz var mı?

Üzülerek Suriye’de savaş yıllardır devam ediyor. Milyonlarca Suriyeli göçmen Avrupa ülkelerine ve komşu ülkelere sığındı. Binlerce ev yerle bir edildi. Çocuklar kimsesiz kaldı. Bütün bunların nedeni başarısız bir liderlikten kaynaklanıyor. Sorun şu Beşar Esad koltuğu bırakmıyor. Maalesef Suriye’de savaş girdabı devam ediyor en ağır bedeli de yine Suriyeliler veriyor.

Biz Suriye başta olmak üzere bütün komşularımıza barış eli uzatıyoruz. Şunu da unutmamak gerekiyor, biz yıllarca bu ülkenin liderliğiyle görüşmeler yürüttük ancak sonuca bağlayamadık. Hizbullah Suriye topraklarını işgal etmiş, İran ise ülkede gücü bulunmaktadır. Hala çok sayıda milis gücü ülkede varlığını devam ettiriyor nereye bağlı oldukların da belirsiz. İsrail topraklarına ve halkına yönelik ihlallerine müsaade etmeyeceğiz. Meşru Müdafaa hakkımızı ve toprağımızı korumak için gereken güce sahibiz. 

İsrail, Bahreyn ve BAE ile yapılan barış anlaşmasından nasıl faydalanacak? Teknoloji ve tarımdaki gelişmeler konusunda etkisini göstermeyi mi amaçlıyor?

İsrail Bahreyn ve BAE genel anlamda gelişmiş ülkelerdir. Barış sadece İsrail’in çıkarına olmayacaktır, aksine herkesin çıkarına olacaktır. Bahreyn ve BAE’ne yardımcı olabileceğimiz birçok husus var. Örneğin çölleşmeyle ilgili çok gelişmiş bir altyapımız var ve Tarım konusunda şirketlerin deneyimler oldukça fazla. 

İsrail’deki Waezman ile BAE’lerindeki Şeyh Ziyad üniversitesinin heyetleri arasında Covid-19 ile görüşmeler devam ediyor.  Kültürel ve eğitim konuları da var.

İran yönetimi Bahreyn ve BAE ile barış anlaşmasını nasıl değerlendiriyor?

Her şeyden önce bizim barıştan yana olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Sorumlu ve akıllıca atılan adımlar bölgedeki duruma çok yardımcı olacaktır. İran’a ilişkin de sabah akşam dillerinde İsrail’i denize dökeceğiz sözleri dolaşan İranlılara şunu söylüyorum, burada anlayışlı ve hoşgörülü İran halkını değilde iktidardan kastediyorum. Onlar barış içinde yaşamayı hak ediyorlar.

İran’ın bir çok Arap ülkesiyle çekişmelerini İsrail’e yanaşmalarına neden olduğunu düşünüyor musunuz?

İran’la ilgili sözlerime devam etmek istiyorum. İran bölgede bir tehlike unsurudur. İlişkilerimiz güçlendikçe İsrail’in güvenliği, istikrarı ve barışı güçleniyor. İran’a şunu söylüyorum, İsrail size yanıt verebilecek güçtedir.

Bahreyn ve BAE yapılan barış anlaşmasının İsrail’i İran’ın tehditlerine karşı daha korunaklı hale getireceğini düşünüyor musunuz?

Bahreyn ve BAE ile barış anlaşması imzaladık. Bu anlaşama sadece güvenlik meselesiyle ilgili değildir. hatta güvenlik meselesini en sona bıraktık. Bölgenin çıkarına hizmet edecek bir çok ortak projeyle ilgili çalışıyoruz. Aramızdaki dayanışma ve yardımlaşma nedeni çok fazla. Teknoloji, sağlık, bilim ve kuşkusuz su meselesi, ticaret, havacılık ve turizm de aralarında yer alıyor. Bahreyn ve BAE vatandaşları Tel Aviv ve Kudus ziyaret ettiklerini görüyoruz. Söz konusu barış anlaşması sorunların çözümü konusunda yardımcı olacaktır. Bakınız İsrail ve körfez ülkelerine yönelik ortak sorunlar ortaya çıkıyor. Eğer birlikte hareket edersek hem güvenlik açısından hem de istikrar açısında daha iyi bir çözüme ulaşacağız.

Bahreyn ve BAE ile yaptığınız anlaşmaya ilişkin Türkiye’nin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye anlaşmayı kınadı. Türk liderler İsrail ile Körfez ülkelerinin anlaşmasını kınadı. Kürdistan'daki izleyicilere Türkiye ile sıcak ilişkilerimiz olduğunu ve İsrail'in Ankara'da büyükelçiliği ve İstanbul'da konsolosluğunun olduğunu hatırlatmak istiyorum. Birçok konuda Türklerle beraber çalışıyoruz, turizm ve ticari açıdan iyi ilişkilerimiz var.

Genel olarak İsrail, Türkiye, Suriye, İran ve Irak’taki Kürt meselesine nasıl bakıyor?

Başbakan Benjamin Netanyahu’nun eski bir demeci var. Kürdistan’ın Irak, Suriye ve Türkiye’de bağımsız olmasını arzuladığını ifade ediyor. Ben de aynı temennide bulunuyorum.

Sizce Kürtlerin Irak’taki sorunu nasıl çözülmeli?

Bu soruya temkinli yanıt vermek istiyorum. Kürdistan halkının İsrail’le derin ilişkileri vardır. Dün ya da yakın bir tarihte oluşmadı, uzun yıllar öncesine kadar dayanıyor. Kürdistan halkı bizim nezdimizde kabul gören bir millettir. Umutluyum, barışın bütün bölge haklı için tesis edilmesini umuyorum.

Rojava Kürtlerinin durumunu sorumak istiyorum sizce Kürtlerin Suriye’deki hakları ve rolü ülkenin geleceğinde nasıl olmalı?

Kürt meselesini sadece bir bölgede değerlendirmiyorum. Suriye’de kapsamlı bir çekişme var ve birden kutbu var. Bunlardan İran, Suriye ve Türkiye. Kürt meselesinin adaletli bir şekilde çözülmesini umuyoruz çünkü bölgenin tamamını etkileyerektir.